kapat
18.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Takvimlerden silinecek gün!

Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın MGK'daki tartışması, Türkiye ekonomisini sarstı. Bir günde Merkez Bankası'ndan 7.6 milyar dolar çekildi. Devalüasyon artık kaçınılmazdı
Takvimler, 19 Şubat 2001'i gösterdiğinde, Kasım Krizi'nin sancılı günlerini atlatan ve biraz da olsa soluk aldığını düşünen ekonomi kurmayları, İstanbul'da önemli bir toplantıya ev sahipliği yapıyordu. G-20 Maliye Bakan Yardımcıları Türkiye'deydi. 18 Şubat Pazar akşamı İstanbul'a inen Alman Maliye Bakan Yardımcısı Ko-Weisser, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'i aradı. "Mr. Demiralp, size güzel haberlerim var. Palermo'daki G-7'ler Toplantısı'ndan geliyorum. Bir ara konuşalım" dedi. 19 Şubat saat 08.00'de kahvaltıda buluşma kararı alındı.

Kamufle ziyaret
Bu arada IMF'nin en etkili iki ismi Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ve Avrupa Bölümü Başkanı Michael Deppler da İstanbul'a gelmişti. Doğrusu bu ziyaretten kimse şüphelenmedi. G-20'ler platformunda IMF ve Dünya Bankası da temsilci bulundurduğu için Fischer ve Deppler'i karşılarında görenler, bu durumu yadırgamadı. Oysa, G-20 Zirvesi, bakanlar değil müsteşarlar seviyesindeydi. Fischer ve Deppler, G-20'ler için gelmiş gibi görünmelerine rağmen, çok önemli bir karara son şeklini vermek amacıyla Türkiye'de bulunuyordu. Kur politikası değişecekti.

Plan, hayati önemde ama basitti. 2 Mart 2001, 10 günlük bayram tatili öncesindeki son iş günü idi. O gün mesai saati bitiminden sonra, programın yönünü değiştirecek şu karar açıklanacaktı: "Döviz kurunda bant sistemine, 1 Temmuz 2001 tarihi yerine 2 Mart 2001'de geçilecektir." Fischer ve ekibi kurların dalgalanma aralığını yüzde 22.5 olarak düşünüyordu. Yani yüzde 22.5 devalüasyon yapılacaktı. Ancak, bu kararın uygulanma fırsatı hiç olmadı.

KAHVALTIDA ÖVGÜ
Her ayın son haftasında yapılan MGK Toplantısı Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın yurtdışı ziyaretleri nedeniyle olması gereken 26 Şubat yerine 19 Şubat'a alınmıştı. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ise, 57'inci hükümet kurulduktan sonra ilk kez yurtdışına çıkmıştı. Bahçeli'nin Ankara'da bulunmaması, dalgalı kura geçmek için hevesli olmayan Hükümet'in karar almada yavaş davranma bahanesi oldu.

Halbuki 19 Şubat sabahı moraller düzgündü. Alman Bakan Yardımcısı Weisser, Hazine'den Demiralp, Merkez Bankası'ndan Erçel ve Başkan Yardımcısı Şükrü Binay'ın da bulunduğu kahvaltıda, İtalya'da yapılan G-7 Zirvesi'nde, Türkiye'nin konuşulduğunu anlattı ve şöyle devam etti:

"Program iyi gidiyor. Kasım Krizi'ni çabuk atlattınız. G-7'ler olarak Türkiye'ye elimizden gelen her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz."

MUTLULUK KISA SÜRDÜ
Ekonominin A Takımı, uykuları kaçıran pazarlıkların ardından aylar sonra ilk kez "güzel" şeyler duyuyordu. Keyifler yerine gelmişti. O 1.5 saat, bürokratların yaşadığı son mutlu anlar oldu. Çünkü ondan sonraki iki gün Türkiye tarihine "en kara yıl" damgasını vuracak olaylarla doluydu. 19 Şubat, 2001'de ekonominin yüzde 8.5 küçülmesine maloldu.

Fischer: Selçuk bu iş bitti
IMF ve G-7'lerin Türkiye'ye tebliği çok sert oldu: "Desteğimizin devamı dalgalı kura geçerseniz mümkün olur"

19 Şubat günü G-20 Bakan Yardımcıları Toplantısı, Maliye Bakanı Sümer Oral'ın açılış konuşması ile başladı. İşler yolundaydı. Yüzlerde umut vardı. Saatler 11.00'e geliyordu. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'e, dehşeti anlatan iki satır not ulaştırdı. "Ankara'da siyasi bir tartışma olmuş. Merkez Bankası'ndan 3.5 milyar dolar çekilmiş!"

Demiralp, alelacele toplantıdan çıktı. Telefona sarıldı ve kulaklarına inanamadı: "Başbakan'la Cumhurbaşkanı arasında MGK Toplantısı'nda bir gerilim yaşanmış. Hükümet'in istifa edeceği dedikodusu dolaşıyor. Ortalık karıştı!" Hemen Gazi Erçel'i aradı. Erçel, "Yoldayım hemen Ankara'ya geliyorum" dedi.

Demiralp, "Döviz talebi 5.2 milyar doları aştı" sözünü duyunca bir süre kendine gelemedi. Demiralp'le karşılaşan Fischer, "İşler karışmış" dedi.

Demiralp, "Evet. 5.2 milyar dolar döviz talebi var" diyebildi. Fischer'da daha taze bilgiler vardı. "Hayır, şimdi öğrendim. 7.6 milyar dolar!"

Stanley, "dost acı söyler" kabilinden konuştu: "Selçuk, bu iş bitti. Artık, bant sisteminin görüşülecek tarafı kalmadı!"

IMF, düğmeye basmıştı. Fischer, derhal mini bir zirve yaptı. G-7 ülkelerinin maliye bakan yardımcılarını topladı, durumu anlattı. Fischer, kapalı kapılar ardında, kur politikasının sürdürülemez olduğunu anlattı. G-7 Müsteşarları, bir karara varmakta gecikmedi. Türk Heyetine tebliğ edilen karar çok sertti:

"Türkiye'nin, kurları bırakmaktan başka çaresi yok. G-7 ve IMF desteğinin devamı ancak dalgalı kura geçişle mümkün olabilir."

G-20 Zirvesi sonrası, 20 ülkenin bakan yardımcılarına bir yemek veren Sümer Oral, durumu idare etmeye çalışıyordu: "Bu olay, programa yönelik siyasi iradeyi değiştirmeyecektir. Bu aşamada devalüasyonu telaffuz bile etmemek lazım. Zaten gerek de yok."

Faizler yüzde bine fırladı
Merkez Bankası Lokali'nde 6 saat süren toplantıdan ancak, faiz şoku ile dövize talebi durdurma kararı çıkabildi

Sezer ve Ecevit'in tartışması Ecevit'i istifanın eşiğine getirmişti. Stanley Fischer tam ortasına düştüğü krizi çözmek için 19 Şubat akşamı Ankara'ya geçti. Aynı gün 18.30'da Başbakan Ecevit'le görüşen Fischer, "dalgalı kur" önerdi. Başbakan, olayı "Ortaklarımızla ile değerlendireceğiz" diye geçiştirdi.

Aynı akşam Fischer, Deppler, Cottarelli, Hazine Müsteşarı Demiralp, Müsteşar Yardımcıları Aydın Karaöz, Hakan Özyıldız, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ve Başkan Yardımcısı Süreyya Serdengeçti ile BDDK Başkanı Zekeriya Temizel Ankara'da Merkez Bankası Lokali'nde toplantıya başladı. Tam 6 saat süren toplantıda, IMF tek söz söyledi: "Ya dalgalı kura geçin ya da desteğimizi unutun."

Bürokratlar hemen Başbakanlığa koştu. Ama 'evet' cevabı alınamadı. Tekrar Merkez Bankası Lokali'ne gidildi ve IMF ile kısa ve orta vadeli önlemler kararlaştırdı. 20 Şubat günü piyasalara faiz şoku verilerek dövize yöneliş durdurulacaktı.

Fischer, 20 Şubat sabahı erken saatlerde Merkez Bankası'na geçerek piyasaların açılışını ve seyrini izledi. Merkez Bankası döviz satmamak için önlem alınca faizler binlerle ifade edilen seviyelere fırladı. Günlük nakit ihtiyaçlarını piyasadan karşılayarak idare edebilen kamu bankaları, tam anlamıyla ödemeler sistemini kilitledi. Kamu bankaları yükümlülüklerini yerine getiremeyince özel bankalar da açığa düştü ve piyasalar kapanamadı. Ziraat ve Halkbank'ın 19-22 Şubat 2001 tarihleri arasında, 3 günde ödediği faiz 2 katrilyon lirayı buldu. Fischer, Kudüs'e geçmek üzere havaalanında yaşadıklarını anlatırken, "Dışarıdan gelen birisi için çok ilginçti" demekle yetindi.

YARIN:
21 Şubat'ı 22 Şubat'a bağlayan gece Başbakanlık'taki 13 saatlik toplantıda karar verildi: Devalüasyon

Okan MÜDERRİSOĞLU



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır