Hayatını temize çekti
Güzel, dul bir polisti. Yüzbaşı sevgilisini öldürdüğü iddiasıyla hüküm giydi.
7 yıl cezaevinde kalan eski komiser Nuran Arat, şimdi ABD'li bir işadamıyla evli ve orada fahri Türk elçisi gibi görev yapıyor
Polis memuresi Nuran Arat, 1971 yılında evlenmiş, bir çocuk sahibi olmuş ama mutluluğu yakalayamayınca boşanmıştı. Yüzbaşı sevgilisi Saip Çakın ile birlikte yaşıyordu. 5 yıllık ilişkilerini evliliğe götürmek istiyorlardı ama Yüzbaşı Çakın'ın ailesi karşı çıkıyordu. Olay sırasında, yani 25 Şubat 1984 gecesi, ikisi de içkiliydi... Nuran Arat, sevgilisi Çakın'a "evlenelim" diye yalvardı. Bir kez daha olumsuz cevap alınca, çıldırdı... Beylik tabancasını göğsüne dayadı. Tam tetiği çekip hayatını noktalayacaktı ki, sevgilisi ona engel olmak için atıldı. O sırada silah ateş aldı.Ancak ölen Nuran Arat değil Saip Çakın'dı.
CEZAEVİNDE İKİNCİ AŞK
Güzel polis, kısa süre içinde kendini sanık sandalyesinde buldu; cinayet zanlısı olarak. Ancak, duruşmalarda masum olduğunu söyledi, durdu: "Tabancamı aldım. Farketmedi. Ayaktaydı. Yanına geldim ve onu öptüm. 'Seni çok sevdim ve seviyorum' dedim. Namluyu kendime doğrulttum. Birden elimi tuttu. Tek el silah sesi duydum. Geri geri giderek kanepenin üzerine yığıldı. Benim için çok önemli olan birini neden öldürmek isteyeyim? İşlemediğim bir suçla yargılanıyorum."
Bu süreçte; dava dosyasına iki farklı rapor ulaştı. Prof.Dr.Ayhan Songar başkanlığındaki Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi, sanığın cezai ehliyetinin az olduğunu ileri sürüyordu. Bu rapora itiraz edildi. Dr. Kriton Dinçmen başkanlığındaki Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu tam aksi yönde bir rapor verdi. Mahkeme ikinci raporu esas alarak Arat'ın akli dengesinin olay anında yerinde olduğuna hükmetti ve 2 yıl süren yargılama sonrası 17 yıl 6 ay hapse mahkum edildi.
Ancak cezaevine girmesi onu aşık olmaktan alıkoymadı.. Kayseri Emniyeti'nde Başkomser iken bir kuyumcunun mallarını gasp ettiği gerekçesiyle cezaevine düşen Necmi Alp'in, bir arkadaşının Arat ile aynı koğuşta kalan nişanlısına yazdığı bir mektuba 'selam' ekletmesiyle başladı her şey. Nuran Arat da, cevap verince mektuplaşmalar sürdü gitti. Platonik aşk her geçen gün büyüdü. Necmi Alp; demir parmaklıklar ardında filizlenen bu sevgiyi şöyle anlatacaktı, günün birinde: "Çok ilginç... Nuran cezaevine düştüğü zaman, ben başkomiserdim. 1 yıl sonra cezaevine girdim. Mektuplaşmaya başladık. Seslerimizi kasede kaydedip gönderiyorduk. Büyük bir aşktı."
ABD'DE YENİ HAYAT
Bu ilişki sürüp giderken cezaevinde 7 yılı dolan Nuran Arat şartlı tahliye oldu. Ondan 1.5 ay sonra da sevgilisi Necmi Alp... Ama onları, yeni sorunlar bekliyordu. Çünkü Alp evliydi. Karısı boşanmamakta direnince ilişkileri koptu. Fakat Necmi Alp'e göre; gerekçe farklıydı: " Başka ilişkileri vardı. Sonradan öğrendim. İsterikti. Cinselliği ve dili silahıydı. Doktoru hormonlarının normal bir kadınınkinden 3 kat fazla çalıştığını söylemiş." Bir aşk hikayesi daha mutsuz sonla noktalanan Nuran Arat her adımının izlenmesinden, sürekli basında yer almaktan, sokakta gören herkesin kendisini 'Bu o kadın' diye tanımasından bıkmıştı. Yeni bir hayat kurmak üzere ABD'ye, dayısının yanına gitti. Çocuğunu annesine bıraktı ve Amerika'da çocuk bakarak geçimini sağlamaya başladı. Bir yandan da İngilizce kurslarına gidiyordu. Ve o günlerde, Joseph Outs'la tanıştı. işadamı Outs ile birliktelikleri kısa süre sonra evliliğe dönüştü.
GEÇMİŞE SÜNGER ÇEKTİM
Çok geçmeden, kızları Çisil dünyaya geldi. Ev kadınlığıyla yetinmiyor; çevresindeki yardıma muhtaç yaşlılara yemek yapıyor; dikiş ve pasta kursları veriyordu. Kızının eğitim gördüğü Ata-Dc adlı Türk Okulu'nun bağlı olduğu derneğin yönetim kurulu üyesi oldu. Dernek aracılığıyla ABD'de yaşayan çocukların Türkçe konuşması, Türk olmanın bilincine ulaşması için çaba gösteriyor. Amacını, "Amerika'da doğup büyüyen, yaşayan çocuklara Türklüğü anlatmak' şeklinde özetleyen Nuran Arat, şimdi tam bir "fahri elçi." Yaptıklarını ve yapmak istediklerini şöyle anlatıyor: "Burada, çocukları Türk olma bilincine ulaştırıyoruz. Atatürk'ü, 23 Nisan'ı, 29 Ekim'i anlatıyoruz. Türkçe konuşma ve yazma pratiği oluşmasını sağlıyoruz. Hatta dernek olarak bir tarih kitabından, Ermeni soykırımı ifadesini çıkartmayı bile başardık."
Nuran Arat artık geçmişiyle anılmak istemiyor: "Yeni bir hayata başladım. Geçmişi unutmak istiyorum. O olayda masumdum. İşlemediğim bir suçtan yargılandım. Benim için çok değerli olan bir insanın ölümüne sebep olmuştum. Tek suçum buydu."
|