Hırçın Arjantinli kavgayı ateşledi
Maçın son düdüğüyle birlikte nefret sahaya sıçradı. Batistuta'nın Emre'ye yumruk atması ve Emre'nin bir kameramanın üzerine yıkılması ile ortalık arenaya döndü...
Roma'da 1-1 berabere biten Roma-Galatasaray maçı, Sampiyonlar Ligi'nde Roma'ya tur atlamak için gerekli olan vizeyi sağlamazken, öfkeli Romalı futbolcular ve polis sahayı bir arenaya çevirdi. Maç sonrası kavgalar TV'lere yansırken İtalyan polisi ve hırçın taraftarların tacizinin maçın başından beri devam ettiğini belirtmem gerekiyor.
Maçı basın tribününde izliyorduk. Yan tarafımızdaki Roma taraftarları sürekli olarak tempolu biçimde "Öldürün, gebertin, canlı kimse kalmasın, p...ler" gibi sözlerle bağırıyorlardı. Basın tribününde güvenlik yeterli değildi. Tribündeki polisler, daha çok taraftar gibi hareket ediyorlardı. Önlerindeki taraftarların sahaya pet şişe atmalarına gıklarını çıkarmadılar. Maçın ilk yarısının sonunda Ümit Karan'ın golü sonrası o arenada yapılacak en kötü şeyi yaptık ve sevincimizi gösterdik. Gerek İtalyan basın mensupları gerekse Roma taraftarlarındaki nefreti görmeniz gerekirdi...
POLİS TARAFTAR GİBİYDİ
Maçın son düdüğüyle birlikte nefret sahaya sıçradı. İlk olarak Romalı taraftarlar ellerinde bayrak sopalarıyla basın tribününe doğru ilerledi. Türk gazetecilerin yardım isteği, polis tarafından umursanmadı bile...
Ardından sahadaki elektrik gerildi. Batistuta'nın Emre Aşık'ı yumruklaması, Emre'nin bir TV kameramanının üzerine yıkılması ile başlayan kavga, Lima'nın Galatasaraylı futbolcuların sözle kendisine sataştıkları iddiasıyla sarı-kırmızılıların üstüne atlaması ilk göze çarpan görüntülerdi. Bu arada polis, sahaya yabancı madde atılmasına sesini bile çıkarmıyordu. Hatta futbolcuları korumak için ne statta uyarı yapıldı ne de plastik kalkan kullanıldı.
YILMAZ DEHŞETLE İZLEDİ
Olayları Şeref Tribünü'ndeki Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Necati Utkan dehşetle izliyordu. Ve sonrasında en korkunç sahneler yaşandı. Polis, futbolcularımızı copluyordu. İlk darbe Ümit Karan'a geldi. Bu kargaşa içinde Roma takımının antrenörü Capello Galatasaray'in kaleci antrenörü Eser Özaltın'ın saçına yapışırken iyi bir ev sahibi olmadığını gösterdi. Romalı futbolcular sahadan polis eskortuyla çıkarken, Galatasaraylılar sahada mahsur kaldı.
Kabus yeni başlamıştı. Tünele inen bir grup İtalyan polisi burada Capone'yi yere yatırarak coplamaya başladı. Berkant, Emre, Capone ve Ümit polisin jopları ile yaralandı.
UEFA'nın GS adına karar alabileceği korkusuyla İtalyan polisi ikinci ayıp perdesini hazırlıyordu. GS'liler polis zoruyla soyunma odasına sokulurken, Büyükelçi Utkan, İtalyan yetkililerle tünelde görüşmeye başladı. Yanına yaklaştığım bir polis müfettişi, İtalyanca konuştuğumu görünce "Suratımıza tükürdüler, haklarında soruşturma başlattım ancak biz de hatalıydık" derken, Türkçe konuştuğumu duydu ve "Burada kalamazsınız, lütfen çekilin" diyerek bizi kovdu. Aynı polis şefinin Büyükelçi Utkan ile görüşmesi sert bir tartışmayla son buldu. Polis sürekli, "Bize saldırdılar, futbolcularınızı bırakmayacağız" diyordu.
Bu arada Yılmaz'ın Ankara'yı aradığını öğrendim. 1 saat sonra Utkan, "Ankara'daki İtalyan Büyükelçisini uyandıralım" diyerek Büyükelçi Vittorio Surdo'yu arattırdı. Büyükelçi uyuyordu. Utkan, sert bir şekilde uyandırılmasını istedi.
Maç bitiminde diğer bir dramı da Türk gazeteciler yaşadı. Türk fotoğrafçılar basın odasından, yakalarından sürüklenerek stadyum içindeki polis merkezine götürüldü.
Polis, film ve kasetlere el koyarken bu filmlerde kendisine karşı kullanılabilecek malzeme çıkmasından korktu. Polis merkezinde bir süre tutulan 3 gazetecinin serbest kalmasında Büyükelçi Utkan'la ARIA'nın Genel Müdürü Giuseppe Farina'nın büyük etkisi oldu. 15 Türk gazetecisinin maça gelmesini organize eden Farina son derece utanmıştı ve sıkıntılı göründü.
LUCE'YE SORULU SALDIRI
Bitmedi... Bir sonraki skandal basın toplantısında yaşandı. İtalyan medyası, "azılı bir Roma taraftarı" gibi Lucescu'ya saldırmaya başladı. Lucescu'nun yanıtlarının Türkçe'ye çevrilmesine sinirlenen İtalyan gazeteciler, bir Türk gazeteciye "geri zekalı, kes sesini otur" şeklinde terbiyesizce bağırdı.
Kabusun son sahnesi de UEFA'dan Türk futbolcuların listesinin istenmesiyle başladı. Şikayetçi olacak İtalyan polisleri bireysel ihbarda bulunma kararı aldı. Bu durumda da İtalyan polisleri Türk futbolcuları şikayet ederse, bu futbolcuların bir daha İtalya'ya girdikleri takdirde havalanında tutuklanacakları iddia edildi. Türk futbolcular gece saat 1.5 sularında İtalyan polisinin yaklaşık 4.5 saat süren eziyetinden sonra stattan otelleri Sheraton'a dogru yol alırken, İtalyanlar'ın içine kurt düştü: UEFA ne cezası verecek?
Yasemin TAŞKIN
|