kapat
15.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Genç araştırmacılar...

Bursa Uludağ Üniversitesi'nde görevli bir yardımcı doçentten aldığım mektubu, okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Mektup, özetle şöyle: "Son günlerde basında öğretim üyelerinin gelir durumunun düzeltilmesi ile ilgili bir Bakanlar Kurulu kararı hazırlandığı ve bu kararnamede aynı statüde bulunan öğretim üyeleri arasında eşit olmayan bir karar ile Yardımcı Doçentlerin dışlandığı vurgulanmaktadır.

Buna ek olarak akademik yaşamın en önemli unsurlarından biri olan araştırma görevlilerine de ek bir düzenleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Bu kararnamenin uygulamaya konulması ile hem öğretim üyeleri arasında hem de öğretim üyeleri ile araştırma görevlileri arasında huzursuzluk çıkması; aralarında saygı ve sevgi ilişkilerinin bozulması ve iş verimlerinin düşmesi mutlaka beklenmelidir.

Öte yandan; zaten kaliteli ve başarılı öğrencilerin, araştırma görevliliğini seçmedikleri bilinen ve her zaman vurgulanan bir gerçek iken bu kararname ile bu davranışlarında ne kadar haklı oldukları bir kez daha vurgulanmış oluyor ki, bu konu üniversitelerin geleceğini olumsuz yönde etkileyecektir.

Büyük Atatürk'ün Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet ettiği gerçeği bir tarafta durur iken; genç araştırmacıların dışlanmasını anlamak da mümkün değildir.

Zaten nispeten yüksek maaş, yüksek döner sermaye, yüksek ek ders ücreti alan akademisyenlere ek artışlar yapılır iken geçimini dahi sağlamakta başarılı olamayan genç araştırmacılara vurulan bu darbenin etkileri eminim ki umulandan daha fazla kötü sonuçlar doğuracaktır."

Kırk-elli yıl önce ülkemizde üniversite sayısı iki elin parmakları kadarken, bugün Şırnak dahil, hemen her ilimizde bir ya da iki üniversite bulunmakta...

Sayısal bu çoğalmaya karşın, anlaşılan nitel bir değişim olmamış gibi...

Kendi üniversite yaşamımı düşünüyorum. Gerçi ben, üniversitede kalıp akademik kariyer yapmak istemiyordum, bu yüzden son sınıfa geldiğim halde mezun da olmadım. Fakat, akademik kariyere meraklı, çok da başarılı arkadaşlarım vardı.

"Asistan" olmak istiyorlardı. Hocaların bu arkadaşlara verdikleri yanıtları unutamıyorum. "Bize" demişlerdi, "asistan olacak öğrencinin bilgili olması değil, paltomuzu nasıl tutacağı önemli..."

Ve pek çok arkadaşım da akademik kariyer yolculuğundan vazgeçerek başka yollarda sürdürdüler hayat maceralarını...

Üniversite, araştırma demektir. Araştırmanın temelinde de genç araştırmacıların yetişmesinin önemi inkâr edilemez. Bursalı yardımcı doçent, yakınmalarında çok haklı...

Ülkenin kriz darboğazından geçtiği şu günlerde geçimini dahi sağlamakta zorluklar çeken genç araştırmacıların önünü açacak yerde bir de maddi sıkıntılar içine atmakla ne kazancı olacak bu toplumun?

Yardımcı doçentleri üniversiteden dışlayıp genç araştırmacıları hayat pahalılığı uçurumuna iterek iş verimini nasıl sağlayacağız?

Ama kim duyacak, kim ses verecek bu yakınmalara?



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır