Diyarbakırspor'u tebrik etmek gerek. Bu yıl tam 27 futbolcu aldılar, nerdeyse tüm kadro değişti. Ona rağmen mücadele iyi, topu oyunda tutma azmi güzel. Ancak yaratıcı tercihlerde, pas atarken gole giden futbolcuyu beslemiyorlar; ya topla buluşturamıyorlar, ya da Mondragon gibi uzun boylu kaleciyi hava topuyla aşmayı deniyorlar. Yani son yorumda mantıksız oluyorlar.

İlk yarıda 5 olurdu
Mondragon'u en rahat geçme yolu, şutu yerden atmaktır. O kadar boylu adam havadan kolay kolay teslim olmaz. Dün de bunu belgeledi. Diyarbakır'ın bu yorumları yapabilmesi için ligde biraz zamana ihtiyacı var. Sanki hayâlperest bir taktik anlayışları var. Bazen topu tek pas olarak aralarında dolaştırıyorlar. 3 isabetli güzel pas yapıyorlar, takım "Top bizde" diye sahaya yayılıyor. Yapılan bir yanlış pas, hemen G.Saray'ın kontratağını üretiyor. Orta sahaya çıkan geri dörtlü sürekli tuzağa düşüyor. G.Saray bu silahla daha ilk yarıda en az 4-5 gol atabilirdi. G.Saray, ilk yarıda Arif ve iki gol atan Ümit Karan ağırlıklı olarak 11 kez ofsayta düştü. Ayrıca Bülent Akın'ın ilk dakikada kaçırdığı inanılmaz bir fırsat da vardı.

G.Saray dün de bir geleneği sürdürdü; ilk golü attığı maçı kazandı. G.Saray'da yoğun maç trafiğinden dolayı yorgunluk var. Özellikle ikili mücadelelerde topa konsantre olmada yanlışlıklar yaptılar. G.Saray'da Sergen, Arif ve Hasan gibi yorgunların yanında, bir de Hakan, Capone gibi sakatlıktan çıkıp kilolanmış oyuncular vardı. Sadece Bülent Korkmaz'da fazlalık yoktu. Ama üçünün de topa giriş zamanlamasında bir tutukluk yaşandı. Diyarbakır'da da 30 milyara transfer edilen Birol, 10 misli fazla paraya gelen Murat Duman'dan daha yararlıydı. Ayrıca Diyarbakır PAF Takımı'nın G.Saray'ı 2-1 yenmiş olması, ilerde altyapıdan oyuncu geleceğinin müjdesiydi.

Bülent gol dersi verdi
Sergen 3 dev hareket yaptı. Maradona'nın benzeri bir ters ayakla, tribündekileri bile şaşırtan yaratıcılıkta, seyri hoş bir pas üretti. Sonra topu rakiplerinden ustalıkla kaçırıp Ümit'e, ardından da Arif'e, "Al da at" der gibi asistler yaptı. 1 de gol attı.

Ama Diyarbakır gol yemenin esas dersini Bülent Korkmaz'ın golünde aldı. Kaleci Sarnat, sık sık kontrataklarda kademeye giriyordu. Yine öyle bir top gelecek zannederken, Bülent, Hagi benzeri bir füzeyle golü attı. Tribünler de, "Hagi, Hagi" diye bağırarak bu zekânın ustasını hatırladılar. G.Saray, ikinci yarıda da ofsayt düşmekten kurtulamadı ve toplamda 14 ofsaytla neredeyse bir rekor kırdı.

Hakemler özellikle ofsaytta çok hatalı kararlar verdi. Ancak Kuddusi Müftüoğlu, bazı kararlarında sarı-kırmızılıları kolladı. Sanırım sorun yaratmak istemedi.