Ramallah işgal altında
İsrail ordusu F-16'lar ve tanklarla Ramallah'ı ele geçirdi. İkinci hedefleri ise 20 bin kişiyle girdikleri Gazze'ydi. Bir günde 38 kişi öldü
Başbakan Ariel Şaron'un önceki gün Filistin lideri Yaser Arafat'ın Ramallah'taki karargahından çıkmasına izin vermesi ve görüşmelere hazır olduğunu bildirmesiyle İsrail'de barış umutları yeşermişti. Ancak hemen ardından İsrail ordusu, Filistin ayaklanmasının başladığı 2000 yılının Eylül ayından bu yana en geniş çaplı operasyonunu gerçekleştirdi; son 24 saatte 38 kişinin öldürülmesiyle tüm umutlar yeniden söndü.
İsrail ordusu ilk olarak önceki gece yarısı Gazze Şeridi'ndeki en büyük mülteci kampı Cebaliye'ye girdi. Yaklaşık 50 tankın 100 bin mültecinin yaşadığı kampa girmesiyle birlikte ortalığı silah sesleri kapladı. Çatışmalarda 25 Filistinli hayatını kaybederken, 75 Filistinli yaralandı. İsrail tankları kampta bulunan 25 atölyeyi de silah üretildiği gerekçesiyle yerle bir ettikten sonra sabah saatlerinde kamptan ayrıldı.
TESLİM OLMAYIN ÇAĞRISI
Cebaliye operasyonunun hemen ardından yaklaşık 150 tank, Filistin lideri Yaser Arafat'ın Aralık ayından bu yana hapis tutulduğu Ramallah'ı işgal etti. F-16 savaş uçaklarının ve Apache helikopterlerinin de katıldığı operasyonda kentin tamamı İsrail askerlerinin kontrolü altına girdi. Arafat'ın karargahı da 20 metre ötesine yaklaşan tanklar tarafından kuşatıldı. İsrail askerlerinin karargaha açtığı ateş sonucu bir Filistinli yaralandı.
İsrail ordusu kentte bulunan El Amari ve El Kadura mülteci kamplarına da saldırı düzenledi. Filistin yönetimi de, İsrail'in mülteci kamplarına yönelik operasyonlarının başlamasından bu yana ilk kez direniş çağrısı yaptı. İsrail ordusunun kamptaki tüm erkeklerin meydanda toplanmaları çağrısına Filistinliler ateşle karşılık verdiler.
İsrail birlikleri gazetecilerin bulunduğu bir otele de 15 dakika süreyle yaylım ateşi açtı. Kampa 400 metre uzaklıktaki otelde bulunan gazeteciler arasında ölen ya da yaralanan olmazken, İsrail ordu yetkilileri saldırının otelin üst katlarından askerlere ateş açılması sonucu başladığını bildirdi.
Sabah ise kentteki bütün evler tek tek arandı. 'İsrail vatandaşlarını terörden korumak' amacıyla yapıldığı belirtilen aramalarda tüm erkekler Dahaisha mülteci kampında sorguya alındı. Çatışmalarda 4 Filistinli öldürüldü.
OTOBÜSE ATEŞ AÇILDI
Dün sadece Ramallah'ta değil, ülkenin çeşitli bölgelerinde de çatışmalar vardı. İsrail helikopterleri Gazze kentinde, Arafat'ın özel muhafız birliği 17'nci Kuvvet'in füze imal ettiği belirtilen atölyesine füzeyle saldırdı. El Fetih örgütüne bağlı El Aksa Şehitleri Tugayı'nın üst düzey bir yöneticisinin evi İsrail askerleri tarafından dinamitlendi. İsrail-Lübnan sınırındaki Şlomi kasabasında ise sivilleri taşıyan bir otobüse ateş açıldı. Otobüse yaklaşan bir araçtan açılan ateş sonucu 7 İsrailli ile birlikte 2 Filistinli saldırgan öldü.
İhanetin bedelini böyle ödettiler
Filistinli Raid Muhammed Auda... 19 yaşındaydı. İsrail istihbaratına bilgi verdiği gerekçesiyle 1 haftadır Ramallah'ta tutuklu bulunuyordu. Dün sabah kenti işgal eden İsrail birlikleri, diğer tutuklularla birlikte Auda'yı da serbest bıraktı. Ancak Filistinli militanlar ihanetinin bedelini Auda'ya ödetmekte kararlıydı. Serbest bırakılmasının ardından Auda'nın peşine düştüler ve kendinden geçene kadar dövdüler. Bununla da yetinmediler; kanlar içerisinde yere yığılan Auda'yı kurşun yağmuruna tuttular ve cesedini kent merkezinde bulunan bir inşaatın iskelesine baş aşağı astılar. Sabah evlerinden çıkanlar Auda'nın kanlar içerisindeki yarı çıplak cesediyle karşılaştı...
Arafat'tan Nazi benzetmesi
Filistin lideri Yaser Arafat, İsrail ordusunun yakaladığı Filistinliler'e yönelik davranışlarını Naziler'in Yahudiler'e karşı davranışlarına benzetti.
Arafat, Abu Dabi televizyonunda yayınlanan demecinde, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkarim'de, mülteci kampında yakaladığı Filistinliler'in kollarına numaralar yazdıklarını söyleyerek, "Bu, Naziler'in Yahudiler'e yaptıklarına benzemiyor mu?" dedi. Arafat, İsrail ordusunun Tulkarim'de yüzlerce Filistinli'yi yakaladığını hatırlatarak, "Yeni bir Nazi ırkçılığı değil midir bu? Uluslararası toplum için bu, kabul edilebilir bir şey midir?" diye konuştu.
İsrail ordusu da yakalananların kollarının damgalandığını doğruladı. Maariv gazetesine konuşan bir ordu sözcüsü "Filistinli tutukluları kollarına vurduğumuz damgalarla numaralıyoruz. Ancak silinebilir damga kullanıyoruz" dedi.
"Kafesten kafese geçebilir"
İsrail Başbakanı Ariel Şaron başkanlığındaki hükümet yetkililerinden Uri Şani, Filistin lideri Yaser Arafat'a uygulanan seyahat yasağının gevşetilmesini "Arafat'ın bir kafesten diğerine geçebilir" şeklinde yorumladı.
İsrail televizyonunun haberine göre Şani, Şaron'un partisi Likud'un yetkililerine yaptığı konuşmada, "Arafat bir kafesten diğerine, Ramallah'tan Gazze'ye geçebilir" dedi. İsrail'de de aşırı sağın tepkisini çeken kararın ardından Şaron başkanlığında kurulan "Ulusal Birlik Hükümeti"nde yer alan aşırı dinci partiler, koalisyondan çekileceklerini açıkladı. İşçi Partisi ise geçen hafta aldığı koalisyondan çekilme kararından vazgeçerek hükümete devam etmeye karar verdi.
Salih BIÇAKÇI
|