Tapas, Flamenko, sherryÉ İşte Sevilla
Gudalquivir nehri, İspanya'nın güneyinde, Endülüs'ün zeytinlikleri ile ünlü Jaen kenti yakınlarındaki dağlardan doğar ve Atlas Okyanusu'na doğru tembel tembel akar. Nehrin yavaş hareketi bütün bölgeyi etkiler. Buralar, insanların hâlâ yaşamdan keyif almaya özen gösterdikleri, yaşamı lüzumundan fazla hızlandırmamaya dikkat ettikleri diyarlardır. Buralar, Müslüman Arapların sekiz yüzyıl süren hakimiyetlerinde damgalarını vurdukları topraklardır.
Guadalquivir'in üzerindeki şehirlerden Cordoba, insanı ilk görünüşte aldatır. Müslümanların eski başkenti, bin yıl önce bir milyonluk nüfusuyla Avrupa'nın en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biriymiş. Günlerimizde ise sadece 200 bin nüfuslu küçük bir şehir. Şehre hakim olan katedral, La Mezquita, aslında Müslümanlardan kalma dev bir cami. Zamanla yapılan ilaveler ile bir katedrale dönüştürülmüş. Ancak sayıları sekiz yüz elliyi aşan eski sütun ve kemerleri, mimari özellikleri ve hatta orijinal mihrabı ile korunduğu için, La Mezquita hâlâ içine bir kilise oturtulmuş dev bir cami görünümünde.
Müslümanlar 1492 yılında Granada'nın düşmesi ile Endülüs'ü kaybetmişler. Aynı yıl Kristof Kolomb ilk keşif seyahatine Sevilla'dan çıkmış. Keşif seyahatlerinin başlangıç noktası haline gelen Sevilla, yeni sömürge imparatorluğunun en zengin ve önemli şehirlerinden biri olmuş.
Sevilla, sarayları ve katedralleri ile bu dönemin zenginliğini yansıtır. Alcazar bu sarayların en ünlüsüdür. Kraliçe İsabel, Kolomb ve Macellan gibi kaşifleri buradaki taç odasından uğurlarmış. Sevilla Katedrali ve çan kulesi La Giralda'yı mutlaka gezdikten sonra, eski şehrin dar sokaklarına karışıp, akşamın erken saatlerinde tapas yemek için bir bara, daha geç saatlerde Endülüs'ten bütün dünyaya yayılan Flamenco müziğini dinlemeye gitmelisiniz. Bunları yaparken Endülüs'te olduğunuza göre mutlaka Sherry içmelisiniz. Flamenco danslarına alkışlarınızla eşlik edebilirsiniz. Plaza de Toros de la Maestranza'nın bütün İspanya'da boğa güreşi seyretmek için en iyi yerlerden biri olduğu söylenir. Bu kanlı gösteri bir gün yasaklanmadan önce seyretmek için bir fırsat olabilir. Burada alkış tutmazsanız ve Sherry içmezseniz de olur.
Şehrin en hoş anıtlarından Araplardan kalma Torre del Oro'nun tepesinden eski Sevilla'yı seyredebilirsiniz. Guadalquivir buradan denize kadar olan düzlükte menderesler çizerek akıp gider. İsterseniz nehrin üzerindeki modern asma köprüleri gözlerinizden silip, eskilere dalabilir, altınızda akan nehrin isminin daha Vadiülkebir olduğu günlere dönebilirsiniz. Hatırlatmadan edemeyeceğim, Arapların Avrupa'yı terk ettiği yıllarda Osmanlılar kıtanın öbür tarafından Avrupa'ya girmişler. Aferin bize.
Nerede kalınır?
Sevilla'nın en iyi oteli Alfonso XIII. Modern otellerden bunalıp eski zamanların şaşaalı atmosferini özleyenler için (0034-95-4222850). Katedralin hemen yanındaki Dona Maria da hem yeri, hem de kalitesi ile tercih edilebilir (0034-95-4224990). Los Seies ise eski bir saraydan otele çevrilmiş. Bu aralar Sevilla'nın en "in" oteliymiş. (0034-95-4229495)
Nerede, ne yenir?
İspanya'da akşam yemekleri çok geç saatlerde yenildiği için, İspanyollar akşam üzeri tapas yerler. Bunlar üzerinde jambon, mantar veya deniz mahsulleri olan meze tabakçıkları veya sandviççiklerdir. Tapas yemek için tapas barlarına gitmek adettendir. Tapas ile bira çok iyi gitse de, özellikle Endülüs'te sherry içilir. Sevilla'da Casa Roman (İspanyol prosciutto'su Jamon Iberico mutlaka denenmeli) ve Bodega Santa Cruz, tapas için iyi adresler. Sevilla'da iyi, ancak pahalı yemek için Taberna del Alabardero ve La Albahaca öneriliyor. Her zaman çok kalabalık olan Modesto'yu daha mantıklı ölçülerde yemek için tercih edebilirsiniz. Endülüs'e gitmişken, dünyaca ünlü soğuk domates ve sebze çorbası Gazpacho'yu da yerinde denemeyi unutmamalı.
Ne içilir?
Dünyaca ünlü bir içkiye ev sahipliği yapmak, az bölgeye nasip olmuştur. Endülüs bu şanslı bölgelerden biri, çünkü Guadalquivir'in denize döküldüğü Sanlucar de Barremeda ile yakınındaki Jerez be la Frontera arasında kalan bölge, sherry'nin anavatanıdır. Bu tatlı şarap, neredeyse beş yüz yıldır, dünyada en sevilen içkilerin arasında yer almıştır. Sherry'nin en büyük pazarı hep İngiltere olmuştur. Zaten adı da, İngilizlerin Jerez diyememeleri yüzünden Sherry olarak yerleşmiştir. Jerez'deki Bodegalar'da, yani Sherry imalathanelerinde, şarapların dinlendiği dev meşe fıçıların arasında farklı sherry'leri tadabilirsiniz. Fıçılardan çekilen şarabın usta eller tarafından bardaklara dökülmesi görülmeye değer bir şov.
SEVİLLA
Nüfus: 700 bin (İspanya 40 milyon)
Dil: İspanyolca
Para birimi: Peseta, yılbaşından sonra Euro
İklim: Akdeniz, yaz kurak ve çok sıcak, kış serin ve yağışlı, baharlar çok keyifli.
Saat farkı: 1 saat
Nasıl gidilir: İstanbul'dan THY ile Madrid üzerinden pazartesi, çarşamba, Cuma; Barcelona üzerinden salı, perşembe. Iberia, cuma hariç her gün Barcelona ve Madrid'e uçuyor. Madrid-Sevilla arası uçak dışında hızlı treni de tercih edebilirsiniz.
|