kapat
12.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Eken'e umut ışığı

Susurluk davasında cezasının infazını bekleyen Eken'in avukatı Armağan Güner "karar düzeltme ve infazın durdurulması" için Yargıtay Başsavcılığı'na başvurdu. Güner, Eken'in suçunun sabit olmadığını, olayın aydınlatılmadığını belirtti ve Yargıtay'da savunma istenmemesinin hukuk ihlali olduğunu öne sürdü
Susurluk Davası'nda 6 yıl hapis cezasına çarptırılan ve bugünlerde cezanın infazını bekleyen Emekli Yarbay, eski MİT görevlisi Korkut Eken için umut ışığı doğdu. Korkut Eken'in avukatı Armağan Güner "karar düzeltme" ve "infazın durdurulması" talepleriyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.

Susurluk Davası'na bakan İstanbul 6 no'lu DGM, aralarında Korkut Eken'in de bulunduğu sanıkları çete suçlarını içeren TCK'nın 313'üncü maddesine muhalefet gerekçesiyle çeşitli hapis cezalarına çarptırmıştı. Ancak, Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi "eksik soruşturma" gerekçesiyle bu kararı bozmuştu. Kararın en önemli gerekçesi olarak, sanıklardan Ayhan Çarkın'ın gizli duruşma talebinin yerine getirilmeyişi gösterilmişti. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 8'inci Ceza Dairesi'nin kararına itiraz etmişti. İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Kurulu, Kanadoğlu'nun başvurusunu haklı bulup, 8'inci Ceza Dairesi'nin bozma kararının kaldırılmasına karar vermişti. Dosyayı tekrar görüşen 8'inci Ceza Dairesi de kararı onaylamıştı.

Tüm bu gelişmeler "Efsane komutan" olarak bilinen Korkut Eken ile birlikte diğer sanıkların cezalarının infazını yaklaştırmıştı. Ancak, avukatının "karar düzeltme" ve "infazın durdurulması" talebi Korkut Eken için yeni bir umut ışığı oldu. Eken'in avukatı Armağan Güner, dün yaptığı başvurusunda talebinin gerekçelerini şöyle sıraladı:

OLAY AYDINLANMADI
Dİlekçesİnde olayın yeterince aydınlatılamadığını ifade avukat Armağan Güner, mahkemenin gerekçeli kararından şu örnekleri verdi:

* Silahlı teşekkülün bir bölümü su yüzüne çıkmıştır.

* Sanıkların çetesel faaliyetleri... bundan sonra da araştırılıp tartışılacaktır.

* Bir takım idari, siyasi veya yasal düzenleme ve manevralarla yargı denetiminin önüne geçilmesi...

* Suç işleyip de, bazı siyasi, sosyal, idari ve yasal koruma kalkanlarının arkasına sığınanlar...

Güner verdiği bu örneklerden sonra dilekçesine şöyle devam etti:
"Bu cümleler dahi olayın yeterince aydınlatılmadığının bizzat mahkemece ikrarı mahiyetindedir. Sayın mahkemenin gerekçeli kararında 'silahlı çetenin bir bölümü su yüzüne çıkmıştır' denilmek suretiyle olayın tamamen ortaya konmadığı ve maddi gerçeğe tamamen ulaşılamadığı ifade edilmekte, keza sanıkların çetesel faaliyetlerinin bundan sonra da araştırılıp tartışılacağı belirtilerek, araştırma ve tartışmanın son bulmadığı açıkça kabul edilmektedir. Oysa mahkeme kararı olayı bütünüyle çözen, maddi gerçeği tam olarak ortaya koyan, ulaşılan maddi gerçeğin toplumda hangi hukuk kuralını ihlal ettiğini belirterek, cezayı tayin ve tespit eden bir belge niteliğinde olmalıdır. Mahkeme kararı olaya son noktayı koymalı, araştırılacak, tartışacak bir şey bırakmamalıdır."

ZAMAN AŞIMI YERSİZ
Eken'in avukatı Armağan Güner, dilekçesinde sanıkların gizli celse talebinin yerine getirilmemesine de değindi. Armağan dilekçesinde şu ifadeye yer verdi:

"Gizli celse talebinde bulunan, açıklama ve savunma yapmak isteyen müvekkile, bu hakkı verdikten sonra; gizli celse talebinin kabulü halinde 'Açıklamaktan vazgeçtim' diyebileceği ihtimalini öne sürerek, bu hakkın tanınmamış olmasının hukukiliği ileri sürülemez. Bu yolla yargılamanın geciktirilerek, davanın zaman aşımına uğratılabileceği şeklindeki düşünceyi de şiddetle reddediyoruz. Kaldı ki, davada zaman aşımı süresi yönünden bir sıkışıklık olmadığı gibi, ilk duruşmada, duruşmalardan vareste tutulan müvekkil Korkut Eken hakkında yargılamayı geciktirebileceği, davayı zaman aşımına uğratabileceği ihtimalinin düşünülmesi tamamen haksızdır."

SON SÖZ SORULMADI
Güner, dilekçesinde bir başka hukuk ihlaline daha değindi. Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin bozma kararından sonra, Yargıtay Ceza Dairesi'nin bu kararı ortadan kaldırdığını hatırlatan Güner, "8'inci Ceza Dairesi'nin bu kaldırma kararının ardından, karşı tarafın ne diyeceğini sormadan ve savunmalarını almadan duruşmasız onama kararı vermesi hukuka aykırıdır" dedi.

SUÇU SABİT DEĞİL
Dilekçede, dava sonunda Korkut Eken'e yönelik somut bir suç isnat edilemediğini belirten Güner, "Eken'in suçu nerede, nasıl işlediği ve kimleri hangi olaylarda yönlendirip yönettiği hususları gerekçeli kararın hiçbir yerinde açıklanmamış olup 'dosya kapsamı, delil durumu' gibi genel ifadelerle mahkumiyetine gidilmiş olduğundan, isnat olunan fiilin şüpheli kaldığı açıkça ortaya çıkmaktadır" dedi.

Güner, Korkut Eken'in halk arasında "efsane subay" diye tanımlandığına da dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk halkı Korkut Eken'e efsane subay ünvanını vermiştir. Efsaneleşme dosya dışı bir tespittir. Efsane bile olsalar suç işleyenlerin cezalandırılacağı muhakkaktır. Ancak Eken'in suç teşekkülü mensubu olduğu, suç işlediği, suça azmettirdiği, suç işleyenleri yönettiği hususunda dosyada bir tespit bulunmamaktadır. 'Bizi yönetti' diyen hiç kimse yoktur. Hiçbir eylemle ilgili olarak hakkında dava açılmamıştır. Hiçbir eylemde şüpheli dahi olmamıştır. Hal böyle iken, dosyadaki delillerin bu şekilde değerlendirilmesi gerekirken, 'Madem bu timlerin önde gelen ferdidir, o halde suç da işlemiştir' mantığıyla delilsiz ve gerekçesiz cezalandırma hukuk dışı bir uygulamadır."

İDDİALAR ÇELİŞKİLİ
Güner, dilekçesinde bir başka çelişkiye de şöyle dikkat çekti:

"Gerekçeli kararda, sözü edilen suç örgütünün 1996 yılında Susurluk'ta meydana gelen bir kazayla ortaya çıktığı belirtilmektedir. O halde, varsa Türk halkı ve kamuoyu böyle bir çetenin varlığından 1996'da, yani suçun son bulduğu tarihte haberdar olmuştur. 1993-1996 yılları arasında varlığından haberdar dahi olunmayan bir teşekkülün halk arasında korku, panik ve endişe yarattığını ileri sürmek ve kabul etmek anlaşılmaz bir çelişkidir. Bir kimsenin halk tarafından hem efsane kahraman, hem de korku, panik ve endişe duyulan bir suç örgütü lideri olarak kabul edilmesi imkansızdır."

Güner dilekçesinde, Korkut Eken'e verilen hapis cezasının, taşıdığı ruhsatlı silah nedeniyle ağırlaştırılmasının da hukuka aykırı olduğunu belirtti. Eken'in avukatı 4 yıl olan ceza üst sınırı yüzde 50 artırılarak 6 yıl hapis cezası verildiğini hatırlatarak şöyle devam etti: "Terörle, PKK ile mücadelede efsaneleşen bir subayın taşıdığı silah nedeniyle suçlanması ve kendisine tertip edilen cezanın bu nedenle artırılması izah edilemez bir durumdur."

Güner, sıraladığı tüm bu gerekçelerin ardından Eken'e verilen cezaya ilişkin "karar düzeltmesi" ve "infazın durdurulmasına" ilişkin dilekçesini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
PARLAMENTO
DSP   129
MHP   127
ANAP   78
DYP   86
AKP   53
SP   48
TDP   3
BAĞIMSIZ   14
BOŞ   12
TOPLAM   550

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır