Mart ayını oldum olası sevmem. Nedense çok uzun, bir türlü bitmeyecekmiş gibi gelir bana. Ama ondan sonra Nisan'la beraber keyfim yerine gelir. Zira yaza az kalmıştır! Mümkün olsa 4 mevsim yaz olan bir memlekette yaşamayı tercih edebilirdim...Neyse...Nisan ayına fit olmamın bir diğer sebebi de İstanbul'da sanat dünyasında hareketlenmenin başlaması. Festival sezonunun gelmesi. Hani yaz gelene kadar cemreler düşer ya havaya suya.. Zaten toprağa düştü mü yaz gelmiştir. Festivaller de benim için öyle. İstanbul Film Festivali başladı mı artık tamam! Beyoğlu'na gitmek, bir kitapçıda saatlerce kitap karıştırmak, bir cafe'de kahvemi yudumlamak için ekstra bir nedenim vardır artık.
21. YILA YARAŞIR PROGRAM
Bir zamanlar İstanbul Sinema Günleri olarak takip ettiğimiz Uluslararası İstanbul Film Festivali bu yıl 21 yaşında. Festival yetkilileri, bu 21'inci yıla yaraşır bir program hazırlamışlar yine. 13-28 Nisan 2002 tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde sinemanın unutulmaz ustalarının yapıtlarından, genç kuşak yönetmenlerin filmlerine kadar zengin bir program yer alıyor. Festivalin programını burada uzun uzadıya vermek yerine bir broşür alıp, Beyoğlu'nda bir cafe'de çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken filmleri inceleyip karar vermenizi öneriyorum. 2 Haftalık sinema maratonunun heyecanını şimdiden hissedebilesiniz diye...
Bunun dışında bilinmesi gerekenler kısaca şöyle:
. Film gösterimleri Beyoğlu'nda Emek, Atlas, Sinepop ve Beyoğlu, Kadıköy'de Reks sinemalarında. Seanslar, 10.30; 13.30; 16.00, 19.00 ve 21.00.
. Bilet fiyatları; 7 milyon lira. Hafta içi saat 13.30 ve 16.00 seanslarında öğrenciler ile 65 yaşın üstündekiler 5 milyona bilet alabilecek. Sabah 10.30 seanslarında ise gösterimler herkes için 4 milyon lira.
. Festival broşürleri 16 Mart'ta piyasada. Rezervasyon formları 30 Mart ile 2 Nisan arasında teslim edilecek. Rezerve edilen biletler 5 ile 8 Nisan arasında alınabilecek. Geri kalan biletler festival sinemalarının gişelerinde 10 Nisan'dan itibaren satışa sunulacak.
. Rezervasyon sırasında satın alınacak biletlerin fiyatları ise tam 5 milyon, öğrenci 4 milyon lira. Herkese şimdiden iyi seyirler!
HÜLYA AVŞAR KOMİK OLDU
Siz de basından takip etmişsinizdir. "Koş Süreyya Koş" adlı kitabında Vivet Kanetti, Hülya Avşar'ı fena halde kızdırmış. Hatta Avşar,bu kızgınlığını bir muhabire şöyle dile getirmiş: "Kendisiyle ilgili sorunları var herhalde. Yazdıkları son derece saygısız. O kadar alıştım ki bu tip insanlara. Vivet Hanım da bir yere gelebilmek için bana saldıranlar sınıfına girdi..." Hoppala! Bu nasıl bir yorumsa böyle. Beni gerçekten çok güldürdü. Eminim başkaları hatta en başta Vivet Kanetti de çok gülmüştür bu sözlere. Gazateci-yazar
kadın, Hülya Avşar'a "saldırıp" artık nereye gelecekse! Tahmin ediyorum Hülya Avşar gibi
ziyadesiyle meşgul bir kadın internette yazılanları
takip edemiyordur. Yoksa bu işin ucu bana da
dokunabilir!