kapat
12.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Mavi Tepe Lambası nedir, Sayın Bakanım?..

Bu soruyu yıllardan beri İstanbul Valilerine ve Emniyet Müdürlerine sorarım.. "Mavi Tepe lambası nedir?.. Trafik Yasa ve Yönetmeliklerinde var mı?.. Varsa bana bir fotokopi gönderir misiniz" diye.. Hık.. Mık.. dışında yanıt alamam..

Bu sebeble son bir kez bu defa en yetkili makama, İçişleri Bakanına sormaya karar verdim..

Sayın Bakan,

Bu ülkede yasal bir mavi tepe lambası var mıdır?.. Yoksa nasıl olur da kullanılır?.. Kaynağını yasalardan almayan bir ayrıcalığı, canı isteyen kendine izafe edip, vatandaşın haklarını çiğneyebilir mi?..

Bakın Sayın Bakanım, ben bu işe ne zaman taktım?..

Ali Sami Yen'de bir futbol maçına gidiyorum.. Arkamda canhırraş bir siren sesi.. Herkes sıraya girmiş, gıdım gıdım ilerlerken, bu siren sesli baktım, tepesinde bir de mavi lamba, sağlıyor, solluyor, en öne geçiyor..

Kim olduğunu merak ettim, arabadan indim, koştum.. Stadın önü ana baba günü.. Yani polisle ana baba günü.. Trafik polisi, asayiş polisi, toplum polisi, yani akla ne gelirse.. Baktım, bu sirenli, mavi tepe lambalı siyah mersedesten, hani ünlü "İş adamları" var ya, son günlerde moda oldu, onlara böyle demek, onlardan biri indi.. "Şimdi hapı yuttu" dedim. "Polisler ona sirenin ve lambanın hesabını soracaklar.."

Yok canım.. Bir selam durmadıkları kaldı.. İş adamı (!) yürüdü, bir de Şeref Tribününe girdi üstelik..

Şimdi bu mavi tepe lambaları her yerde.. Bakıyorsunuz, köprü yaklaşımı, herkes sırada.. Bir mavi tepe lambalı, kurulmuş, yandan gidiyor.. Bakıyorsunuz, araba vapuru, bakıyorsunuz kırmızı ışık, bakıyorsunuz ters yol.. Sırayı boş ver, kuralı boş ver. Tepede mavi var ya?..

Ercan'a sordum.. Talimhanede 15 milyona satılıyormuş.. "Hıncal Bey herkes alıp takıyor, biz de alalım" dedi..

Haklı çocuk..

En önemlisi Sayın Bakanım..

Geçen gün üç genç, çakı gibi trafik polisi beni ziyarete geldi.. "Hıncal Ağabey canımıza okuyorsun, oku da, dinle" diye..

"Bu mavi tepe lambalarını durdurdu diye kaç arkadaşımızın başına neler geldi, bilir misin" dediler.. Bilmesem de tahmin ederim..

Bu ülkede görevini yapan memuru kimse korumaz.. Görev sadece sıradan vatandaşa karşı yapılır çünkü.. Bir arkası kalına çattın mı, Çay Kaymakam vekiline döner sürülürsün..

İstanbul Polisi, devleti arkasında bilmiyor.. Korkmuşlar.. Haklı olarak korkmuşlar..

Vicdanları da var.. "Ayni suçu arkası kalın işler de, görmezden gelirsek, ardından gelen vatandaş Mehmet'e ceza yazmaya da içimiz elvermiyor" dedi, gençler.. Haklı.. Benim de elvermez..

Sayın Bakan,

Bu mavi tepe lambası işini kökünden çözmelisiniz. Ya trafik, polis, ambülans, itfaiye gibi yasallaştırın, herkes bilsin. Ya da yasaklayın.. 15 milyon verip, polise ve kurallara kafa tutanların canına okuyun..

Sayın Bakan,

Bu mavi işi bitmeli!.. Ama öyle, ama böyle bitmeli..

Çünkü "Mavi"nin altı rezillik!..

Komet!..
Komet, resimlerinden çok daha tatlı bir adamdır.. Dosttur, sevecendir, mütevazidir.. Kişiliği ve yaşamı ile öyledir.

Geçende bir söyleşide "Komet alacak kadar zengin değilim" demiş..

Ama Ertekin zengin olmalı.. Ortaköy'deki dükkana dev bir Komet tablosu asıyor son günlerde, gururla..

Komet, sevgili dostuna yapmış.. Bir eksikle.. "Komet" imzası yok..

Niye imza atmamış..

Sorsam, kulağıma şöyle fısıldar herhalde:

"İmzayı atsam, bu Şapka, tabloyu ertesi gün satardı yahu!.."

İki güzel gece!..
"Soprano diye bir yer açılmış.. Levent'te.. Le Select'in yanında" dediler.. "Senin Doktor Ferhat söylüyor" dediler.. Söylüyor da, bu kentte söyleyenler, gece birden önce sahneye çıkmazlar. O saatte de ben yatakta olurum.. "Yooo" dediler.. "Doktor on buçukta sahnede.."

İnanmadım. Bir de telefon ettim.. Doğru.. Hemen topladım çeteyi.. Gittik..

Doktor Ferhat, Turkuaz paramparça olmadan onun müthiş solisti idi, dinlemeye doyamazdım.. Bu defa yanına Hülya diye bir de soprano almış.. Birlikte, onlardan bizden neler neler söylediler.. Soprano minik, şirin bir yer.. Müzikli restoran.. Yediğimiz yemekler çok çok güzeldi.. Yani bizim faturaya özel dokunmamışlarsa, fiatları da, adam başı 30-35 milyon falan..

Harika bir gece geçirdik.. Doktoru dinlemeye doyamıyor insan.. Klasik müziği, opera müziğini, halk için söylüyor.. Bocelli gibi.. Pavarotti gibi.. Baktım baktım.. Bir ona, bir de onu hem de nasıl keyifle izleyen ve katılan o sıradan konuklara..

Niye onların Bocellisi var da, bizim Ferhat'ımız yok?..

Çünkü biz pazarlamayı bilmiyoruz.. Çünkü bizde Dr. Ferhat'a yatırım yapmanın nasıl ticari bir iş olacağını hisseden iş adamları yok..

Dr. Ferhat, tüm dünyada plakları satacak, tüm dünyada turneler yapacak bir yetenek.. Ben bu işin peşini bırakma niyetinde değilim..

***
Günay'a gittim.. Petek Dinçöz'ü herkes tartışıyor ya.. Bu ikinci haftası.. Barda bile yer yok.. Garsonlara geçecek yol kalmamış, öyle dolu.. Niye dolu.. Kız eğlendiriyor da ondan..

Eğlendirici.. Dünyada adı budur onların.. Gelenleri eğlendirirler.. Petek, nefes kesen kıyafetleri, muhteşem vücudu ve çok akıllı seçilmiş repertuarı ile gelenleri eğlendiriyor.. Muazzez Abacı sesi yok tabii.. Ama orası da zaten konser salonu değil.. Hülya'da, Gülben'de ne ses varsa, Petek'te de o var.. Artı, fizik hepsinden önde.. Seyirci ile hoş bir diyalog da kuruyor.. Konuşmasına kızanlar varmış.. Ben kızmadım. Hatta çok başarılı buldum..

Bana danslarını çok övmüşlerdi.. Orda hayal kırıklığına uğradım biraz.. Dans eder gibi yapıyor.. Dans istiyorsa, Nükhet Duru'dan ders almalı..

İşte size, iki çok farklı Sevgililer Günü tavsiyesi..

Çok romantik bir gece istiyorsanız, Perşembe gecesi Dr. Ferhat, Kadıköy'de Pina'da.. (0216- 356 75 10-11)

Çok eğlenmek istiyorsanız, Petek ve Huysuz Virjin Günay'da..

Dr. Ferhat, hafta sonları da, Soprano'da.. (0212- 270 13 48)

Takdim tehir!..
Efendim 14 Şubat Perşembe, Sevgililer Günü biliyorsunuz.. Perşembe sayfamızı bugüne ayırdık tabii, başka ne yapabilirdik ki?..

Perşembenin "Spor" köşesini de bir güne, yarına çektik zorunlu olarak..

Yarın spor..

Perşembe, sevgili!..

Bir Tavsiye

Öte taraf; bilinmeyen mi, bilinen mi?
Beraber hatta iç içe okuduğum iki kitabı bir solukta bitirdim; "Bilinmeyenin Kıyısında" ve "Öte Dünyada Yaşam!."

Elime ilk defa, Dünya'nın en ünlü roman kahramanlarından biri olan "Şerlok Holmes"in yaratıcısı Sir Arthur Conan Doyle'un metapsişik literatürde önemli yeri olduğunu öğrendiğim kitaplarından biri geçti.

"Bilinmeyenin Kıyısı"ndayı okumaya başlamıştım ki, bu defa, beni tam bir şoka sürekleyen bir başka kitapla karşılaştım; Amerika'nın en ünlü medyumlarından biri olan ve bu konudaki kitapları yıllarca satış listelerinin en başında kalan Sylvia Browne'nın "Öte Dünyada Yaşam"ı..

İki kitabın yazılım tarihleri arasında tam 70 yıl var!.

Dharma Yayınları (Tel: 0212 512 81 21) Bilinmeyenin Kıyısında (The Edge of The Unknown) ve Öte Dünyada Yaşam (Life On The Other Side:A Psychic's Tour of The Afterlife)'ı art arda yayınlamakla, ilginç bir karşılaştırmayı yapmamızı da sağlıyor!.

Dünden bugüne öte tarafla ilgili bilgi ve araştırmalarda ne gibi gelişmeler olmuş?

Şerlok Holmes hikaye ve romanlarının dışında, oyunlar, şiirler, savaşlar ve politik konular ile toplumsal yaşam üzerine kitaplar da yazan Arthur Conan Doyle'un, "metapsişik" alanda başvuru kitaplarından biri haline gelen iki ciltlik "Spiritüalizmin Tarhihi" adlı kitabı da çok ünlü.. Ayrıca bu konuda araştırmalarını ve yaşadıklarını temel alan 10 kitabı daha var!.

Elimdeki kitap, Doyle'un son eseri; ünlü yazar, kitabın yayınlandığı yıl hayata veda etmiş (1930). Kitapta, çok yakın arkadaşı olan ve bir medyum olduğunu iddia ettiği, dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü ilüzyonisti Harry Houddini ile Fox Kardeşler ve D.D.Home gibi Spiritüalizm tarihinin en önemli kişilerini bilinmeyen yönleriyle ve en ince ayrıntılarına varıncaya kadar okuyucularına tanıtıyor.

Yaşanmış bazı olayların, özellikle işlenmiş esrarengiz bazı cinayetlerin psişik eylemler sonucu nasıl çözüldüğünü ve katillerin nasıl yakalandığını da anlatıyor!

Doyle diyor ki; "Yaşamımın son yıllarını, yaşamın en büyük gizemini, ölümden sonrasını çözmeye, bu konuya ilişkin çalışmalarımı dünyaya anlatmaya ve sorunun kavranmasına adadım."

***
Silvia Browne'un "Öte Dünyada Yaşam"ını okuyunca, doğrusu ya, Doyle'un nasıl önemli ama riskli ve tehlikeli bir konuya yeşil ışık yaktığını anlıyorsunuz.

"Öte taraf" konusunda bugüne kadar okuduklarımın ışığında, her düşünen insan gibi kendime göre geliştirdiğim sistem, sarsılmadı ve yıkılmadı, hatta açıkça ifade edersem daha da sağlamlaştı ama, yine de söylemem gerekir ki; "Kitap çok çarpıcı!."

Belki, Kutsal Kitaplarda yazanlara ters düşecek çok şey var ama, medyum Browne'ın iddiaları "Boş şeyler" diyerek geçiştirilecek cinsten değil!. Zira yaşanan ve yaşanmakta olan olaylara, yaşayan kişilerin anlattıklarına ve kendi yaşadıklarına dayanıyor!

"Öte Taraf" nerede? Orada kimler var? Nasıl yaşıyorlar? Bu dünyadaki ailemizle, dostlarımızla öte tarafta beraber olacak mıyız? Öte tarafa nasıl gidiliyor, bu dünyaya nasıl geliniyor? Öte tarafta ne yeniyor, ne içiliyor, ömür süreli mi, süresiz mi? Cennet var mı? "Karanlık ruhlar" nereye gidiyor? Öte tarafta eğlence, spor, radyo, TV var mı? Sıcaklık ne kadar? Ruh yükselişi kaç kademe?.. Ya seks yaşamı? Ve daha benzer onlarca sorunun çok açık ve net yanıtını veriyor, Browne..

İster inanın, ister inanmayın!.. Ama okursanız, mutlaka düşüneceksiniz!.

Kim bilir, belki de artık ölümden bugün korktuğunuz kadar korkmayacaksınız!.

ocaluluc@beko.net.com

TEBESSÜM

Fıkra Tibet Bilge'den..
Temel, Hindistan sokaklarında gezerken balkonun birinden başına Buda heykeli düşmüş. Ne demiş?

- Başıma buda mı gelecekti.

Yorum: Temel "Dahi" anlamına gelen "de"lerin ayrı yazıldığını bilmez.

SEVDİĞİM LAFLAR
Güzel kadınların zeki olmalarını istemiyoruz. Ancak zeki kadınların çirkin olmalarını bağışlayamıyoruz.

Jean Mistler

BİZİM DUVAR
İngilizler Reha belgeselini IRA'ya tehdit için hazırlıyor: "Eylem yaparsanız yayınlarız!."

Hakan&Utku



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır