
Duvara toslama polemiği
Sanayicinin sık sık kullandığı 'duvara toslama' tabirini sevmeyen Devlet Bakanı Kemal Derviş "Türkiye toslama tehlikesini bertaraf etti" diyor. Türkiye, adeta görünmez bir el tarafından sanki seçim ortamına sürüklenmek isteniyor.
Oysa, ister Batı'dan isterse Doğu'dan olsun Ankara'ya akan işadamları kritik mesajlar taşıyorlar. Adres, genellikle Devlet Bakanı Kemal Derviş oluyor. Nitekim, TOBB Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu, geçenlerde bir toplantıda Derviş'e dönerek, "Sayın bakan, gelin görün. Özel sektör perişan. Şu anda almanız gereken tedbirler radikal olmalı. Bir yere toslayacaksak toslayalım, ama kalıcı tedbirler alalım" diyor. Bunun üzerine Derviş, şu açıklamayı yapıyor: "Toslamak tabirini hiç kullanmayın. Toslamanın faturası çok ağır olabilir, hatta demokrasiye bile faturası çıkabilir. Ama Türkiye toslama tehlikesini bertaraf etmiştir. Böyle bir tehlikeyi katiyen göze almamız gerekir."
Aynı toplantıda Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ise giderek alevlenen, "Enflasyonu mu indirelim yoksa bir an önce ekonomik büyümeye mi geçelim?" tartışmalarına ışık tutuyor ve şunları söylüyor:
"Merkez Bankası, kanunu gereği özerk bir kurum. Tüm hedefimiz fiyat istikrarını sağlamak. Büyüme, bizim dışımızdaki bir konu. Merkez Bankası eskisi gibi para basabilecek bir kurum değil. Türkiye, bir hiperenflasyon süreci yaşamadığı için enflasyonla mücadelede belli bir yol alınınca, büyümeye geçme baskısı artıyor. Bu nedenle geçmişte 17 program yapılmış ama sonuca ulaşamamış. Toplumu, enflasyonun düşeceğine inandırmamız gerekiyor. Bunun için sizlerden destek bekliyoruz."
Öbür yanda bir genel müdür, ülkenin yıllardır kanayan yarasına dikkat çekiyor. Sümer Holding Genel Müdürü Kadir Kanat, sohbetimiz sırasında şu çarpıcı gerçekleri sıralıyor:
Para uçup gidiyor
"Ne yazık ki peşkeş edebiyatının prim yapması nedeniyle bu halkın parası heba olmuş. İnsanlar sindirilmiş. Sümer Holding'in işletmeleri ayakta tutulsun diye, son 15 yılda 1 milyar 714 milyon dolar harcanmış. Sümerbank'ın satışı da dahil olmak üzere özelleştirmeden sadece 469 milyon dolar gelir elde edilmiş. Sümer, devlete verdiğinden 4 kat fazlasını alıp götürmüş. Tekstil sektöründe bir kişiye istihdam sağlamak için gereken yatırım 20 bin dolar. 1.7 milyar doları yatırıma dönüştürmüş olsaydık hem dünya ile rekabet edebilen üretimimiz hem de geleceğinden emin, 90 bin mutlu işçimiz olurdu. Şimdi sayısı 40 binden 6 bine inen ama geleceğinden tedirgin işçilerimiz var."
Sözün özü şu:
Türkiye, ekonomiyi siyasetten arındırmaya çalışırken hep bir hükümet olacağı varsayımına göre hesaplarını yaptı. Oysa ister yakın bir gelecekte isterse ilk seçimde bir süre hükümetsizlik sorunu yaşanacak. İşte o duruma uygun senaryomuz henüz yok.
TAKSİTLE YATIRIM ÖNERİSİ
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, programa alınan yatırımların süratle tamamlanması için yeni bir model geliştirdi. İNTES'in aylık geleneksel toplantısında müteahhitlere sunulan model şöyle:
* Devam eden projeyi bir an önce sonuçlandırmak ve ekonomiye kazandırmak istiyoruz.
* Ancak bu yılki ödeneğimiz projenin tamamlanmasına yetmeyecek.
* Bütçe ödeneğini aşan kaynağı peşin olarak siz sağlayın.
* Projeyi bitirin.
* O proje için ilerleyen yıllarda ayrılacak ödenekleri, enflasyon farkıyla size verelim.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* IMF'nin, "Tüm öncelik enflasyon hedeflemesi. Bu konu, sektörel bazda yardımdan çok daha önemli" dediğini,
* Gelecek yıl ikinci el otomobil satışından Taşıt Alım Vergisi tahsil edilmeyeceğini,
* Akaryakıt fiyatlarının her ayın 3'ünde enflasyon kadar zamlandığını, aybaşı depo dolduranların en az 1.1 milyon lira kazançlı olduğunu,
|