Beyin Küsmesi
"Türkiye'de yalnız beyin göçü yok; beyin küsmesi de var."
Bu sözleri TESEV'in düzenlediği; müzik ve kimlik sorunlarının tartışıldığı toplantıda Larry Dilmen söyledi ve oradaki herkesin çok ilgisini çekti.
Demek ki bu ülkede "küsen beyin" sayısı az değil.
Yine de "üzülen beyin", "büzülen beyin" den iyidir bence. Çünkü birçok kişi ekranların karşısında gönüllü olarak beyninin büzülmesine, küçülmesine, daralmasına razı oluyor.
***
Türkiye gibi, kurumlaşmanın gelişmiş olmadığı ülkelerde ister istemez insan faktörü öne çıkıyor.
Bir kurumun başında iyi bir yönetici varsa; kişiliğinin damgasını yaptığı her işe vuruyor.
Emekli Müsteşar ve Büyükelçi Özdem Sanberk de bu önemli insanlardan birisi.
Dışişleri'ndeki verimli yıllarının ardından şimdi başında bulunduğu TESEV'i, giderek vazgeçilmez bir sivil toplum kuruluşuna dönüştürüyor.
Bu iş için hem yeterli birikime sahip; hem örgütleme yeteneğine!
Ve en önemlisi o "küsen beyin" lerden birisi değil.
Türkiye'deki sorunları çok iyi bilmesine rağımen, hala bir şeyler yapılabileceğinin farkında ve bunun verdiği coşkuyla, "bilinç yaratma" çabasını omuzlamış götürüyor.
Bu usta yönetim sayesinde TESEV, ağır akan bir su gibi düşünce hayatımızda etkinliğini her geçen gün artırmakta.
***
Pazartesi günkü müzik toplantısına Dışişleri ve Kültür Bakanlığı temsilcileri, bilim adamları, müzikologlar ve bestecilerden oluşan seçkin bir topluluk katıldı.
Birkaç saatlik konuşma sonunda hepimiz anladık ki; bir kaseyi fağfura dokunmaktayız.
Hani "Bir dokun, bin ah işit!" dedikleri cinsten bir kaseye.
Her sorun gibi müzik ve kimlik konusu da öyle birkaç toplantıyla geçiştirilemeyecek kadar önemli ve derin.
Çünkü müzik dediğimiz şey, genel olarak kültür sorunumuzun bir parçası; ondan ayrı düşünelemez.
Hatta toplantıyı, tarihsel, sosyal, kültürel çerçevesine oturtan ve çok önemli bir konuşma yapan Profesör Orhan Güvenen'in belirttiği gibi; müzik, kültürden ve dolayısıyla "sosyal sermaye" boyutundan ayrı ele alınamaz.
Değerli hocanın "Türkiye Ekonomisi ve Zaman Dinamiğinde Sosyal Sermaye Eksikliği Kapsamında Bazı Yorumlar" adlı önemli çalışmasına başka bir yazıda değineceğim.
***
TESEV diğer alanlarda olduğu gibi müzik konusunda da "ateşleyici" görevini yaptı ve meşaleyi değerli müzik adamı Cihat Aşkın'a devretti.
Umarım bu önemli konuda fikir üretenler çoğalır ve içinde bulunduğumuz kaotik müzik ortamından kurtulmanın çareleri araştırılır.
|