İçecek dünyasının patronu işini neden bıraktı?
Pepsi'nin Türkiye İmparatoru Melih Sipahioğlu, bazılarına göre aile içinde yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle şirketini 100 milyon dolara sattı. Melih Sipahioğlu'nun bir vakıf kurarak tüm servetini 3 kızına değil 3 torununa bırakmak için hazırlık yaptığı da söyleniyor
1955 Yılında Fruko şirketini kurarak, Pepsi üretim ve dağıtım işini 40 yıl boyunca sürdüren Tamek Holding'in büyük hissedarı Melih Sipahioğlu, Pepsi işinden çekildiğini bir açıklama ile önceki gün duyurdu ve ardı ardına sorular sorulmaya başlandı...
Öyle ya, hangi patron, 7 Up, Yedigün, Fruko, Tamek ve Pepsi markalarıyla Türk içecek pazarında yarım milyar dolara yakın ciro yapan bir işi bırakmak ister ki?
Ortağı ve eniştesi Asım Şengör ile birlikte Fruko şirketindeki yüzde 77 oranındaki hissesini 100 milyon dolara, (yaklaşık 140 trilyon lira) Pepsi Bottling Group'a (PBG) satan Sipahioğlu, satış kararını ekonomik kriz nedeniyle mi verdi?
SEBEP KRİZ DEĞİL!
Gıda, dünyada ekonomik krizlere en dayanıklı ve en hızlı büyüyen sektör olarak biliniyor. Bu alanda Coca Cola ile birlikte sarsılmaz bir pazar payına sahip Sipahioğlu'nun şirketi Fruko için Arthur Andersen çok değil, 2 yıl önce 360 milyon dolar değer biçmişti.
Peki, nasıl oldu da Sipahioğlu ve ünlü deprem uzmanı Celal Şengör'ün babası Asım Şengör, hisselerini üçte bir değerine sattı?
Bu satışta bankalara olan 30 milyon dolar civarındaki borç önemli bir etken miydi?
Konuya yakın bir bankacı "Sipahioğlu ekonomik krizin yarattığı tahribatı herkes kadar olmasa da hissetti. Ancak en kötü günlerde bile Sipahioğlu'nun adı kredi almak için yeterlidir. Sipahioğlu kriz öncesinde bu işten çekilmenin planlarını yapıyordu. Ekonomik kriz sadece fiyatı düşürmüştür, satışın nedenini oluşturmamıştır" yorumu yaptı.
Öğrendiğimiz ve aile çevrelerinden de yalanlanmayan bir başka bilgiye göre, Sipahioğlu bir vakıf kurma amacıyla girişimleri başlatmış ve tüm mal varlığını, hisselerini, gayrımenkullerini bu vakıf üzerine yapmayı planlıyormuş. Vakıf ana sözleşmesine göre tüm varlıklar hazırlanacak vasiyete göre, Serra Kızıl, Selen Gonca ve Emir Delikan adlarındaki 3 toruna bırakılacak. Konuşulanlara göre eşi Güngör Hanım'da bu gelişmeye gönülsüz de olsa "evet" demiş...
Bu bilgi, Sipahioğlu'nun üç kızı ve damadıyla ilişkilerinin sanılandan kötü olduğu yolundaki dedikoduları güçlendiriyor. Satışın ardında aile içi çatışmanın etkili olduğunu belirtenler, "Geçen yıl iki kızı Selda Gonca ve Sema Kızıl şirket yönetiminden ayrılmıştı. Baba Sipahioğlu, onların şirketi yönetmek konusunda yeteri kadar istekli olmadıklarını düşünüyordu" açıklamasını yapıyor.
SORUN AİLE Mİ?
Sema Kızıl'ın ilginç bir evliliği var. Kocası Uludağ Gazozları'nın sahibi Kızıl Ailesi'nin veliahtı Levet Kızıl. Yani damat, rakip bir firmanın sahibi ve kendi işiyle uğraşıyor. Aynı zamanda Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un da yardımcısı.
Büyük kızı Selda Gonca ise, ünlü demir tüccarı Ekrem Gocay'ın yeğeni Enver Gocay. Onun da kayınpederi ile ilişkilerinin iyi olduğu söylenmiyor.
Diğer kızı, Ulkan Delikan'la evli Nilgün Delikan'ın ise iş hayatına uzak bir yaşamı benimsemiş olması, Sipahioğlu için bir başka dezavantajı oluşturduğu belirtiliyor.
Nitekim Haziran ayında SABAH Ekonomi Servisi'nden Esen Pişirici, Melih Sipahioğlu, ve kızkardeşinin kocası Asım Şengör ile görüştüğünde şu yorumu yapmıştı:
"Şirketin 4 varisinden hiç biri aile işiyle doğrudan ilgilenmemiş. Çocukların en parlak olanı diye bakılan Celal tamamen başka bir yola sapmış.. İşadamı olmak yerine, gidip deprem uzmanı olmuş. Sipahioğlu uzun bir süre yeğenine bu karar nedeniyle kızmış. Ama şimdi iki ortak dönüp geriye baktığında 'Celal iyi ki sanayici olmadı. Bu çocuk bizden akıllı çıktı' diyorlar.
SERVET TORUNLARIN
Kamuoyu, deprem şokunun ardından herkesin tanıdığı papyonlu profesör Celal Şengör'ün, ailenin iş hayatı ile ilgilenmeyen zengin bir ferdi olduğunu bu söyleşi ile duymuştu. Arnavutköy'de bulunan yalısına depremde hasar gördüğü için çelik konstrüksüyon yaptıran İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi ve uluslararası akademik kariyere sahip Celal Şengör'ün zenginliğinin kaynağı da bu bilgi sonrasında artık tartışılmaz olmuştu.
Kıbrıs'ta kurulu Universal Bank'ın da yüzde 50 hissesine sahip Sipahioğlu'nun son birkaç yıldır özellikle kızlarıyla ilişkisinin giderek bozulduğu yolunda bilgiler de var. Kimine göre kızlar ve anne arasında gelişen ve sır sayılan bazı olaylar 70 yaşına gelmiş Sipahioğlu'nu artık bıktırdı. Sipahioğlu yurt dışında olduğu için kendisine ulaşamadığımızı da belirtelim. Ancak dünyanın büyük şirketlerinden biri olan Pepsi'den alınan 100 milyon doların yeni bir iş yerine, torunlara kalacak servetin bir parçası olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
|