kapat
15.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bayrak Garnizonu'nda 4 oda kime hazırlandı?

Bu sırrı Servet Bilgi Paşa, 12 Eylül'den sonra ilk kez Kemal Baytaş'a açıklamış: "Demirel, Erbakan, Türkeş ve Ecevit, hava muhalefeti olur da Hamzakoy'a gidemezlerse buraya getirileceklerdi. Süleyman Bey'e daha büyük bir oda hazırlatmıştık..."

12 Eylül herakâtı Kemal Baytaş'ın anılarında özel bir bölüm oluşturuyor. Herkes 12 Eylül'e yaklaşan günlerde birşeyler hissediyor ama ihtilalin yapılacağı konusunda net bir bilgisi olan yok. Baytaş da sinyal alıp araştıranlardan: "2 Eylül 1980 günü yakın dostum Necmettin Bayramoğlu ile birlikte Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Necdet Öztorun'a gittik. Paşanın makamında oturken Öztorun bana şu soruyu yöneltti:

- Kemal Bey, Süleyman Demirel neden hâlâ orada oturuyor, istifa etmiyor?

Damdan düşer gibi bu soru karşısında şaşırdım. Ben bir bürokratım, istifa edip etmeyeceği ne görevim ne yetkimle bağdaşır.

- Paşam Demirel niye istifa etsin?

- Baksana her gün 40-50 kişi ölüyor. OHAL ve sıkıyönetim yasasının çıkması lazım. Türk ordusu üç beş zibidi ile başa çıkamaz durumda bırakılıyor.

- Süleyman bey de bunları çıkarmak istiyor ama Meclis'ten geçiremiyor. İstifa ederse MSP-CHP koalisyonu görülüyor

- Yağma yok meydan boş değil..

DÖRT YABANCI MİSAFİR!
Ertesi gün Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Korgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'na gittim. O da Süleymen Bey'e verip veriştirdi ve istifa etmesini söyledi. Sabri Paşadan ayrılıp bu kez Servet Bilgi Paşa'ya uğradım. Bilgi, Bayrak Garnizonu komutanıydı ve o da Demirel'in istifasının iyi olacağını söyledi. Ardından 12 Eylül oldu. 15 Eylül günü Servet paşa ile yeniden buluştuk:

-Kemal, ben sana Süleyman Bey istifa etsin dediğim gün, Demirel, Erbakan, Türkeş ve Ecevit için bizim garnizonda dört oda hazırlatıyordum. Hava muhalefeti olur da Hamzakoy'a gidemezlerse, buraya getirileceklerdi. Kurmay başkanına bile 4 yabancı misafir gelecek, odaları hazırlayın diye emir vermiştim. Süleyman Bey'e daha büyük bir oda hazırlatmıştık."

Son söz:

Kemal Baytaş'ın kitabında daha çok anı var. 30 yıllık bürokrat son noktayı ise şöyle koyuyor:

-Bir kamu görevlisi için en büyük mutluluk, yaptığı işler karşısında anılıp takdir edilmesidir. Bundan büyük servet olamaz. Sevgili Türkiye'mizde bireysel hırs ve çıkar hesaplarıyla öldürülecek zaman yoktur...

"Paşam anarşistler Kemal'i rehin aldı"
Fenerbahçe eski Başkanı Tahsin Kaya da Baytaş'ın yakın dostu. Ankara'ya her gelişinde Baytaş'ı arıyor. Baytaş "Karadeniz aksanıyla konuşur, zekice espriler yapar" diye tanımlıyor. Ardından da telesekreter olayını anlatıyor:

"Yine Ankara'ya gelmiş. Ben o sıralar eve telesekreter bağlamıştım. Bu makinalar henüz Türkiye'de çok yeni, pek kimse de bilmiyor. Tahsin Kaya benim evin numarasını çeviriyor, karşıda bir ses:

- Ben Kemal Baytaş şu anda evde yokum.

Kapatıyor, bir daha arıyor, yine aynı ses. Bir daha, yine aynı. Kaya "Tamam" diyor. Anarşistler Kemal'in evini bastı. Başına tabanca dayadılar, hep aynı sözü tekrar ettiriyorlar. Hemen Ankara Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nu arıyor:

- Paşam, anarşistler Baytaş'ı rehin aldı. Evde hep aynı şeyi tekrarlatıyorlar. Yirmibeşoğlu, benim telefonunu çeviriyor ve sesin telesekreterden geldiğini anlayıp. Tahsin Kaya'ya 'O ses makinadan geliyor' diyor."

Rus mihmandardan kadın isteyen Türk Bakan kim?
Anı kitapları her zaman daha çok ilgi çekiyor. Üstelik güncelliğini koruyanlar, daha da merak uyandırıyor. 30 yıllık bürokrat, Turizm eski Müsteşarı Kemal Baytaş'ın "Bir Bürokrat ve Devlet baba" kitabının kahramanlarından büyük bölümü de hayatta. Baytaş kitabındaki anıların bazı bölümlerini bilerek sansürlemiş. Hem 30 yıllık devlet "umuru" hem de bazı anıların, ilgili kişileri ve devleti yıpratacağından çekinmiş... Aynı bir Türk Bakan ile ilgili yaşananlarda olduğu gibi: "Sovyet döneminde Rusya'ya bir seyahat yaptık. Heyette İnal Batu, Prof. Ümit Özyurda ve Mithat Yenigün de var. Ben arkadaşlarıma mihmandarların yanında bir şey konuşmamalarını öğütledim. Bu sözlerimi mihmandarımız Alexandre Lomakin duydu ve aynen şöyle dedi:

-Çok hassasiyet gösteriyorsunuz, daha geçen hafta burada sizin bir bakanınız vardı. Benden kadın bulmamı istedi.

Ben hayretle hangi bakan olduğunu sordum, söylemek istemedi. Ama ısrar edince kim olduğunu açıkladı."

Baytaş bu bakanın ismini kitabına yazmamış. Şimdi de "Kimdi?" sorusuna "İsmini açıklamam ama, arkadaşlarım şahittir" diyor.

Kızıl Ordu şerefine!
Baytaş, dönemin PTT Genel Müdürü ve emekli general Servet Bilgi ile de yakın dost. Birlikte o dönemler adı henüz SSCB olan Rusya'ya gidiyorlar. Moskova'da uzaya giden ilk kadın kozmonot Treşkova ile buluşup, uzay merkezinde Ruslar'la yemek yiyorlar. Bayan Treşkova yemekte Türk-Sovyet dostluğu için bir konuşma yapıyor ve kadeh kaldırıyor. Ardından Servet Bilgi ayağa kalkıyor ve şöyle diyor:

- Ben teğmenliğimden generalliğime kadar Kızıl Ordu'yu nasıl alt ederiz niyetiyle eğitim gördüm. Ama içimden ne gerek var diye düşünürdüm. Rus generalleri ile rakı ve votka tokuşturmayı hayal ederdim. Bugün bunun gerçekleştiğini görmekten memnunum. Kadehimi Türk Ordusu ve Kızıl Ordu şerefine kaldırıyorum.

BİTTİ



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır