kapat
18.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Rejimin sindirim sistemi

Başbakan Bülent Ecevit, önceki gün Kürtçe eğitimle ilgili NTV'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Kürtçe konuşulması, yayın yapılması başka bir şey, Kürtçe'nin eğitim programına alınması başka bir şey. Onu kabul edemeyiz. Meclis'te başka bazı partiler de kabul etmiyorlar. Kürtçe'yi zaten konuşuyor, Kürt kökenli vatandaşlar. Hepsi de bilmiyor Kürtçe'yi. Bu konuda yayınlar da çıkıyor. Ama eğitimin içine herhangi bir yabancı dili almamız söz konusu değil."

Oysa...

Yasaklarla, Türkiye'nin temel sorunlarının çözülemeyeceği ortada...

Çağın ruhunu yakalamak gerekiyor...

Ankara, etrafını çeviren şer güçlerin oyununu bozmak istiyorsa... Öncelikle, rejimin sindirim sisteminin çalışmasını sağlayacak adımlar atmalı...

ÜÇ ÖZGÜRLÜK

Rahmetli Turgut Özal bunu çok net bir şekilde ortaya koymuştu:

Fikri hür, vicdanı hür, teşebbüsü hür bir Türkiye istemişti...

Bunu sağlayamazsak Batı yine başımıza bir şeyleri bela edecek...

Bu dün sol-sağ çatışmasıydı, aynı silahla hem solcular hem sağcılar vuruldu bu ülkede...

Bir dönem bu PKK oldu. Özal ilk zamanlar bunu "Üç beş çapulcu" diye tarif ettiği için neredeyse bir tek yedi sülalesine küfredilmediği kaldı. İlk zamanlar PKK zayıftı. Cılızdı...

Fakat, Türkiye'nin bölünmesini parçalanmasını isteyenler güçlerden destek alarak hızla büyüdü. Kan döktü...

Bu arada, 28 Şubat öncesinde, bazı güçler ılımlı İslam adı altında Fethullah Gülen'i ortaya çıkardılar. Gülen bu sayede dünyanın birçok ülkesinde ABD'nin desteği ile okullar açabildi. Şimdi kendisi herhangi bir Arap ülkesinde değil, ABD'de ikamet ediyor...

Necmettin Erbakan da bu ülkeyi terk ettiğinde Araplar'a sığınmamıştı... Herkesin adını çok iyi bildiği bir İskandinav ülkesinde istirahate çekilmişti...

Sınırları cetvelle çizilmiş...

Faydalı kısmı toprağın altında, muhalifleri Avrupa ülkelerinde ikamet eden bu ülkelerin... Kendi başlarına Türkiye için tehlike olması mümkün değil...

Bu bakımdan, eğer bir gün Avrupa denilen kulübün içinde yer almayı düşünüyorsak, onlar gibi düşünmeli ve onlar gibi satranç masasında hamle yapmayı öğrenmeliyiz!

Aksi halde Saddam'ın Irak'ından, Libya'nın Kaddafisi'nden ne farkımız kalır ki!..

TÜRKİYE'Yİ BÖLMEK

Ki...

ALFA Yayınları'ndan çıkan "Şimdi Domuzluk Zamanı" kitabımda, bu konuyla ilgili olarak, "Türkiye'yi bölmek bu kadar kolay mı?" diye sormuş... Cevap olarak da kitapta, yazının sonuna şunları yazmışım:

"Karamsar olmaya da gerek yok.

Bir dantel oyasının inceliğinde, kenar işlemeleri tamamlanmış, yepyeni bir Türkiye şekilleniyor.

İnsanları birleştirmek için din, dil, ırk, anane, tarih ve bayrak gibi unsurların yeterli olmadığını düşünen, statükoculuktan uzak...

Serbestlik, adalet ve fırsat eşitliğinin her türlü yapıştırıcıdan daha kuvvetli olduğuna inanan reformcu genç insanlar Türkiye'yi değiştirmek, Batılı demokrasilere dönüştürmek için farklı zaman, farklı mekanlarda zihin jimnastiği yapmaya devam ediyorlar.

Bu bakımdan umutsuz değilim.

Eskilerin 'Efradını cami, ağyarını mani' dedikleri türden, 'İsteneni tam belirtip, istenmeyen yorumlara imkan vermeyecek' bir dönemin yaşanmakta olduğunun da farkındayım. Onun için bu satırların altında da kimse başka bir şey aramaya çalışmasın.

Her ne kadar 'Kürtçe Tv, PKK'ya yarar' denilse de, yukarıdaki örnekler ortada. Bu ülkeyi en az Türk Ordusu kadar seven ve bu ülkeye inanan bir gazeteci ve Türk genci olarak diyorum ki, 'Kürtçe Tv, en çok Türkiye'nin işine yarar!'

PKK'nın ve Türkiye'yi bölmek isteyenlerin oyununu bozar.

Bu bakımdan Kocatepe'nin istemeden batırıldığı günkü gibi eldeki bilgi ve verilerin eksik, koordinatların yanlış olduğunu iddia ediyorum."

Suyu istedikleri kadar bulandırmaya çalışsınlar, dibindekiler o kadar net gözüküyor ki!

Her ne kadar AB, PKK'nın kanlı ellerini tutmaya devam ediyorsa da!

Bu bakımdan, rejimin sindirim sisteminin çalışması...

Safralarını atabilmesi için de bu sistemin değişmesi şart...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır