Tokyo, Tokyo duy sesimizi!
Dünya Kupası finallerine kaldığımıza göre, artık Japonya ve Kore'nin şehirlerini tanımaya başlamalıyız. Dünya Kupası'na daha çok var, ama bu pazar gezeceğimiz şehre varmamıza da daha çok var; çünkü Tokyo, Dünya Kupası'nın finalinin oynanacağı şehir. Final aslında Yokohama'da oynanacak, ama Tokyo körfezinin kıyısındaki bu şehir Tokyo tarafından yutulmuş olduğu için, biz Tokyo'da oynanacak diyebiliriz.
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında batıdan gelen yabancılara kapılarını açan Japonya bir hayli değişmiş. Eski başkent Kyoto'nun yerine başkent olan Tokyo tam bir dünya kenti olmuş.
Şehrin ilk meşhur olan mahallesi Ginza. Vaktiyle Tokyo'nun gaz lambaları ile aydınlatılan ilk semti Ginza, şimdi mağazaların dev neonları ile ışıl ışıl. Japonlar teknolojiden sonra modada da çok başarılı olmuşlar. Ginza'daki göz kamaştıran dev mağazaların yanı sıra, ünlü Japon modacıların butiklerini de görmekte yarar var. Bunlar ve modacılar ile birlikte anılan bohem yaşam için Harajuku semti ideal. Burada gençlik sokaklarda. Bir kafede oturup, butikleri ziyaret eden hanımefendileri, sarışın Japonları ve sokaklarda müzik yapan veya sadece boş boş oturan punkları izleyebileceğiniz Harajuku'da keyifli bir akşamüstü geçirebilirsiniz.
Tokyo'da çok otantik bir ortam görmek istiyorsanız, Tsukiji balık haline gitmelisiniz. Hem de sabahın çok erken saatlerinde. Yediğiniz sushilerin, sashimilerin yapıldığı balıkları yerlerde görebileceğiniz gibi, halin hemen yanındaki küçük lokantacıklarda sushi de yiyebilirsiniz. Tabii sabahın köründe canınız çekerse!
İyi restoranlar, gökleri delen iş merkezleri ve karınca gibi çalışan Japon işadamları ile ilgileniyorsanız, Shinjuku-ku, Tokyo'da iş dünyasının merkezi. Kısa bir ziyaret için iyi, ama Shinjuku gibi semtler dünyanın hemen her büyük şehrinde var. Tokyo'da olup da, başka şehirlerde olmayan şeylere gelince, Tokyo'da bir ilkbahar var ki, her şehrin bir mevsimi varsa, Tokyo'nun mevsimi işte bu ilkbahardır. Nisan başında kiraz ağaçları açar, bütün kent kar yağmış gibi bembeyaz olur. Tamam, belki bütün kent demek abartılı oluyor, ama şehrin ortasındaki İmparatorluk Sarayı'nın bahçesi tablo gibi oluyor.
Dünya Kupası kuraları 1 Aralık'ta çekiliyor. Hangi gruba düştüğümüz ve hangi şehirlerde oynayacağımız o zaman belli olacak. Aralarında gittiğim yerler varsa, oraları da yazarım, yoksa herhalde beni bir araştırma gezisine yollarlar.
NEREDE KALINIR?
Tokyo'nun en ünlü oteli Imperial. Gerçi yeni binaları Frank Lloyd Wright'ın dizayn ettiği ilk Imperial Hotel'i hiç andırmıyor, ama çok ünlü misafirleri ve kusursuz servisi ile hâlâ Tokyo'nun en iyi oteli olarak kabul ediliyor (00813-35041111). Otelin Japon restoranı olağanüstü; Toko-an Teahouse'da geleneksel çay merasimi eşliğinde çay içmek ise zamanı durdurmak isteyenler için ideal. New Otani çift kuleden oluşan bir Japon oteli. Gerek merkezi yeri, gerekse de şehrin ortasında bir huzur vahası olan Japon bahçeleri ile tercih edilebilir. Uluslararası zincirlerin Sinjuku'daki Park Hyatt ile Chinzan-so bahçelerinin içindeki Four Seasons otellerinde beğenmediğiniz şey bulmakta zorlanabilirsiniz. Ama Tokyo'ya gitmişken Japon stili bir odada yer yatağında yatmayı denemelisiniz. Büyük otellerin çoğunda bu seçeneğiniz var, ama tam tipik bir Japon oteli istiyorsanız, Ryokan Shigetsu (00813-38432345) tam size göre. Biraz uzakça, ama yarım saatlik bir metro seyahatinin sonunda, kendinizi sanki bir tarihi Japon filmindeymiş gibi hissedebilirsiniz.
KİMLİK KARTI JAPONYA
* NÜFUS: 125 milyon (Tokyo 32 milyon)
* KONUŞULAN DİL: Japonca
* PARA BİRİMİ: Yen
* İKLİM: Yazın sıcak ve nemli, sonbahar serin ve yağışlı, kışın bazen kar yağıyor, çok soğuk olmuyor.
* SAAT FARKI: 6 saat
* NASIL GİDİLİR:
THY pazartesi ve cumartesi günleri İstanbul'dan Tokyo'ya 12 saatte, 1080 dolara uçuyor. Cathay Pacific'le de Avrupa aktarmalı uçabilirsiniz.
|