Türkiye'de önüne gelen beyin fırtınası, düşünce jimnastiği yaptığına göre, bu otobüste yer bulmak zor, gelin bugün biz de saçmalama jimnastiği yapalım...
Basında, aşk meşk mevzuları da birkaç meslektaş tarafından çoktan parsellendiğine göre bize başka ne kalıyor ki?..
Güzel memleketimin sorunları bir nebze azalsaydı da bize daha fazla matrak geçme imkanı doğsaydı, basında, "en fazla aşk ve sevgi" yazanların, "kişisel sevgisizliklerinin ve berbat özel yaşamları" arasındaki diyalektik "çelişkiler birliğini" ortaya koymayı çok isterdim.
Bir laf var bilirsiniz...
"Aydın"larımızın çok sevdiği...
"Dünya bir kültürler mozayiği olsun"
Tabii ülkeler de...
Bunun doğruluğu bence çok tartışılır da hadi doğru kabul edelim:
Uçak seferlerini iptal ettiği söylentisi üzerine havaalanında turizm bakanlarını linç eden Afgan hacıların "kültürü"nü nereye koyacağız?
Nerede ve nasıl yaşatacağız?
Benim böyle zartapozluklarım vardır, genel önermeye somut soru ile yaklaşmak gibi...
Hadi diyelim o bir öfke tezahürüydü...
Afrika'da, Orta Asya steplerinde ve benzeri yerlerdeki akla hayale ziyan yaşam görüntüleri, sahiden kültür müdür, değil midir?
Kültür nedir?
Bir zamanlar insanların mağarada yaşaması da "kültür" idi de, sonradan niye terk edildi?
Kültürü, üst kültür alt kültür, berbat ve geri kültür, ileri kültür diye ayırmak gerekmiyor mu?
Kimi aydınlar, dünyada ne kadar "geri kültür" varsa onlara sahip çıkmakla, hangi duygularını tatmin ediyorlar?
Aslında dünyanın, bütün insanlık tarafından zevkle, keyifle ve gururla paylaşıldığı enfes bir yaşam kültürüne taşınması, doğru ve ortak ülkü olmalı değil mi?
"Renkler"in korunması ve yaşatılmasıyla, kültürler mozayiği arasındaki farka kim parmak basacak?
Kültürler farkı tezi, bir grup insanın başka bir grup insan tarafından yönetilip ezilmesine hizmet ediyor olmasın gizlice ve istemeden...
Bu kültür mezvuu hayli derin...
Son bir soru:
Türkler ile Kürtler'in kültürleri ayrı diye ayrılmaları, akil, gerekli ve yararlı mıdır?
İki tarafın da çıkarına mıdır?
Kültürleri, onları birbirinden ayıracak kadar farklı mıdır?
Böylesi bir ayrılık, ortak birleşik ve mutlu dünya ülküsüne hizmet mi eder, baltalar mı?
Zengin Avrupa ulusları birleşirken, Türkiye'deki yoksul insanların "kültürel bahanelerle" birbirinden ayrılmaya çalışılması, Kürtler'in sahiden selametine midir?
Sizce de yeteri kadar saçmalayabildim mi bilmiyorum?
Türkiye'nin "internet"te en çok okunan yazarı Fehmi Koru'nun görüşleri ile aydınlanmak bendenizde bir hobi halini almaya başladı.
Misal, Türkiye'de içkiyi yasaklamayı kafasına koymuş olan Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl savunabileceğini merakla beklemekteydim ki aynı gün balıklama daldı konuya...
Gözüpek de maşallah, zor bir konu demeyip girişmiş...
Ama mecburen "görüşsüz" bitirmiş makalesini...
Milyonlarca kelimeyi arka arkaya koymuş ama özetle şunu söylüyor:
"Recep Tayyip Erdoğan galiba birazcık ileri gitti. Referandum demek demokrasi demek değildir. Fakat tarihte içkinin bal gibi yasaklandığı haller de yok değildir" türünden bir aşüre karıştırırken, şunu yazıyor:
"Amerika bile 1930'larda içkiyi yasaklamamış mıydı?"
Tezekten terazinin boktan olur dirhemi, dememişler boşuna...
Cahil okuyucuyu laf salatası ile kandırmayı amaçladın mı bir kere, işte böyle gerekçelere sarılırsın hiç utanmadan...
Amerika, dini inançları öyle emrettiği için değil, mafyayı önlemek için içkiyi yasaklamıştı.
Küçük ayrıntı ama nitel fark!