|
|
|
|
|
|
Sokağın düşleri
Diyarbakır'da "ekmek parası"nı sokaktan çıkaran çocuklar hayal ve umutlarını kaleme aldılar. İşte düşündüren satırlar
SOSYAL Hizmet Uzmanı İrfan Polat'ın öncülüğünde başlatılan ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce desteklenen projeye katılan çocuklar, yaşamlarını, sorunlarını, düşlerini yazdı.
Ayakkabı boyacısı A.G. (9) Cennete gitmek istiyorum. Orada elma, portakal, muz, kivi, her türlü meyve yemek istiyorum
Sakız satıcısı E.D. (13) Babam günah diye eve televizyon almıyor. Param olduğu zaman televizyon alıp heri potırı seyredecem
Çöp toplayıcısı B.S. (11) Bazı çocuklar zengin ama bazıları fakir. Bunun nedeni. Bazı aileler 10-15 çocuk doğuruyor
Engelli M.N. (14) En büyük hayalim okula gitmek. Ve öğretmen olmak. Nedenini sorarsanız en sevdiğim içindir
*** Cennete gitmek orda muz yemek istiyorum
9 yaşındaki A.E. böyle diyor. Körpecik bedenleriyle sokakta ekmek kavgası veren çocuklar, “Düşler ve Sokak” defterine hayallerini ve çilelerini yazdı.
onlar hep yanıbaşımızdalar... Hep yakınımızdayken bile çok uzağımızda kalırlar... Pek çoğumuz için "öteki"dir. Geçim derdinin ağırlığı altında ezilen bedenini sırtına vurup, "abla mendil alsana" ya da "boyayım mı abi?" diye bacaklarımıza yapışan, "kurtulmak" için dil döktüğümüz sokak çocuklarından söz ediyoruz... Hani burnumuzu tutarak geçtiğimiz çöp kutularından evin nevalesini çıkarmaya çalışırken gördüğümüzde farkına bile varmadan başımızı çevirip geçtiğimiz çocuklar... Neredeyse her adım başı karşımıza çıkan o kara kuru bedenlerin yüreklerinde esen fırtınalardan, sabırsız hayallerden haberiniz var mı? Bisiklet düşü görürken annesinin uyandırıp sokağa mendil satmaya gönderdiği ufaklığın yüzündeki öfkeyi okuyabildiniz mi? Hiç merak ettiniz mi onların nasıl yaşadıklarını?... Diyarbakır Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, kentlerinin sokaklarını dolduran mendilci, boyacı, çöp toplayıcısı, yani hayatını kaybedenler cenahında yer alan çocuklara bir defter açmış... Kargacık burgacık el yazılarıyla hayallerini, acılarını yazdırdığı sayfaları "Düşler ve Sokak" defterinde toplamış. Sözün bittiği yerde onlar konuşuyor... "Günah diye eve televizyon almayan baba"sından yakınan çocuk, sizi önce öyküsünü dinlemeye davet ediyor... Noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyoruz
|
|
|
|
|
|
|
|
|