AH BİR GENİŞBANDIMIZ OLSA

'Görüntülü cep ve sabit telefonlar geliyor!' 'Hızlı ve sürekli bağlı Internet erişimi mümkün olacak!' 'Interactive TV ile canınız hangi filmi isterse sipariş edip, anında seyredebileceksiniz!' 'Çölde Sinema Gözlüğü ile film seyretmek hayal olmaktan çıkacak!'

Çok yakında!-1999

Çok yakında!-2000

Çok yakında!-2001

Çok...

Size de bu tür haberlerden fenalık gelmedi mi? Telekom endüstrisi yıllardır doğum sancısı çekiyor ama anlaşılan bebek sanılandan çok daha inatçı.

Yukarıda birkaç örneği verilen, gerçekleştiğinde yaşantımızı oldukça renklendirmesi beklenilen yeni ürünlerin hepsi 'Genişbant' telekomünikasyon şebekelerinin kurulmasını bekliyor. Teknik detaylarını bir yana bırakarak, 'Genişbant' denildiğinde, kablolu veya kablosuz, çok hızlı kişisel dünya bağlantısının kastedildiğini söyleyebiliriz. Şu anda evlerden modemle veya cep telefonundan GPRS ile sağladığımız bağlantı hızı ile, yeterli kalitede görüntü data transferi saatler gerektirdiği için, bu tür uygulamalar pratik olarak mümkün değildir. Kısacası; cep telefonu, bilgisayar ve TV üreticisi elektronik şirketler 'Bize genişbant bir bağlantı verin, tüm hayallerinizi gerçekleştirelim.' derlerken, telekomünikasyon şirketlerinde genişbant şebekeler için gerekli altyapının kurulması konusunda bir kararsızlık var.

UMUDUMUZ BUSH

Peki o zaman, teknoloji açısından her şey hazır olduğu halde, telekom şirketleri genişbanta geçmek için hala ne bekliyorlar? Bunun cevabını, Amerika için, 28 ocak 2002 tarihli Telephony dergisindeki Glenn Bischoff'un yazısında bulabiliriz:

'Amerika, Başkan Bush'un genişbant için düğmeye basmasını, yani tıpkı Kennedy'nin 'Önümüzdeki on yıl içinde aya ayak basalım' diyerek bir ulusal hedef yarattığı gibi, Bush'un da bugünlerde bir konuşmasında genişbantın artık gerçekleşmesi gerektiğini söyleyerek ilgili kuruluşları harekete geçirmesini bekliyor. Çünkü hali hazırda kurulu şebekelerde köklü bi değişiklik anlamına gelen genişbant, büyük bir yatırım gerektiriyor. Bu da ancak, vergi muafiyeti ve kablolu şebekelerdeki kısıtlayıcı kuralların kaldırılması gibi, yapılacak yatırımın riskini şirketler açısından göze alınabilir hale getirecek düzenlemeler ile mümkün olabilir.'

Bu arada, aralarında 3Com, Intel, Cisco ve Microsoft'un da bulunduğu TechNet endüstri grubu, 2010 yılına kadar Amerika'da 100 milyon evin, sıkı durun, 100 Mb/s bağlantıya sahip olmasını sağlayacak ulusal bir politikanın başlatılmasını istiyormuş.

Hadi Bush, bas artık şu düğmeye. Nasıl olsa Amerika'da pişer, bize de düşer.