Müzeler Müdürlüğü'ne bir soru!
Bundan birkaç ay önce Topkapı Müzesi'nden çok değerli el yazması bir Kuran-ı Kerim güpegündüz çalınmış, olay uzun bir süre aydınlatılamamıştı. Hırsızlık esrarengizliğini korurken bu işi ilk defa yaptığını söyleyen amatör hırsız sonunda kendi çabalarıyla (!!) yakalayı ele vermişti...
El yazması Kuran-ı çalan kişinin anlattıkları müzedeki güvenlik sisteminin acizliğini ortaya koyuyordu. Esrarengiz hırsızlık bir anda alelade bir hırsızlığa dönüşmüştü. Haberi okuduğumda 'Dünyanın hangi medeni ülkesinde, hangi büyük müzede böyle bir şey olabilir ki?' diye düşünmüştüm. Müzede güvenlikten sorumlu kişilerin sorumsuzluğu ve lakaytlığı doğrusu sinirime dokunmuştu.
LOUVRE'DA NELER OLUYOR?
Geçen gün okuduğum bir haber ne yalan söyleyeyim beni hayrete düşürdü. 'Demek ki sadece biz değilmişiz' dedim kendi kendime...
Dünyanın en büyük müzelerinden Paris'teki Louvre Müzesi'yle ilgili yapılan bir araştırma müzenin tam bir belirsizlik ve gevşeklikle yönetildiğini ortaya koymuş! Fransız hükümeti tarafından talep edilen ve toplamı 800 sayfayı bulan bir rapora göre yılda 6 milyon kişinin gezdiği müzenin çalışanları işe istedikleri saatte geliyormuş, günde kaç saat çalıştıkları bile belli değilmiş. Hatta işe gelmemeyi alışkanlık haline getirenler bile varmış. Aynı bizdeki 'bankamatik çalışanları' gibi. Zaten iş saatlerinin çoğu (departmanlara göre günde 2-3 saati buluyor) kahve molasında geçiyormuş.
BİZ NE DURUMDAYIZ?
Düşünebiliyor musunuz, bunlar yılda 6 milyon kişinin gezdiği dünyanın en büyük müzelerinden birinde oluyor. Peki bunları neden yazıyorum? Bizim müzelerde çalışanlar örnek alsın diye değil elbette. Hele hele 'Louvre'da da oluyorsa bizim burda olması çok normal?' zihniyetinde hiç değilim. Ancak kendisine gelen ihbarlar karşısında olaya el koyan ve acil inceleme başlatan Fransız hükümetine hayran kaldım. Ortaya çıkan rapor sonrası müzede yeni bir yapılandırmaya gidileceği de çok açık.
Öte yandan ülkemizdeki durumu da merak etmiyor değilim. Örneğin Topkapı Sarayı Müzesi'nde kaç eser bulunuyor? (Bildiğim kadarıyla tam bir envanter çıkarılamamış şimdiye kadar) Kaç çalışan var? En başta meydana gelen hırsızlık olayında güvenlik sorumlusunun işine son verildi mi? Ya da güvenlik arttırıldı mı? Daha birkaç yıl önce alarm sistemlerinin çalışmadığı ortaya çıkmıştı! Çalışanlar işlerine her gün düzenli geliyor mu? Ya da en önemli ve kestirme soru Louvre'la karşılaştırıldığında biz ne durumdayız?
BU HAFTA
Librairie de Pera'nın "Antika ve Nadir Kitaplar, Gravürler, Eski Haritalar Müzayedesi, 10 Şubat Pazar günü saat 14.30'da Tepebaşı Pera Palas Oteli'nde gerçekleştirilecek. İbrahim Manav ve Kürşat Mıdıkhan'ın yöneteceği müzayedede yüzyılın başında kaleme alınmış gezi kitaplarından, eski gravürlere, taşbaskılara, nadir Anadolu haritalarına kadar yine birbirinden ilginç objeler yer alıyor. Müzayedeye çıkacak eserler 7 Şubat akşamına dek saat 10.00-22.00 arası Librairie de Pera'nın Tepebaşı'ndaki galerisinde, 8-9 Şubat günleri ise yine aynı saatler arasında Pera Palas Paşa Salonu'nda görülebilir. Bilgi için tel: 0 212 253 80 80
GEÇEN HAFTA EN ÇOK SATAN KİTAPLAR
(Liste Remzi Kitabevi'nden alınmıştır)
1. Kar - Orhan Pamuk - İletişim Yayınlarıf
2. Kristal Denizaltı - Ahmet Altan - Can Yayınları
3. Aşkın Ömrü Üç Yıldır- Frederic Beıgbeder - Doğan Kitapçılık
4. Hedef Türkiye - Oktay Sinanoğlu - Otopsi Yayınları
5. Aklı Bir Karış Havada - Susanna Tamaro - Can Yayınları
6. Gelibolu - Buket Uzuner - Remzi Kitabevi
7. Harry Potter ve Felsefe Taşı - J.K. Rowling - Yapı Kredi Yayınları
8. Gazi ve Fikriye - Hıfzı Topuz- Remzi Kitabevi
9. Lüzumsuz (!) Bilgiler Ansiklopedisi - Tamer Korugan - Aykırı Yay.
10. Bekle Beni Gelmeyeceğim - Haşmet Babaoğlu Ğ Kırmızı Kitaplar
|