kapat
06.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Değer bilinci

Doğan Cüceloğlu Türk aydınlarının "Bencil, vicdansız ve sömürücü" olduğunu iddia etti.

Cüceloğlu'nun daha önce de Türk toplumuna dönük önemli tespitlerine tanık oldum. Ama ilk defa onun bu kadar iddialı ve sert bir mesajıyla

karşılaşıyorum.

Aydınlarla ilgili iddiasına geçmeden önce kısaca Cüceloğlu'ndan söz edeyim:

"Cüceloğlu'nu 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren Türkiye'de öğretim üyesi olduğu dönemden beri tanıyorum. Kendisini o zaman 'İnsan İnsana' adlı kitabıyla insan ilişkilerine ve iletişime yönelik çalışmasıyla fark etmiştim. O yılların ideolojik çatışması bol kamplaşmış ortamında Cüceloğlu ve söyledikleri pek fazla dikkat çekmiyordu.

O yılların ardından ABD'ye giden Cüceloğlu, özellikle son yıllarda kitap ve eğitim çalışmalarıyla çok dikkat çekiyor. Türkiye'deki kendini arayış ve kişisel gelişime yönelik ilgi de bu dikkati besliyor.

Cüceloğlu, Türk toplumunu ve insanını dikkatli bir şekilde gözlemliyor. ABD'de özellikle iletişim ve psikoloji alanlarında en üretken ve özgür ortamlarda etkin bir yer alması ona çok şey kazandırıyor. Son yıllarda bir ayağı Amerika'da bir ayağı da Türkiye'de olarak her iki ülkeyi de gözlem şansı buluyor."

KESİNLİKLE HAKLI

Bu nedenle Cüceloğlu'nun söylediklerini çok önemli buluyorum. Önemli bulmanın ötesinde aydınlarla ilgili söylediklerine aynen katılıyorum.

Ben kapsamı biraz daha genişleteceğim:

Türkiye'de sözde kentli olan ve gelişmişlik iddiasında bulunan çok sayıda insanı aynı şekilde bencil, vicdansız ve sömürücü buluyorum. Cüceloğlu "Bencillik, vicdansızlık ve sömürücülüğün" en önemli nedeni olarak "değerler bilincinin olmamasını ya da kaybolmuş olmasını" öne sürüyor.

Kesinlikle çok haklı.

Bugün krizden en çok şikayetçi olanların kentlerde yaşayan yaklaşık 10 milyon civarında insan olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu insanlar düzenin getirdiği olanaklarla belirli bir ölçüde rahat yaşıyorlardı. Diğer kent çevresinde ve taşrada yaşayan 50 milyon civarında insanın sorunlarıyla hiç ilgilenmiyorlardı. Ne zaman kendileri sahip olduklarını kaybeder hale geldiler, o zaman şikayete başladılar. Daha önce düzenin öyle sürmesi için hoşgörüyle baktıkları insanlara şimdi kin ve nefretle bakar hale geldiler.

Değerlerimizi sorgulamak ve değerler bilincimizi oluşturmak zorundayız.

Yoksa hepimiz boğuluyoruz!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır