kapat
24.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Şerit değiştirmeyen kazanacak

Geçen yıl en yüksek kazancı sanılanın aksine dolarda değil, sürekli gecelik repoda kalanlar yüzde 192 ile sağladı

Ekonomide bilirsizliğin had safhaya ulaştığı geçen yılın Kurban Bayramı'nda (8-9-10 Mart'ta) yayımlanan Krizde Paranın Yönü yazımızda, en iyi kazancın dövizden ziyade gecelik faizlerden sağlanabileceğini belirtmiştik. Bu bayramda duruma baktık. Gecelik repo veya günlük mevduat (kriz sırasında vardı) doların getirisine fark atmış. Bayram tatilinin başladığı 2 Mart 2001 ile 21 Şubat 2002 arasını dikkate aldığımızda, aşağıdaki tablodan görülebileceği gibi, gecelik faiz yanında likit yatırım fonları, Hazine bonosu ile altının kazandırdığını görüyoruz. Aynı tarihler arasında doların değer artışı yüzde 53.6 düzeyinde kalmış.

Geçen yıl mali piyasalarda yaşanan büyük sarsıntı herkesi korkutuyordu. Belirsizliğin tamamen hakim olduğu böyle ortamlarda likit yatırım araçları tercih edilir. Çünkü doğabilecek fırsatları değerlendirmek ve oluşabilecek zararlardan kaçınabilmek ancak böyle mümkün olabilir. Eğer gecelik faize yatırım yapılıp ve aynı pozisyon hiç bozulmazsa, ya da yatırım aracında hiç değişiklik yapılmazsa, en likit yatırım aracı aynı zamanda en çok kazandıran yatırım aracı da olabiliyor Türkiye'de. 1994'de gecelik reponun yıllık bileşik getirisi yüzde 360'a varırken doların değer artışı yüzde 171'de kalmıştı. 2001'de bunun bir benzeri yaşandı ve gecelik faizin yüzde 192 getirisine karşılık dolar yüzde 114 arttı.

Gelecek kurban bayramına kadar, yine gecelik repo kazandırmaya devam edebilir. Bunun yanında değişken faizli Hazine tahvilleri yatırımcısına en azından kaybettirmeyecek gibi görünüyor. İşlerin ters gitmemesi halinde borsanın dinlenme döneminden sonra uzun vadeli yükselişine geri dönmesi beklenebilir.

Parası olana geçen yıl da alternatif vardı, bu yıl da var. Sadece kazanç imkanı daha kısıtlı. Çünkü bu yıl üstlenecekleri risk aynı ölçüde düşük. Dikkat edilmesi gereken şey ise yatırım araçları arasında sık sık değişiklik yapmamak.

3 Sonuç- "İki tavşanı birden kovalayan, hiç birini tutamaz" Türk Atasözü n

Ekonominin riskleri
Gelecek kurban bayramına kadar mali piyasaların seyri ne olabilir? Para nereden kazanılabilir?

Bunun yanıtı, siyasetteki ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirerek verilebilir.

* Dış risk- Geçen yıldan farklı olarak bu yıl bir Irak gerginliği var. 11 yıl önceki Körfez Savaşı'nın ekonomi üzerindeki yıkıcı etkisinden dolayı Irak gerginliğinden çekiniliyor. Irak operasyonunda Türkiye'nin nasıl bir rol oynayacağının bilinmemesi iyimser atmosferi bozan asıl etken. Ekonomide hedeflerin gerçekleşmesi için bu etkinin düşük düzeyde kalması gerekiyor.

Hükümetin reform yorgunluğuna düşmesi ve programı uygulamada gevşeklik göstermesi de bir risk olabilir. Ancak bu, yılın ilerleyen aylarında gündeme gelebilir.

* Canlanma riski- Hükümet programı iyi bir şekilde uygulasa ve reformları yapsa da, derin bir daralmanın ardından ekonomide canlılık sağlanması hemen olmayabilir. Çünkü alım gücü düştü, tüketim tercihleri değişti. İçerde tüketmeyince üretim artmıyor, istihdam yaratılamıyor ve büyüme de sağlanamıyor. Ancak yeni ekonomik yapı ortaya çıktıkça tüketicilerde güven yeniden geri gelmeye başlayabilir.

İşlerin iyi gitmesi ile gitmemesi arasında elbette bir fark olacak. Ancak bu, bir devalüasyon veya astronomik faizler şeklinde değil, daha makul dalgalar biçiminde olabilir. Irak olayı veya herhangi bir dış şok krizden çıkışımızı geciktirebilir, ekonominin canlanmasını ertelettirebilir, ancak yeni ekonomik yapının ortaya çıkmasını engellemez. Şoklar doğal bir gelişmeyi bastırabilir. Bu baskı ortadan kalktığında ise gelişme daha hızlı olabilir.

Tasarrufa yeni seçenek
* Değişken faizli tahvil- Ekonomide olumlu senaryoda da, olumsuz senaryoda da ideal yatırım araçlarının adresi değişmiyor. Öncelikle farklı bir enstrümanla karşı karşıyayız. Bu değişken faizli Hazine tahvilidir. İç borçlanmanın yüzde 56'sı son bir yılda bu araca dönüştürüldü. Üç ayda bir yapılan referans ihaleleri faizinin iki puan üstünde tutulan değişken faizli tahviller, hem borçlanan Hazine hem de borç veren tasarruf sahipleri için en ideal yatırım aracı. Birincisi, eğer enflasyon beklenenden hızlı düşerse Hazine gereksiz bir faiz yükü altına girmeyecek ve vadeyi uzatabilecek. İkincisi, tasarruf sahiplerinin piyasa riskini minimize ediyor. Faizler ne kadar değişirse değişsin bundan yararlanmasını sağlıyor. Üç ayda bir oluşacak faizler sadece genel faiz düzeyini değil, aynı zamanda devalüasyon olursa onu da içereceğinden, tasarruf sahibi devalüasyondan dolaylı korunmuş olacak. Önümüzdeki dönemde koşullar çok fazla değişse de, büyük dalgalanmalar olsa da, böyle bir enstrüman her iki tarafa tam bir koruma sağlıyor.

* Gecelik repo seçeneği- Geçmişteki dalgalı dönemlerde olduğu gibi, bu yıl da ortaya çıkabilecek dalgalanmalara karşı tasarruf sahiplerinin elindeki bir başka silah gecelik repo olabilir. Repo en kısa vadeli yatırım aracı. Her gün yeni bir pozisyon almak veya riskten kaçınmak mümkün. Kaldı ki, gecelik faizler aynı zamanda genel faiz değişimlerine ve kur artışlarına paralel gidiyor. Bu durumda gecelik repoda kalan ve pozisyonunu değiştirmeyenlerin riski yok. Bunun kazancı 1994 ve 2001'deki düzeylere çıkmayabilir. Ancak pozitif olma ihtimalinin bir hayli yüksek olduğu söylenebilir.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır