Perinçek dostumuz bir şarkı söyledi
Birileri Avrupa Birliği Büyükelçisi Karen Fogg'un ofisindeki bilgisayardan yollanan e-mail'leri çalıp İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e hediye etti.
Perinçek bunların bir bölümünü basına dağıttı. Geriye kalanları -toplamının 350 sayfa civarında olduğu anlaşılıyor- bir kitap halinde yayınlamayı düşünüyormuş.
Dokümanların açıklanan bölümlerinden edinilen izlenim, bunların gerçekten Bayan Fogg'un bilgisayarından çıkmış olduğu, yani uydurma olmadığıdır. Doğu Perinçek bunlara dayanarak Bayan Fogg hakkında Türkiye Cumhuriyeti'ni içeriden çökertmeye çalışma, çete kurma falan gibi bir takım iddialarda bulunuyor.
Perinçek siyasi hayatına başladığı 1970'lerden bu yana, ulusu bu tür çalınmış veya nerden geldiği belli olmayan sansasyonel dokümanlarla eğlendirmeyi kendisine alışkanlık edinmiş bir yoldaştır.
Öyle anlaşılıyor ki -artık siyasi kariyerinin sonlarına yaklaştığına göre ondan ezici bir seçim zaferi beklemek için vakit çok geç sanıyorum- Türk siyasi hayatına katkısı bundan ibaret kalacak.
Bu, onun kendi bileceği bir iştir. Herkes mutluluk ve refahını istediği gibi aramakta hürdür.
Perinçek'in özel hayatına karışmak aklımın ucundan bile geçmez. Ama bu defaki çıkışı ile igili olarak -izniyle- birkaç düşünce ileri sürmek istiyorum.
Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, Türkiye'yi "içeriden çökertmeye çalışan" Bayan Fogg sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımdır. Perinçek'in ona haksızlık yaptığına; gizliliğine, özel hayatına tasallut ettiğine inanıyorum.
İkincisi, konunun Türkiye'nin ne kadar hukuk devleti olduğunda düğümlenen boyutudur.
Dokümanlar Perinçek'in eline hırsızlık sonucu geçmiştir. Çalınmış mal kategorisine giriyor. Bunların bir büyükelçilikten çalınmış olması suça ilave bir boyut getiriyor. Uluslarası antlaşmalara göre ülkemizdeki diplomatik misyonlar Türkiye'nin koruması altındadır. Bu misyonların başında bulunan kişilerin Yoldaş Perinçek'in hoşuna gitmeyen e-mail'ler yollaması, onların dokunulmazlığını ve Türkiye'nin onları koruma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. E-mail'lerin -içerikleri ne olursa olsun- çalınmış olduğu gerçeğini de ortadan kaldırmaz.
Bu aşamada sorulması gereken soru şudur: Hükümet ne yapmayı düşünüyor? Çalınmış malı Perinçek'ten alıp sahibine iade edecek mi? Hırsızları bulup adalete teslim edecek mi? Yoksa "daha beter olsun," mu diyecek?
Mail'lerin içeriği ayrı konu. Olay, ilk bakışta Bayan Fogg'u küçük düşürmek için planlanmış bir egzersiz izlenimini veriyor. Ama esas amaç, Avrupalılar'ı Türkiye'nin iç işlerine karışan bir melun ülkeler topluluğu olarak gösterip Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerine çomak sokmaktır.
Perinçek dostumuz bir şarkı söyledi. Ama şarkının güfte ve bestesi başkalarına aittir.