10 bini aşkın firma temiz kağıdı bekliyor

İTO Başkanı Yıldırım: Adam iflas etmiş ama vergi dairesinden kağıt alamadığı için şirketini kapatamıyor. Artık barış şart

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım, tüccar ve esnafın durumunu çok çarpıcı bir örnekle ortaya koyuyor. Yıldırım, 10 bini aşkın kişinin şirketini feshetmek istediğini söyledi ve ekledi: "Ancak, firmaların kendi kendini feshetmesi için vergi dairelerinden vergi borçları olmadığına dair temiz kağıdı alması lazım. Sırf bu temiz kağıdını alamadıkları için firmalar kendi kendini feshedemiyor."

Üstüste gelen krizler nedeniyle firmaların 2 yıldır vergi ve SSK primi ödeyemediğini de kaydeden Yıldırım, Çalışma Bakanlığı'nın bu durumu görüp taksitlendirme yaptığını, şimdi aynı uygulamanın vergide de yapılması gerektiğini vurguladı. Şu anda şirketlerin üzerinde vergiden fazla faiz yükü olduğuna işaret eden Yıldırım, "Aslında devlet, icra memurlarıyla tahsilat yapılamayacağını öğrendi. Şimdi mükellefi ile barışma zamanı geldi. Öncelikle biriken vergileri halletmek, sonra da vergiyi ödenebilir hale getirmek lâzım. Krizin bütün yükünü özel sektörün omuzlarına bırakmak hakkaniyetli bir davranış olamaz. Türkiye çapında 22 bin firma zor durumda. Her gün bankaların icra memurları ile karşı karşıyalar. İşsizliği değil, istihdamı artırıcı önlemler almak lazım. Bunları söylerken asla devlet zarar etsin mantığı ile hareket etmiyoruz" diye konuştu.

dSTOK VE DEMİRBAŞ AFFI NEDEN ÖNEMLİ?
Stok ve demirbaş affı, sistemi kayıt altına almada en önemli adımlardan biri. Bir tüccarı ele alalım. Diyelim ki bu tüccar mevcut mallarının bir kısmını şöyle veya böyle faturasız elde etmiş. Dolayısıyla faturası olmadığı için, satış yaparken de fatura kesemez. Yani kayıt dışı çalışmış olur. İşte bundan sonra sistemin kayıt altına alınması ve o tüccarın malını satarken fatura kesebilmesi için faturasız olan mallara bir stok affı isteniyor. Bunun için de stokların bedelinin belli bir yüzdesi vergi olarak alınır. Devlet böylece bir taşla iki kuş vurmuş olur. Hem stoklar kayıt altına alınmış olur ve bir gelir sağlanır, hem de sisteme dahil edildiği için malların satışı da vergiye tabi olur.

Demirbaş affı da yine aynı amaçla uygulanır. Diyelim ki bir işletmenin elinde bir şekilde faturasız temin ettiği 100 milyarlık bir makine var. Bu makine kayıt dışı olduğu için satışı da faturasız olur. Demirbaş affı ile küçük bir vergi ödeyerek bu makine kayıt altına alınır. Devlet hem ilk elden gelir sağlar, hem de daha sonra bu makinenin alım-satımı kayıtlı olduğu için vergilendirilmiş olur.

Leyla ŞEN