Fena kapıştılar!

Erbakan ve ekibi için "Elimde olsa ömür boyu yasaklarım" diyen eski RP'li Necati Çelik'e Saadet Partisi'nden öfke yağdı. Erbakan, Çelik'e "Nankör" derken, SP'li Zengin de "Saddam'dan bir farkı yok" dedi
Fazilet Partisi'nin kapatılmasın-dan sonra bölünen Milli Görüşçüler birbirine girdi. AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan ile RP'nin eski Çalışma Bakanı Necati Çelik'in, Necmettin Erbakan ve ekibini eleştirmesi ortalığı karıştırdı. Saadet Partililer, Çelik'in SP'ye genel başkan olamadığı için böyle konuştuğunu iddia ederken, Erdoğan'ın da ABD'den döndükten sonra Erbakan'a yüklendiğine dikkat çektiler. "Elimde olsa, siyasetten ömür boyu yasaklardım" diyen Çelik'e en sert tepkiyi ise Erbakan verdi. Erbakan'ın yakın çevresine "Biz onu en güzel görevlere getirdik. Hem partide genel başkan yardımcısı yaptık, hem Meclis'te grup başkanvekili yaptık, hem de bakan yaptık. Bunun yaptığı nankörlük" dediği belirtildi. SP Başkanlık Divanı'nın basına kapalı toplantısında da Kutan'ın da Çelik'in genel başkan yardımcılığı için kulis yaptığını belirterek, "Genel Başkan Yardımcısı yapsaydık bunları yapmazdı" dediği belirtildi. SP'lilerin tepkilerini SABAH'a şöyle açıkladılar:

SP Genel Başkanı Recai Kutan: Ciddiye almıyorum. Günaydın Necati Bey derler adama!

Şevket Kazan: Türkiye hepimizi tanıyor.

DÜŞENE TAŞ ATILMAZ
SP Grup Başkanvekili Veysel Candan: Necati Çelik, RP'nin teşkilatlanmasından sorumlu adamıydı. Daha önce yaptıklarıyla söyledikleri çelişiyor, hangisine inanacağız.

SP Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün: Çelik'in içinde bulunduğu yalnızlığın yansımasıdır. SP'ye ilk gelip imza atan, kurucu olmak isteyenlerden biridir. Kötülediği bütün çalışmaların içinde bulundu. Tayyip Bey'in de sürekli eleştirmesi, Hoca'nın büyüklüğünün yansımasıdır. Bu arkadaşlar, Hoca'nın seviyesine gelebilseler bu hataları yapmazlar. Bir insanın hedefi belli değilse, bir defa yanlış bir yola sapmışsa, bir sürü yanlışı da yapar tabiatıyla.

SP İstanbul Milletvekili Süleyman Arif Emre: Biz onu o şekilde tanımıyoruz. Başka bir Necati Çelik bulmuşlar galiba. Ne yapalım, bir atasözü var: Bey arkasından çomak çeken çok olur. Ecevit, Irak ve Saddam'ı kurtarmak isteyip iyiniyet gösterip mektup yazdığı halde, Saddam hakaretamiz sözler söylüyor. Saddam'ın yaptığından farkı yok. Vefasızlık örneği.

SP İstanbul Milletvekili Bahri Zengin: Necati Çelik, SP kurulurken genel başkan olma arzusu içindeydi. Bunu birçok toplantıda açıkça dile getirdi. Bırakın Erbakan'ı, birçok arkadaşımız itibar etmedi. İnsanlarla yol arkadaşlığı yapınca 3 ay içinde tanırsınız. Necati Bey 6 yılda tanıyamadı mı? Bugün düşen insana, sistemin dışladığı, yasaklanmış, herkesin taşladığı insana taş atmak marifet değil. Önemli olan herkes taşlarken, kendini siper etmek.

TAYYİP'İN ABD BAĞLANTISI
Tayyip Bey'in Amerika'dan döndükten sonra Hoca'ya yönelik saldırılarının özel bir anlamı mı var? Doğrusu bu ikisinin arka arkaya rastlaması halkımız tarafından bir bağlantı kurulur. Ama bunu Sayın Erdoğan'a sormak lazım.

AKP'LİLER BATIL VE DÖNEK
SP, AKP'ye kaymayı önlemek için bir de broşür hazırladı. Broşürde, AKP'lilerin davaya ihanet ettiği belirtilerek, "Dönekliğe itibar eden şahsiyetli toplum yoktur. Hakkın önünü kesmeye yönelip batılla aynı safta olmaktan daha büyük bir bedbahtlık olamaz" denildi.

ÇELİK'TEN SALVO: DİNLE İLGİSİ YOK
Erbakan'a ilk salvo REFAHYOL'un Çalışma Bakanı olan ve son seçimde parlamento dışında kalan Necati Çelik'ten geldi. Çelik, şunları söyledi: "Şeriat gelecek vahşet bitecek derseniz, laik cumhuriyet elbette kendini savunup hak ve özgürlükleri kısıtlayacaktır. Buna sebeb olanlar, bu yasağı koyanlardan daha çok suçludur. Bu zevat, bu gerilimin varlığından rant sağlıyor... Bunlar 30 yıldır bu milletin sırtına kene gibi yapışmışlar. Kendi kafalarında oluşturdukları din adına siyasi mücadele yaptıklarını acı bir tecrübeyle bizzat gördüm. Kafalarındaki dinin de islamiyetle ilgisi yok. Bu zevatın Türkiye'ye verdiği zararın boyutunu ölçmek mümkün değil. Elimde yetki olsa hepsini ömür boyu siyasetten yasaklarım."

TAYYİP ERDOĞAN: BİAT DEVRİ BİTTİ
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, bir televizyon programında, RP dönemini kastederek, "Sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yiyoruz" dedi. Erbakan'ın yanında 30 yılını verdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Değişim bekledim ama, bu görülmedi. Ben cezaevinden çıktıktan sonra milletin baskısıyla yeni siyasi partiyi kurduk. Erbakan'la ayrılma nedenlerinin ayrıntısına girmeyeceğim, ama bunların birçoğu partilerin kapanma nedenleri arasında var, mübalağalar, aşırılıklar oldu. Biz orada noktayı koyduk. Yeni hareketi milletin arzusu istikametinde devreye soktuk. Artık biat dönemi geride kaldı. Bizim partimiz lider partisi değil, kadro partisi."

Erdoğan, Erbakan'ın başbakanlığı döneminde tarikat liderlerine verdiği iftar yemeğini de eleştirerek, "Ben Konut'ta tarikat liderlerine yemek vermezdim" dedi.

Hüseyin ÖZALP