Domuz parası köylüyü ikiye böldü!
Turistlerin avladığı yaban domuzundan para kazanan Çamlıbel köyünün gençleri "Leşini çakala bırakacağımıza para kazanmak en akıllıca iş" derken; yaşlıları ise "Diyanet'ten helal olduğuna dair fetva gelmeden bu parayı kullanmayız" diyor
Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Çamlıbel Köyü sakinlerinin sessiz ve huzurlu yaşamları günlerdir süren bir tartışma nedeniyle bozuldu. Yabancı turistlerin bölgeye gelerek avladığı yaban domuzundan para kazanan köy ikiye bölünmüş durumda... Köylülerin gündemindeki tek konu, domuz parasından hayır gelip gelmeyeceği. Köyün gençlerinin ve Avrupa görmüşlerinin içinde yer aldığı grup "Tarlamıza, ekinlerimize zarar veren domuzlar öldürüldükten sonra ayıya, çakala yem olacağına satılsın ve kazanılan parayla köye hizmet edilsin" diyor. Yaşlılardan oluşan diğer grup ise "Diyanet'ten ya da ilahiyat fakültesi hocalarından bu paranın helal olduğuna dair açıklama gelene kadar domuz parasıyla yapılacak hiçbir işe girmeyeceğiz" diye diretiyor.
Köylerde avlanan turistlerden elde edilen gelir köylerin tüzel kişilikleri ve Orman Bakanlığı arasında paylaştırılıyor. Beraberinde ilginç bir tartışmayı gündeme getiren bu sezonun av kazancı olan 66 milyar liradan Çamlıbel Köyü'nün payına 300 dolar düşmüş. Ama köy sakinleri "Helal mi? Haram mı?" tartışması yüzünden kazanılan bu paranın keyfini süremiyor bile...
PROF. BEYAZ: PARASI HELAL
Köylülerİn beklediği, yüreklerine su serpen açıklamayı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz yaptı. "Domuzdan kazanılan para helaldir" diyen Prof. Beyaz köyün yaşlılarından oluşan "Haram Cephesi"ni rahatlatarak, şunları söyledi:
"Domuz etini yemek dinen kesinlikle haramdır. Çünkü domuzun etinin haram olduğu Kuran-ı Kerim'de ayetle sabittir. Ancak ölüm tehlikesi var ise, ölmemek için domuz ve köpek eti yenilebilir. Ama dinen insana ve onun yetiştirdiklerine zarar veren hayvanın itlafı da caizdir. Sonuçta avlanan hayvanın leşi satılır ve bundan para kazanılırsa bu para helaldir. Satılan domuzun yenmesinden ya da kullanılmasından doğacak günah ya da sevap domuzu satın alan kişiye aittir. Domuz eti yemeyebilirsiniz ama domuz etinden yapılan ayakkabı boyasını kullanabilirsiniz. Yemediğiniz taktirde bu şekilde kullanmanın hiçbir sakıncası yoktur."
KARARSIZ KALANLAR
Avcılar kulübü başkanı şaşkın
Köydeki kafası karışıkların temsilcisi, Çamlıbel Köyü Avcılık Kulübü Başkanı Mehmet Yalçın... Yalçın, yaklaşık 10 yıl önce köyün imamı Bahattin Hoca'dan yaban domuzu avlamanın ve domuzdan kazanılan paranın haram olduğunu duymuş. O günden beri konunun aydınlatılması gerektiğini söylüyor.
Köyün muhtarı Mehmet Ali Kaya ise çözümü bulmuş. Bu parayla köyün yol, su gibi işlerinin çözüleceğini söylüyor, hatta daha ileri gidiyor: "Av turizminden bölgede kazanılacak para aynen futbolda olduğu gibi ortak bir yerde toplanır ve havuz sistemiyle dağıtılırsa biz de ihtiyaçlarımızı karşılamış oluruz. Geçen sene aldığımız 170 milyon lirayla yolun bir kısmını parke yaptırdık, çeşmeyi ve tuvaleti tamir ettirdik..."
HARAM DİYENLER
Bu paradan hayır gelmez
Çerçevelerİnİn boyası dökülen köy kahvesine girdiğimizde gençler ve yaşlılar birbirlerinden ayrı bir şekilde oturup çay içiyor ve sohbet ediyorlar. Masalar arasındaki bu ayrım aynı zamanda helal ve haram cephesinin de saflarını oluşturuyor. Ahmet Fırtına (83), "Yenilmesi haram olan domuzdan gelecek para da haramdır. Ben de avcıydım bir zamanlar. Ama avladığım domuzlardan hiç para kazanmadım. Şimdi Diyanet'ten ya da fakülte hocalarından bu paranın helal mi, haram mı olduğuna dair bir açıklama bekliyorum" diyor.
VEBALİ YAPTIRANLARA...
Yanında oturan Ahmet Matlı (66), "Bu paranın kazanılacağı hiçbir işe girmem. Bu paradan hayır geleceğine inanmıyorum. Bu konuda hocalara da güvenmiyorum. Çünkü onlarda yüzyıllardır bildiğimiz şekliyle kıldığımız Cuma Namazı'nı 10 rekata düşürdüler" diyerek arkadaşına destek veriyor.
Masanın en sakini İsmail Gündoğdu (53) ise "Gerçi bu parayla köyde çeşme ve yol yapıldı. Ama şimdi yolu kullanmayacağım ya da çeşmeden su almayacağım gibi birşey demek mümkün değil. İbadet başka hayat başka. Ama eğer bu yapılanları kullanmakta bir günah varsa vebali bunları yaptıranındır" diyerek çekincesini ortaya koyuyor.
HELAL DİYENLER
Leşleri telef olacağına para kazanalım
Haram cephesinin karşı masasında ise domuz parasına helal diyenlerin, kararsızların ve domuz eti yiyenlerin oluşturduğu cephe oturuyor. Ali Öner (35), "Yaban domuzu tarlalarımızı ve ekinlerimizi mahvediyor, hem de bize zarar veriyor. Şimdi bu turistler bu hayvanları öldürünce leşleri çakala ya da ayıya yem olacağına satılsın ve kazanılan parayla da köye hizmet getirilsin. Bunda ne gibi bir haram olabilir ki" derken arkadaşı Enver Koca (36), "Hem para kazanmış hem de ekinlerimizi korumuş oluruz. Bence bize zarar veren domuzun avlanmasıyla kazanılan bu para helaldir" diyor.
Helal diyenlerin masasındaki Sezgin Önal 15 sene Almanya'da yaşamış. Önal, Almanya'da kaldığı sürede bir çok iş yaptığını, hatta domuz çobanı olarak çalıştığını ve bu sürede bilerek ya da bilmeyerek domuz eti de yediğini söylüyor. Önal, masadaki çayını yudumlarken bir yandan da domuz etinin beyaz şarapla iyi gittiğini anlatıyor kahvedekilere.
İlker AKGÜNGÖR
|