kapat
11.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Meclise fren!

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna, ulus devletler dünyasından küreselleşmeye geçiş önce zihniyet devrimi istiyor.

Ama kamu kaynaklarının daha verimli ve etkin kullanılmasını sağlayan reformlar eğer iyi çalışan bir meclis yoksa gerçekleşmiyor.

Türkiye geç kaldı.

Çünkü yasa yapan meclisin çalışma usullerini belirleyen İçtüzük, muhalefete engelleme imkânı tanıyordu.

Muhalefet, ihtisas komisyonlarında yapılması gereken teknik çalışmaları genel kurulda tekrarlıyor, boşlukları kötü niyetle kullanarak gündemi tıkayabiliyordu.

Örneğin 250 maddelik bir tasarının yasalaşması, her gün 8 saat çalışması şartı ile meclisin 156 gününü alıyordu.

Partiler, bu rezaleti önleyen, teknik çalışmaları komisyonlara odaklayan ve genel kurulu da engelleme oyunlarından arındıran yeni İçtüzüğü bir yıl önce yürürlüğe soktu.

Daha hızlı, ciddi ve verimli bir çalışma dönemine giren meclis bir yılda 120 tasarı ve teklifi bu sayede yasalaştırdı.

Nereden çıktı bu?
Türkiye, kaybettiği zamanı telâfi etmenin fırsatını tam yakalamışken Anayasa Mahkemesi yeni İçtüzüğün temel maddelerini iptal etti.

Yanlış bir iş yapıldı.

Muhalefet milletvekilleri bile yeni İçtüzüğe sahip çıkmakta eski bakanlardan İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu kadar kararlı ve cesur olmalıdır.

Anayasa (88. madde) "Kanun tasarı ve tekliflerinin TBMM'de görüşülme usul ve esasları İçtüzük'le düzenlenir" diyor. O kadar..

Soru süresini 10 dakikaya, maddeler üstündeki söz hakkını 5 dakikaya, önerge sayısını üçe indiren İçtüzük maddelerini iptal ederken Anayasa Mahkemesi neye dayanmıştır?

Mahkeme, nerede Anayasa'ya aykırılık görmüştür? Batı demokrasilerinin yeterli bulduğu sınırları niçin genişletmek istemiştir?

Bu hakkı nereden almıştır?

Yasa çıkarmayı güçleştiren tuzaklar, tutuculardan başka kimin işine yarar?

Ara rejim daveti
Serdaroğlu haklı: Hükümetler, iptaller yüzünden başarısızlığa uğruyor, seçimde bedelini ödüyor. Ama bu mahkemeye 40'lı yaşlarda atanan üyeler 65 yaşına kadar, 20-25 yıl değiştirilemiyor.

Anayasa Mahkemesi'nde, gelişmeyi değil de statükoyu korumaktan yana bir çoğunluk oluşursa ne olacak?

Ne olduğunu 20 yıldır görüyoruz..

İptal kararları yüzünden "yap-işlet-devret" programları aksamış, yabancı sermayenin güveni azalmış, özelleştirilecek KİT'lerin değeri düştüğü için ülke büyük zararlara uğramıştır.

Meclis, yaptığı İçtüzüğe sahip çıkmalıdır.

Aksi halde Serdaroğlu'nun dediği gibi sonuçta iş "sorunlar demokratik parlamenter düzenle çözülmüyor" noktasına gelecek, halk da hak verecektir.

Bu seçilmişlerin derdi olmalı. Çünkü...

Anayasa Mahkemesi üyeleri geçmişte cübbelerini giyip nasıl demokrasiyi askıya alanları tebrike gittilerse..

Yine gidebilirler!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır