kapat
12.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Taş üstüne taş koymak sanatında birinciyiz..

Ahalimizin Kilikia bölgesine yaptığı mimari katkıyı seyretmeye doyamadım.. Öyle yerlere binalar kondurmuşuz ki tıpkı Mimar Sinan'ın kubbeleri gibi statik hesabına akıl erdirilemez. Bir şekilde başarmışız işte..

Bu Tarsus dedikleri ilçe Anadolu'nun en eski yerleşme merkezlerinden biri. Vaktiyle buraların görkemine tarif yokmuş, derler. Roma, Bizans, Abbasi, Selçuklu, Ramazanoğulları, Osmanlı derken en son cumhuriyetimize emanet edilmiş.

O saatten sonra da başka türlü bir medeniyete yelken açmış..

Nasıl bir yelken, derseniz hemen arzedeyim.. Tarsus'u tek geçmek haksızlık olur.. Yanına İskenderun ve Antakya'yı da ekleyin.. Şehirleşme konusunda dünya kültürümüze yaptığımız katkıyı anlamak için buraları gezmek yeter..

***
Bir kere buralarda insanları iskan ederlerken "şehircilik" kaygısıyla hareket edilmemiş.. İşin güzel tarafı da bu zaten.. İnsanları özgür bırakmışlar.. Bir nevi yaratıcılıklarını teşvik etmişler..

Bizim güzel ahalimiz de kendisine verilen bu fırsatları iyi değerlendirip, yaratıcılığını bol bol sergilemiş..

Ekstra çay modeli..

Evlerin tasarımında Tekel idaresi tarafından üretilen "Ekstra Çay" paketi model olarak alındığından üç şehirde de mimari bir bütünlük gözleniyor.. Biralarda "mimari tarzda hareket" anlamına gelen çıkıntılar, estetik kayguyla yapılan bir fazlalık bulamazsınız..

Tek farklılık sıvanın renginde..

Kimisi sarıyı, kimisi turuncuyu, kimisi de maviyi tercih etmiş.. Lakin bunda da bir fikir birliğine varılamadığından binaları sıvasız kullanmayı tercih etmişler..

Tabii tarihi yapılara çare bulamamışlar.. Bu da mimari bütünlüğü bozuyor..

Tarsus'ta muhteşem bir yapay şelale gördüm.. Etrafı mesire yeri gibi düzenlenmiş.. Oradaki çay bahçelerine oturduğunuzda gürül gürül akan suyun serinliği gönüllere ferahlık veriyor..

Böyle bir güzelliği şehrin genel görünümü içinde bağımsız bırakmak gelen giden ziyaretçinin aklını karıştıracağından, şelalenin etrafını bildiğimiz yapılarla çevirip iyice kamufle etmişler..

Hani düşman saldırısı olsa da işgale uğrasalar, kumandanları çimmek için bu suyu üç gün aratmak zorunda kalır..

***
Yolumuzun üzerinde Ayaş diye bir ilçe vardı.. Tipik bir Anadolu ilçesi fakat antik harabelerle içiçe.. Harabelerin coğrafyadaki yerine denk gelen mahale Kanlıdivane diyorlar..

Öğrendiğimiz kadarıyla Kanytelis adı bizim dilde Kanlıdivane olmuş.. Muhteşem bir yer.. En yükseği denizden iki üç yüz metre yükseklikteki yassı dağlara yayılmış bir Roma kenti..

İçinde ne ararsanız var.. Orta yerinde "Kutsal Obruk" denilen devası bir de çukur bulunuyor..

Artık düşen bir meteor mu açmış yoksa Romalı bir müteahhit harfiyat yapmış da ruhsat alamadığından öylece bırakmış mı belli değil.. Obruk'un içindeki kayalarda freskler de vardı..

Koca bir Roma kenti olduğu gibi duruyor.. Üçbeş metre ötesinde de cumhuriyet dönemi evleri görüyorsunuz.. Doğru mu değil mi bilmem ama ahalisinden dinledim..

Ayaş'ın geçmişteki belediye başkanlarından biri burayı yok etmeyi kafasına koymuş.. Hristiyanlığın yayılması buralardan başlamış ya! O da o dönemden kalanları yok edip dinine hizmet edecek..

- "Kim bu harabelerden taş taşır da kendi yapısında kullanırsa traktör benden.." diye irade buyurmuş..

Bizim ahaliye bedava mal gösterilir mi? Yapmayacak olsa bile tarihi taştı, lahitti, sütundu söküp mandırasında kullanır.. Nitekim kullanmış da.. Teşvik o yerlerin Molla Kasımı'ndan geldiği için antik kentin yarısını talan etmişler..

O yöredeki bütün evlerin bahçe duvarı antik malzeme, köpek kulübesi olarak kullanılan boş lahit bile gördüm.. Hiç değilse kırmamış.. Meğer ki o köpekte tarih bilinci buluna..

Tiyatro üstü evler
Kültür Bakanlığımız hamle edip duruma el koymuş ama koca Roma kentinin yarısı gitmiş elden.. Burası ıslah edilse tek başına bölgeyi kalkındıracak kadar potansiyele sahip..

Ancak restorasyon işi de biryandan ağır ağır devam ediyor..

Kentin neredeyse içine kadar giren cumhuriyet evlerinin iskanı için karar çıkarılmış.. Para bulundukça tek tek yıkılıyor..

Anladığımıza göre şehrin antik tiyatrosu da bu program çerçevesinde ıslah edilecek.. Edilmesine edilecek de bu arada gelip giden turistlere antik tiyatronun basamakları üzerine inşa edilen iki adet mavi badanalı, üzeri çanak antenli kerpiç evi nasıl açıklayacağız..

Evet, yanlış okumadınız.. İki vatandaşımız onca boş arazi dururken gelmişler, evleri için antik tiyatronun basamaklarını tercih etmişler.. Herhalde burayı biraz bakımsız kalmış bir belediye gazinosu sandılar..

Evi buraya yaparken "Kumpanya neyim gelirse bedava seyrine dururuz" diye düşündüler..

***
Yerleşme açısından haller böyle ama yemekler bir harika..

Fransız mutfağı ile Arap mutfağı birbirini etkilemiş, Anadolu'nun da katkısıyla acaip şeyler çıkmış ortaya..

Yerel adlarını unuttum, içli köfteyi ufak ufak hazırlayıp köftesini yapıyorlar, denizden çıkan bir yosunun turşusunu kurmuşlar, çeşitli otları nar ekşisi ile soslayıp inanılmaz lezzetler yaratmışlar..

Zaten böyle farklı otlar açısından o kadar zengin ki insanın inek olası geliyor..

Eşek turpu diye birşey var mesela..

Üzeri hafif dikensi ama ele batmıyor.. Eşeğin iştahını açtığı için adını böyle koymuşlar..

Bunun haşladıktan sonra zeytinyağı, limon ve sarmısakla marine edip sofraya koyuyorlar ki bir tabak daha istemeyen eşeklik etmiş sayılıyor..

Özetle Kilikia denilen bu bölge perişan olmasına perişan ama sadece din turizmi bile buraları ihya edecek potansiyel.. Zaten bizi ağırlayan Viking Turizm'in yöneticileri de Hilton'un yöneticileri de aynı kanıda..

Tek sorun bu işe direnenleri aşmak..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır