2000 yılının ilk çeyreğiydiÉ Rahmetli Ayhan Şahenk'in de katıldığı, Doğuş Grubu'nun yeni vizyonunu ortaya koyan bir basın toplantısındaydıkÉ
Toplantı sonrası, Doğuş Grubu'nun veliahtı Ferit Şahenk ile ayaküstü laflıyordukÉ
O günlerde İxir ile internet dünyasına hızlı bir giriş yapmışlardıÉ
İxir'in Banu Alkan'ı kuyudan çıkaran "kokareççi" reklamı kamuoyunda ilgi görmüştüÉ
Ferit Şahenk'e reklam kampanyasıyla ilgili olarak, "Yanlış bir konsept belirlemişsiniz. Türkiye'de daha internet beyaz yakalılara ulaşmadı. Siz buna karşılık kokoreççilerin internet kullanacağını iddia ediyorsunuz. Yaptığınız masrafa yazık. Türkiye bu kadar büyük internet yatırımını kaldırmaz" dedimÉ
O da bana, "Biz sektörde, o kesime dek ulaşacağımızı iddia ediyoruz. Piyasaya iddialı giriyoruz. Reklam kampanyamızda da bunu hedefliyoruz" diye bir cevap vermiştiÉ
KONJONKTÜREL GERÇEK
SonrasındaÉ
İxir'in pazarda başarılı çalışmaları olduÉ
Özgün projelerin altına imza attıÉ
Fakat, ekonomik kriz diğer internet yatırımlarını vurduğu gibi İxir'i de vurduÉ Ardından İxir, milyonlarca dolar zarar ederek, müşterilerini de bir başka internet servis sağlayıcı şirkete devrederek piyasadan çekildiÉ
Konjonktürün, internet alanında böylesi büyük yatırımlar yapmaya elverişli olmadığı anlaşıldıÉ
KiÉ
Birçok şirket de pazarda benzer hatayı tekrarlayarak, büyük ölçekli yatırım yapmıştıÉ Şimdi bu şirketler ekonomik krizle birlikte ya kapandı ya da düzenli olarak zarar eden birer kuruluş haline geldiÉ
Bağlı oldukları holdingler para pompalamaya devam ettikleri sürece de yaşamaya devam edeceklerÉ Aksi halde onları da İxir'in akibeti bekliyorÉ
KAZANMA ZAMANI
Bu satırları yurtdışında yaşayan Türkler'den büyük destek gören ve medya dünyasında bir dönemin kapılarını kapatan SABAH'ın, "Kendi gazeteni kendin bas" kampanyası bağlamında yazıyorumÉ
Kerim Turgut İç'in kampanyamıza destek mailini okurken, Ferit Şahenk'le yaptığımız bu sohbeti hatırladımÉ
Kerim Turgut, mailinde şunları söylüyordu:
"17 Mart 2002 tarihli köşe yazınızdakiler, özelikle yurtdışında yaşayan ve gazete bulamayan işadamları için çok sevindiriciÉ
Ben kendi adıma okuduğum gazete sanal da olsa, bir emeğin ürünüdür ve bir maliyeti vardırÉ O maliyetin ödenerek satın alınıp okunması taraftarıyımÉ
Samimiyetle söylüyorum, internet sitenizden gazetenizi okurken hep suçluluk duygusuna kapılıyorum.
Hem niye iki büklüm ekran karşısında oturup, "page up", "page down"larla uğraşayımÉ
Gazete bir şapka, bir eldiven ya da bir şemsiye gibi aksesuar olarak elde taşınırÉ
En iyi de tuvalette okunurÉ
Girişiminizi yürekten kutluyorum, başarılar diliyorumÉ
SaygılarımlaÉ"
Kerim Turgut İç'in de dediği gibi internete çıkmanın bir maliyeti varÉ Binbir emekle hazırladığınız bir ürünü, tüm masraflarını da göze alarak, netten bedava yayınlamanın bir mantığı yok!
ZatenÉ
Mantığı olmadığı da, batan internet yatırımlarından belliÉ
MİLENYUM & REALİTE
Bu anlamda birkaç satır dahaÉ
Dünyanın en ünlü rekabet gurusu olarak kabul edilen Institute for Management Development'ın (IMD) Başkanı Stephane Garelli, geçen kasım ayında "İhracatta Etkinliği Artırma Stratejileri" konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, şunları söylüyordu:
"2000'de internet şirketi değilseniz ölüydünüz. Şimdi ise internet şirketiyseniz ölü durumdasınız. 2000 yılı yeni ekonomi yılıydı, ama bu yıl bundan bahsedemeyeceksiniz bile...
Ayakta kalabilmenin en önemli faktörü zamanlamadır. 10 yıl önce Apple kişisel ajandalar çıkarttığında başarılı olamadı. Ama şimdi Palm şirketinin başarısı ortada! Bu yıl ABD'de internet kullanımı, sadece yüzde 2.1 artarken, Batı Avrupa'da bu oran eksiye düştü!
Piyasa değerleri dünyanın en büyük şirketlerini aşan yeni ekonomi şirketleri bugün yok olmuş durumda. Piyasa değerlerine baktığımızda bir Ford, bir GM'nin piyasa değeri bugün 30 milyar dolar civarındayken, yeni ekonomi şirketlerinin piyasa değerleri 100 milyar dolarların üzerine çıkmıştı."
ŞİMDİ DEĞİŞİM ZAMANI
Rekabet gurusu Development, ardından şu uyarıyı yapıyor:
"Yenilik yapmalısınız. Oyunun kuralı artık müşteri ile ilişkiden geçiyor. Onları önemsediğinizi göstermeniz lazım. İkinci önemli durum ise güvenliğini çok sağlam oluşturmanız lazım.
Örnek vermek gerekirseÉ
ABD Savunma Bakanlığı hackerların 38 bin bilgisayarına saldırmasını isteyerek, sistemlerini test etti.
Bu testin sonucunda hackerlar 24 bin 700 bilgisayara kolaylıkla girdi. Bu bilgisayarlardan sadece 988 tanesi saldırıyı tanımlayabildi.
Çok hayati belgelerin bulunduğu ABD Savunma Bakanlığı bile bilgisayarlara girildiğinden haberi olmuyor. Bilgi çalma artık çok önemli bir hale geldi. Teröristlerin en büyük saldırısı bilgi yoluyla oluyor.
Bu bakımdanÉ
Dünyada rekabet edebilecek iyi şirketler, hatalarını hızlı bir şekilde öğrenen şirketlerdir. Kötü şirketler ise hatayı halının altına iterler.
Sadece yatırım yapmak değil, iyi çalışanları seçmek de çok önemli. Dünyada büyük şirketler üniversite öğrencilerine, mülakatlarına gelsinler diye 1000 dolar para ödüyor."
Çağın realitesi bu!
Rekabet gurusu Development, yenilik yapmanın zorunluluğunun altını çiziyorÉ
YAŞAMIN KURALI
Darwin ise doğada canlıların iki şekilde ayakta kalabileceğinin altını çizerÉ
Birinci sırada güçlü olmak vardırÉ
İkinci sırada ise uyum sağlama yeteneğidirÉ
NitekimÉ
Dinozorlar da uyum sağlayamadıkları için yok olup gittilerÉ
Bu şirketler için de geçerliÉ
ABD'de nüfusun yüzde 50'den fazlası, Avrupa'da yüzde 35'i internet ile içiçe yaşıyorÉ
İngiltere'de ise iki evden birinde internet varÉ
Ve devlet bu oranın artması için her türlü desteği gösteriyorÉ
Batı'da birçok okulda internet mecburi hale getirildiÉ
Maalesef bu oran Türkiye'de yüzde 1 buçuklar seviyesindeÉ
Her ne kadar Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, "Türkiye'nin internetleşme oranında diğer ülkelerle arasında bir uçurum kanısındayım, ama Afrika ile kıyasladığınızda biz daha iyi durumdayız" diye tiraji-komik bir itirafta bulunmuş olsa daÉ
Bu Türkiye'nin sanal dünyada yaşadığı patinajı ortadan kaldırmıyorÉ
Onun için Türkiye'de internete çıkmayı hedefleyen her şirketin önce maliyeti göze alması, sonra da ona uygun yatırım yapması gerekiyorÉ
Çünkü, yeni ekonomi diye multı-medyanın dayattığı sanal dünya, gerçeğinde var olandan daha özenli adımlar atılmasını gerektiriyorÉ
Gerçek dünyada her şeyin nasıl bir bedeli varsa, sanal dünyada da olması şart!
Aksi halde, ayakta kalmak, kalıcı olmak mümkün değil!