Haftalardan beri bütün dünya, özellikle de Türkiye başta olmak üzere Irak'ın komşuları, bu ülkeye yönelik olası bir ABD operasyonunun kaygısını taşıyor. Gerçi bazı Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine yaptığı ziyaretler sırasında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in "Görünür gelecekte bir askeri harekât yok" açıklaması gerilimi bir ölçüde düşürüyor.
Fakat Ankara düne kadar tedirgin bir bekleyiş içindeydi. Dünya kamuoyuna dönük açıklamalara rağmen acaba ABD kafasında işi bitirdi ve düğmeye basmak için Türkiye'ye bilgi verip, "net tavır koyun" mu diyecekti? Kafalarda bu kaygı hakimdi, önceki gün akşam saatlerine kadar.
Ancak önceki akşam yapılan görüşmelerden korkulan sonuç çıkmadı. Ankara derin bir nefes aldı. Dün konuştuğumuz Başbakan Bülent Ecevit, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile yaptığı görüşmeyi anlatırken, "Çok olumlu geçti, çok rahatladım" diyor ve sözü hemen Irak'a getiriyor:
"Bir kere Irak'a karşı askeri operasyon konusunda şu aşamada kesinlikle öyle bir niyetleri olmadığını belirtti Sayın Cheney. Ama bundan tamamen vazgeçtiklerini de söylemedi tabii, 'şu aşamada yok' diyor. Irak'la ilgili kaygıları devam ediyor ABD'nin. Aslında bunu Irak'ın da kendisine bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekir benim görüşüme göre. Yani şu sırada Amerika bir harekâtta bulunmayacak ama kaygıları devam ediyor. Aslında bütün dünyanın kaygıları devam ediyor bir bakıma..."
"Sayın Başkan Yardımcısı'ndan gerek İsrail - Filistin çatışmalarının durdurulması, gerekse de Irak konusunda duyduklarım beni gerçekten çok rahatlattı" diyor Başbakan Ecevit. Fakat, Irak konusundaki tehlikenin tümden ortadan kalkmadığını da vurguluyor Başbakan:
"Irak'a bugün için, Sayın Cheney'in deyişiyle görünür gelecekte bir harekât yok. Ancak bu, sonrası için de olmayacak anlamına gelmiyor..."
SADDAM'A MESAJ
Ecevit'e göre bundan sonra her şey Irak yönetiminin daha doğrusu Saddam Hüseyin'in atacağı adımlara bağlı. Şu anda Irak'ın, Irak yönetiminin önünde tarihi bir fırsat olduğunu düşünen Ecevit bu konuda şunları söylüyor:
"Irak yönetiminin 'görünür gelecek' diye tanımlanan bu zamanı tarihi bir fırsat olarak iyi değerlendirmesi gerekir."
Bu noktada, kendisine tanınan süreyi iyi değerlendirmesi, bu fırsatı kaçırmaması için daha önce yaptığı gibi Saddam Hüseyin'e yeni bir mektup ya da özel elçi gönderip göndermeyeceğini sorduğumuzda da şu yanıtı veriyor Başbakan Ecevit: "Yok hayır, onu yapacağımızı zannetmiyorum. Ama, mesajlarımızı açık açık kamuoyunda veriyorum zaten, bundan sonra da vermeye devam edeceğim..."
Ecevit'e göre Saddam'ın hiç zaman kaybetmeden yapması gereken şey, BM kararlarına harfiyen uymak, silah denetçilerine kapıları açmak, dünya ile yeniden entegre olabilmenin yollarını aramak, bunun için gerekli adımları hiç yan çizmeden atmak...
Bakalım mesaj bu sefer hedefine ulaşacak, dikkate alınacak mı? Bunu Ecevit kadar ABD yönetimi de merak ediyor elbette...
KIVRIKOĞLU İLE GÖRÜŞME
Cheney'in ziyaretiyle ilgili olarak kamuoyunda tartışma konusu olan bir gelişme de ABD Başkan Yardımcısı'nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile ısrarlı görüşme talebi olmuştu. Ve Başbakan Ecevit'le yapılan görüşmenin ardından gerçekleşen bu hassas görüşmede de Türk tarafına doğal olarak Kıvrıkoğlu'nun başkanlık etmesi...
Ecevit bu gelişmeyi şöyle açıklıyor: "Genelkurmay Başkanı'nı ziyaret etmek istiyordu sayın Cheney. Buna gerek olmadığını, bunun uygun olmayacağını söyledik kendisine. Ama görüşmek de hakkıdır kendisinin. Nihayet biz çok yakın iki müttefik ülkeyiz. Başkan Yardımcısı konumundaki bir kimsenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşlerini teknik konularda almak istemesi de doğal. Onun için öyle bir görüşme çözümü bulduk. Başbakanlık Konutu'nda yapılan bir toplantıda Genelkurmay Başkanı ile biraraya geldiler, Dışişleri Bakanı ve Dışişleri Müsteşarı da katıldı bu görüşmeye. Yani çok yakın müttefik olduğumuz için, askeri ilişkilerimiz, güvenlik ilişkilerimiz çok kapsamlı ve derin olduğu için, Silahlı Kuvvetler'in de görüşlerini alması gayet doğal ABD Başkan Yardımcısı'nın. Siyasal içerikli bir görüşme de olmadı bu benim bildiğim kadar. Askeri ve güvenlik ile ilgili teknik konular... Afganistan konusu da tabii görüşüldü, o bakımdan çok faydalı oldu bütün görüşmeler..."
AB'Yİ ŞİKåYET
Dick Cheney ile yaptıkları görüşmelerde Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin gündeme gelip gelmediğini sorduğumuzda da Ecevit, "Doğal olarak o konular da konuşuldu" diyor.
Ecevit bu konuda fazla ayrıntıya girmiyor ama, bazı Avrupa ülkelerinin PKK ve DHKPC'yi terörist örgütler listesine dahil etmemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini açıklıyor:
"Bazı Avrupa ülkelerinin terörizm bakımından gösterdikleri tavırdan son derece rahatsız olduğumuzu, şikâyetçi olduğumuzu belirttim. Anlayışla değerlendirdi, haklı olduğumuzu söyledi, o da bizim rahatsızlığımızı paylaşıyor..."
Özetle, Cheney'in söyledikleri Ankara'yı oldukça rahatlatmış durumda. Ecevit sonuçtan memnun. Irak'la ilgili kaygılar tümüyle silinmiş olmasa da şimdilik derin bir nefes almış durumda Ankara. Ancak tehlike tümüyle de geçmiş değil. Onun için Saddam'ı uyarma ihtiyacı duyuyor Başbakan Ecevit. "Bu fırsatı kaçırma, hem ülkeni kurtar hem de bize zarar verme" mesajı gönderiyor Bağdat'a...