Türkiye, Andreas Fantis ismini Fileleftheros gazetesine 9 gün önce yazdığı makalesi sonrası tanıdı. Fantis büyük bir cesaret gösterip, Kıbrıs'ta 1963'de meydana gelen vahşetin arkasında dönemin Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios olduğunu söyleyen ilk Rum olmuştu. 40 yıllık itirafta bulunan Fantis SABAH'ın sorularını cevaplandırdı:
* 1963'te adada neler oldu? Rumlar'ın silahlı örgütü neyi amaçlıyordu?
Kıbrıs sorununa damgasını vuran en önemli olaylardan biri, 1963 yılının Aralık ayında başlayan toplumlararası kavganın nedeninin, Kıbrıs Türkleri'nin isyanında aranmasıydı... 28 Aralık 1963 sonrası Kıbrıs Türk ve Rumlar'ı arasındaki güvensizlik duygularının yanı sıra iki tarafın milliyetçileri arasındaki kin ve nefret duyguları körüklendi. Türkler TMT'yi, Rumlar da "milli örgütü" kurdu. Örgütün başında dönemin Dışişleri ve Savunma Bakanı Polikarpos Georgancis vardı. Bu silahlı örgütün varlıkları destekleniyordu. Askeri teşkilat gibi örgütlendiler. Silahlanıyor ve eğitim görüyorlardı. Dönemin Cumhurbaşkanı Makarios, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını (enosis) istiyor ve "milli örgüt"ten medet umuyordu.
* Rum silahlı örgütlerinin yalnız Türkler'i değil, demokrat Rumlar'ı da katlettiğinden söz ediyorsunuz...
Silahlı örgütlere, gerek Rumlar'ın gerekse Türkler'in arasında cesurca karşı çıkan vatanseverler vardı. Örgütlere karşı çıkan birçok Rum, bu azimlerini hayatlarıyla ödemişlerdir.
* Makarios'un amacı neydi?
Makarios, kendisini Kıbrıs halkına adamış vatanperver olarak tanınırdı. Ne var ki Makarios'un Kıbrıs'ı en müşkül duruma düşüren hatalarının en önemlisi Zürih antlaşmalarıyla hiçbir şekilde bağdaşmayan Enosis hedefiydi. Makarios, dönemin Yunanistan Başbakanı Konstantin Karamanlis'in bile uyarılarını göz ardı etti.
* Makarios'un bu tutumuna karşı çıkan olmadı mı?
Ben şahsen Makarios'la bu konuda çok konuştum. 6 Aralık 1963'te Makarios'u ziyaret ettiğimde Zürih antlaşmalarıyla bağdaşmayan ve Kıbrıs Türkleri'nin aleyhine olan 13 maddeyi mutlaka yeniden gözden geçirmesini istedim. İkna etmeye çalıştım. Makarios o anda bana dönerek "Sen haklı olabilirsin. Bunu tarih gösterecektir" demekle yetindi...
* Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs'a çıkmasını bekliyor muydunuz?
AKEL ve birçok demokratik güç, Makarios'un Atina'daki albaylar cuntası güdümündeki Rumlar'ın Milli Örgüt arafından devrilmesinden sonra Türkiye'nin 1974'te adaya askeri çıkartma yapacağından emindiler. AKEL, Makarios'u bu konuda da uyarmış ancak Makarios, Atina'daki albaylar cuntasının kendisini devirmekle Türkiye'nin adaya asker çıkartacağını bilmeyecek kadar aptal olamayacağına inanıyordu. Makarios'un inançları saf ve çocuksu çıktı.
* Tüm bu acı anılardan sonra siz şahsen, Kıbrıs Türk ve Rumları'nın yeniden birlikte yaşayabileceğine inanıyor musunuz?
Kıbrıs'ın Türk ve Rumlar'la birlikte AB üyeliğinin sağlanması ve Avrupa ideallerinin yerleşmesi durumunda adadaki barış ve huzurlu yaşam kaçınılmaz olacaktır.