
Yaşamkent'teki tek eksik yaşlı konuklar!
Kemerburgaz'da 40 milyon dolar harcanarak yapılan 450 kişilik huzurevinde her türlü konfor var. Ama bunu sadece 11 yaşlı biliyor
Yarı olimpik yüzme havuzu, helikopter pisti, konferans ve kongre salonu, süper konforlu odalar... Yanlış anlaşılmasın burası beş yıldızlı bir oteller zinciri değil, sadece ve sadece huzurevi. Beş yıl önce 40 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Yaşamkent'ten söz ediyoruz.
Tesislere adım atıldığı anda uyanan hayranlık duygusu, giderek büyük bir hüzne dönüşüyor. Dolaştıkça insan kendini bilim kurgu filminin bir sahnesinin içinde hissediyor. Sadece insanları yok eden ve eşyalara zarar vermeyen bir bombanın atıldığı bir "insansız kent" gibi Yaşamkent... Tam 450 kişi kapasiteli huzurevinde sadece ve sadece 11 kişi var. Yemek, temizlik ve fizik tedavi merkezindeki çalışanlar da dahil yaklaşık 80 kişilik bir kadronun olduğu düşünüldüğünde hemen her konuğa 7 çalışan düşüyor.
İstanbul Valiliği tarafından yaptırılan Yaşamkent, Bayındır Holding'e ait Bayek firmasına yıllık 1 milyon dolar kira ile 10 yıllığına devredilmiş. Danimarka modeli örnek alınarak 40 bin metrekare kapalı alan üzerinde kurulan devasa bir merkez burası. Ancak bir yandan da "öngörüsüz yatırımın" adeta temsilcisi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Mesut Yılmaz tarafından açılışı yapılan Yaşamkent'te amaç üst gelir grubuna hizmet vermekmiş. Ama bütün çabalara rağmen konuk sayısı 30'u aşmayınca Bayındır Grubu kapıya kilit vurmak zorunda kalmış. 1998 yılı sonlarında Bayındır'ın kredi borçları nedeniyle Bayek ile birlikte Yaşamkent'te İş Bankası'na geçmiş.
AĞIR KİRA BEDELİ
Ancak sonuç değişmemiş. Yaşamkent'e beklenen hayat bir türlü gelmemiş. Yaşamkent'in Genel Müdürü Ahmet Tanatmış, huzurkent tanımını pek sevmiyor. "Üçüncü Kuşak Konuklarımız" ifadesini kullanan Tanatmış, "Ne yazık ki Türkiye'de insanlar hâlâ anne ve babalarını huzurevine vermekten çekiniyorlar" diyor.
Yaşamkent'i en çok zorlayan 1 milyon dolarlık kira bedeli. Tanatmış, çeşitli defalar tesislerin rantabl işletilebilmesi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, 'gelin siz kiradan vazgeçin biz de fiyatları aşağıya çekilim' teklifte bulunmuş ancak, kira geliri Hazine'ye gittiği için Vakıf bu tekliflere olumlu yanıt verememiş. Bugün yaşlılar için ayrılmış 6 bloktan sadece 1'inde yaşam izleri var. Diğerleri dayalı döşeli olarak boş duruyor.
Sözleşmeye göre 5 yıl daha İş Bankası'na ait olacak olan bu tesislere yaşamın gelmesi için yönetim elinden geleni yapıyor. Ancak, süre dolunca tesislerin ne olacağı konusu biraz belirsiz. "Sözleşmeyi uzatmayı düşünüyor musunuz" sorumuza Tanatmış, "Tabii ki o günkü şartlara bağlı. Ancak taktir ederseniz ki hiçbir kurum zarar ettiğini göre göre bir yeri işletmekte ısrarcı olamaz" yanıtını veriyor.
Aylığı 877 milyon lira
Yaşamkent'teki yarı olimpik yüzme havuzu insanı cezbediyor. Tesislerin atıl durumda kalmasından üzüntü duyan yönetim, çevredeki okullara kurs amaçlı yüzme havuzunu kiralayarak bir parça gelir elde etmeye çalışıyor. 90 apart dairesinden ise sadece biri dolu. Orayı da Genel Müdür Ahmet Tanatmış lojman olarak kullanıyor. Binaların yüzde 80'ini eşyalı olarak müşteri bekliyor. Huzurevi blokları ve apart dairelerin isimleri bile özenle düşünülmüş. Ladin, Martı, Kanarya Bülbül...
Atalete en büyük neden olarak yüksek maliyetler gösteriliyor. 1 milyon doları kira olmak üzere yıllık 2.5-3 milyon dolarlık maliyeti bulunan Yaşamkent'i İş Bankası'nın tamamen etik nedenlerle yaşattığını söyleyen Ahmet Tanatmış, şöyle anlatıyor: "Şubat devalüasyonu zaten yüksek olan kira bedelini daha da artırdı. Kiranın TL'ye uyarlanması için dava açtık, halen sürüyor. Biz burayı devir alınca önce 1500 dolar seviyesindeki fiyatları 500 milyonlu rakamlara çektik. Şu anda enflasyonla birlikte bu rakam ayda 877 bin lira. Ancak Türkiye'deki yaşlılar için bu rakam yine de yüksek kabul ediliyor".
Atatürk G'yi nasıl yumuşattı
Yaşamkent'in "konuklarının" sayısı çok az. Ama hepsi adeta yaşayan tarih. 101 yaşında olan Naci Kerman da bunlardan biri. Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında Matbaa Müdürü olarak görev yapan Naci Bey, Latin Alfabesi'ne geçiş sürecindeki toplantılarda bizzat yer almış.
Anlattığına göre Mehmet Ali Erbil'in Çarkıfelek'te diline doladığı "Ğ" nin öyküsü oldukça ilginç. Naci Bey, Latin harflerinin Türkçe'ye uyarlanması ile ilgili Dolmabahçe'deki toplantılara o zamanki Dil Encümeni İbrahim Necmi Dilmen tarafından delege olarak davet edilmiş. Takım elbisesi, parlak traşı ve bakımlı haliyle karşımıza çıkan Naci Bey o günleri şöyle anlatıyor:
"Beni Saray'a davet etttiler. Matbaa adına Dolmabahçe'ye gittim. Atatürk de oradaydı. Mütemadiyen onu seyrediyordum. Gözüm sürekli onda idi. Latin Alfabesi konuşuluyordu. Yumuşak G harfinin yazı olarak nasıl ifade edileceği konusunda herkes tereddüt içindeydi. Sonunda Atatürk, 'Ne düşünüyorsunuz yahu. Oraya bir kaş koyun olsun bitsin' dedi. Bunun üzerine G'nin üzerine bir kaş işaret koydular, oldu Ğ".
Ayak masajı çok önemli
101 yaşındaki Necmi Bey (dede denilmeyecek kadar dinç), uzun yaşamının sırrını da kaleme almış. Bir Fransız doktorun tavsiyesi ile özellikle ayak jimnastiğine önem veren Neci Bey halen her sabah kendini fazla zorlamadan jimnastik yapıyor.
İspirto ile uzun yaşam!
-Yataktan kalktıktan sonra başı 10 defa sağa sola, arkaya öne doğru hareket ettirin.
-10 defa ağzınızı açıp kapatın.
-5 defa kolları tam açarak sağa, sola ve yukarıya doğru kaldırın.
-5 defa dizlerinizi büküp çömelip kalkın.
-Önce sıcak, sonra soğuk su ile duş alın. (Aman doktorunuza danışmadan yapmayın.)
-Sağ ve sol ayakların altlarına ellerinizle kuru olarak 5 defa masaj yapın. Kılcal damarlar nedeniyle bu masaj beyinde de rahatlamaya neden oluyor.
-Ayaklarınıza önce Tekel marka beyaz tuvalet ispirtosuyla, sonra da kremle masaj yapın.
-Kahvaltıdan önce bir bardak ılık suya 2 tatlı kaşığı bal karıştırıp için.
-Akşam yemekleriniz mümkün olduğu kadar sebze, yoğurt ve meyvelerden oluşsun.
-Yatmadan önce de bir bardak ılık suya, iki kaşık bal koyup için.
-Yatağınıza uzandıktan sonra ayak parmaklarınızı yukarı aşağıya doğru 20 kez oynatın.
Mustafa Kemal'le nasıl dans ettim!
Müşerref Hanım'ın da uzun yaşamını en çok renklendiren anı Atatürk'le yaptığı vals. İste Müşerref Hanım'ın ağzından o özel günün özeti: "Ablam Ankara'da yaşıyordu. Cumhuriyet Balosu'na bizi de çağırdı. Salonun kapısında bizi bir beyefendi karşıladı. Almanca bir şeyler söyledi. Sonradan öğrendim ki, 'Ben bu hanımı çok beğendim. Ne olursa olsun bunu alacağım' demiş. Balo başlayınca da beni dansa kaldırdı. Aşırı ilgisi beni rahatsız etmişti. Bunu hisseden Atatürk geldi beni o beyden kurtardı ve benimle dans etmeye başladı."
Yaşamkent'te bir hanımefendi
Geleceğimizi duyunca makyajını yapmış, en güzel kıyafetlerini giymiş Müşerref Hanım. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra mübadele ile Midilli'den Ayvalık'a gelmişler. Kocasının zeytinyağ fabrikaları varmış. Şimdi Yaşamkent'in en renkli konuklarından. Huzurevi'ndeki odasına girdiğinizde hayran kalmamak mümkün değil. 93 yaşındaki Müşerref Hanım girişe hemen antika bir konsol koymuş. Üzerinde balolarda dans ederken, eşiyle çekilmiş eski fotoğraflar var. Ne kadar güzel bir kadın olduğu siyah beyaz solmuş fotoğraflarda daha da göze çarpıyor. Konsolun iki tarafından yanan mum şeklinde yine antika lamba ortamı daha da güzelleştiriyor. "Burası da benim gibi antika" diyerek gülüyor.
Bakanlık yanlışlıkla hastaneyi kapattı
Yaşamkent'in şimdiye kadar en hareketli olan bölümü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi de yaklaşık dört aydır, "yanlışlıkla" kapalı duruyor. Türkiye'deki uluslararası standartlara sahip üç fizik tedavi merkezinden biri olan bu hastane Bayındır Grubu'ndan İş Bankası'na geçmiş. Ancak bu geçiş sırasında, hastane nasıl olsa kapatıldı diye Sağlık Bakanlığı ruhsatı iptal etmiş ancak bu durumun İş Bankası'na tebliği unutulmuş. Aylarca böyle çalışan Fizik Tedavi Merkezi'nde yaklaşık dört ay önce başhekim değişikliği gündeme gelmiş ve bunun için Sağlık Bakanlığı'na başvurulmuş. Bakanlık'tan, "Biz oranın ruhsatını kapatmıştık, yeniden ruhsat almanız gerekir" diye yanıt gelince, tedavi gören 15 hasta apar topar başka hastanelere gönderilmiş. Tesislerin kapısına kilit vurulmuş. Dört aydır da yeni ruhsat için bekleniyor. Yaşamkent Genel Müdürü Ahmet Tanatmış bugün yarın ruhsat çıkar diye hastanenin kadrosunun tasfiye edilmediğini belirterek, "Burada ciddi bir yatırım var. Şu anda bürokratik gerekçelerle kapalı. Yakında ruhsatımızı alacağımızı umuyoruz. Bu binalar, aletler milli servet. Ne kadar çok çalışırsa o kadar çok insana hizmet edecek" diyor.
Hacer GEMİCİ
|