
Tek Suçlu Daum
Sahaya sürdüğü 11'i kurarken sadece beraberliği düşünüp korkak davrandı. Beşiktaş'a agresif futbolunu oynatmadı. 3- İkinci yarı başlarken, oyuna gerekli müdahaleleri yapamadı
Zirve yarışında G.Saray'a 1-0 yenilerek 3 puan geriye düşen Beşiktaş'ta hüsranın faturası teknik direktör Daum'a çıkarıldı. Beşiktaş camiası ve futbol otoritelerinin büyük bölümü, yenilginin, 'Daum'un eseri' olduğu konusunda birleşti. Daum'un maç sonrasındaki basın toplantısında, "Takımı korkak oynattığı yolundaki" iddialara yanıt vermemesine ve "Biz F.Bahçe ve Denizli maçlarını da bu taktikle kazandık" sözlerine karşın eleştiriler, Alman hocanın 'korkak taktik' uyguladığı konusunda yoğunlaştı.
İşte Daum'un hataları
Maç sonrasında teknik direktör Daum'un Beşiktaş'a derbiyi kaybettiren hataları şöyle sıralandı:
* İlk 11 sadece savunma için hazırlanmış ve beraberlik üzerine kuruluydu. Sadece defansif özellikleri olan Erman'ın oynatılması, Ahmet Dursun ve Tamer'in yedek kalması, G.Saray korkusunun göstergesiydi.
* G.Saray'ın zaaflarını değil, üstünlüklerini düşündü. Ergün'ün sorumluluğundaki sol kanadın yaşadığı defansif sorunları değerlendirmeyi aklına bile getirmedi. Tek derdi, karşıdan gelecek akınları kesebilmekti.
* İlk yarı berabere bitmesine rağmen, Daum, Beşiktaş'ta yine galibiyete yönelik taktik ve kadro değişikliklerini yapmadı. Oysa ikinci yarıya farklı bir başlangıç yapması, maçı almasını sağlayabilecekti. Ahmet Dursun ve Tamer'i oyuna almakta çok gecikti.
DAUM'A KIZANLAR
SANLI SARIALİOĞLU: Bunun adı 'satış'
Daum korkuyla yatmış, korkuyla kalkmış, 11'i öyle oluşturmuş. 7 defans oyuncusu, 2 playmaker, 1 golcü. Defansta önlem üstüne önlem... Futbolcularına savunma prensipleriyle ilgili muhteşem konferanslar vermiş besbelli... Yok Daum yok, ne söylesen, ne anlatsan nafile. Sen bu maçı tek başına sattın, korkularının esiri oldun.
ERMAN TOROĞLU: Korkak Daum
DAUM buraya gelirken, "Ben 1 puan alayım" diye düşünmüş. Peki buraya kadar nasıl geldin? Belki de F.Bahçe maçını kaybetseydin, havlu atıp memleketine gönderilecektin. O maçtan sonra saldırdın, hücum ettin kazandın. Bir de sende başka bir saplantı var. Onun da sebebini bir türlü anlamış değilim. İyi kaleci kenarda oturuyor, daha kötüsü kalede.
HAŞMET BABAOĞLU: Kartal seyretti
G.Saray'ın yumuşak ve yorgun görüntüsü mü aldattı Alman teknik direktörü bilemem; ancak ilk yarıda işlerin iyi gittiğine inanmış olacak ki, ne oyuncu değiştirdi ikinci yarıya başlarken, ne de oyun planını... Ali Sami Yen'de Beşiktaş seyirci ise bu, kendi oyununu oynamak yerine G.Saray'ı oynatmamaya çalışmasından kaynaklandı.
ATTİLA GÖKÇE: Daum'un harikası!
Daum, Beşiktaş'ı yine tek forvetle Ali Sami Yen'e sürdü. Bu anlayış belki Denizli'ye, Kocaeli'ye karşı galibiyet getirebilirdi, ama karşısında G.Saray'ın olduğunu hesaplayamadı. G.Saray'ın formsuzluk ve noksanlık sürecinin süreceğini sandı. Ne var ki, G.Saray Daum'un tam aksine daha bütüncü, her görevi paylaşan bir oyunun sahibi oldu.
KAZIM KANAT: Suçlu 'Dahi' Daum
Beşiktaş için "Neden bu kadar kişiliksiz oynadı?" derseniz, bizim diyeceğimiz de şudur: "Bu yenilgi senin eserin Bay Daum!.." Beşiktaş'taki en büyük yanlış, "Hücum ve saldırgan oynayan" bir takımı savunmaya çekmekti. Lucescu'nun Joao Batista-Berkant Göktan değişikliği ile oyunu hızlandırma düşüncesine Daum alternatif değişiklik yapmadı.
ALTAN TANRIKULU: Silah değil kalkan
Daum'un yaşamında iki önemli unsur var şu dönemde... Bir, kendi yaşamının geri kalan bölümünün şekilleneceği mahkeme... İki, Beşiktaş... Lucescu, Daum gibi düşündü bir hafta boyunca... Ve Beşiktaş'ı çözdü... Daum derbiyi değil, mahkemeyi yaşadı bir hafta boyunca... Silahını çekeceğine, hep kalkanını kullandı... Ve bir kez daha, korkan değil, kazanmayı düşünen kazandı.
Fatih DOĞAN
|