Kötü iyileri bozuyor!
Geçen hafta bugün bu köşede "Birileri Ramazan arifesinde ezanın Türkçe okunması gerektiğini gündeme getirerek kriz başlatma çabasında" demiş ve eklemiştim:
"Sanki ezanın Türkçe okunmasını savunanlar müezzine kulak kabartacak, namaz vaktinin geldiğini anlayacak da 5 vakit camiye koşup saf mı tutacak? Yoook! Maksat tartışma olsun, yeni bir kriz doğsun!"
***
Reha Muhtar kaşıyacağı böyle bir konuyu bulur da durur mu?
Şarkıcıları, türkücüleri, kavgacıları bir araya toplayıp reyting uğruna ezan konusunu Tele-Vole gibi bir programda sözüm ona masaya yatırdı...
Burhan Çaçan'a, Alişan'a, Bülent Ersoy'a ezan okuttu...
Bununla kalmadı, tartışma ortamını "Burası gerilla savaşı yeri" şeklinde tanımlayan İsmail Nacar isimli agresif kişiyi, diğer konukların üzerine saldırtarak ortalığı karıştırdı... Zaman ilerledikçe dili dolaşmaya başladı... Herhalde önündeki büyük fincandan içtiği çay(!) kanını kaynattı ki; zaman zaman konukları fırçalayıp, payladı...
***
Reha Muhtar sık sık bu köşeye konu oluyor... Yanlış anlamayın; kendisiyle bir alıp-veremediğim yok... Sadece; kötü, iyileri bozuyor... Çizgisizliğin, düzeysizliğin, habercilik(!) adına sergilenen seviyesizliğin prim yaptığını, reyting aldığını gören diğer kanallar da yavaş yavaş yoldan çıkıyor...
Tek derdim bu!
İşadamına müjde
Madem kriz var, odalar üyelerinin başta aidat olmak üzere borçlarını ertelesinler veya faizsiz taksitlendirsinler önerisinde bulunduk ya; müjde Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan geldi...
Telefonla arayan Başkan'ın verdiği bilgiye göre, bunu öngören bir maddelik yasa değişikliği Meclis'te bekliyor... Kabul edilir edilmez, Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ile Ticaret Borsaları'na üye işadamlarına birikmiş aidat borçlarını 2 yıl içinde ve 4 eşit taksitte ödeme imkânı getirilecek... Üstelik gecikme zammı tahsil edilmeden...
Odalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu ayrıca, aynı yasa maddesi değişikliğinin odaların TOBB'a ödemek zorunda oldukları 2001 yılı aidatlarının alınmamasına, alınanların da iade edilmesine imkân verdiğini söyledi...
DİP NOT: Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu da aynı girişimde bulunup, aynı jesti yapmalı... Yaklaşık 4 milyon esnaf Konfederasyonundan böyle bir müjde bekliyor...
S.Ö. ve S.S.
Başlıkdaki harflerin anlamı "Sarıgül'den Önce" ve "Sarıgül'den Sonra.." İddialı bir başlık değil mi? Ama Mustafa Sarıgül bunu haketti... Çünkü yalnız İstanbul'da değil Türkiye'de belediyeciliğe yeni bir soluk getirdi... Her zaman savunduğumuz gibi Belediye Başkanlığı'nın asfalt dökmekten, kaldırım inşa etmekten ibaret olmadığını gösterdi...
Koltuğa oturduğu ilk günden itibaren insana hizmet etti... Kendisine oy versin veya vermesin, kapısını çalan hiç kimseye "Bu belediyenin meselesi değil" demedi... Omuz verdi, yardım etti...
Ve farkını en son başlattığı kampanya ile gösterdi: "İster bir simit, ister bir otomobil al!"
Bu kampanyaya destek veren Şişli'deki tüm mağazalar da fiyatlarını indirince dün ilçede tüm dükkânlara müşteri hücum etti...
Kısacası; Şişli krizi aştı!
Vicdan meselesi
Anlaşılmaz bir şekilde Milli Takım'ı 47 yıl sonra Dünya Kupası finallerine taşıyan 5-0'lık galibiyete sevineceklerine, maçı bitiren düdük sesiyle birlikte "Şenol Güneş gitsin, yerine Fatih Terim gelsin" diye tempo tutan bazı spor yazarlarına cevap yine Terim'den geldi:
"Ben bu göreve talip değilim.. Bugün her vicdan sahibi olan Türk'e düşen görev Şenol Güneş'in yanında olmaktır..."
Anladınız mı beyler?
Vicdanınız varsa kapatın çenenizi, kırın kaleminizi!
Fıkra
TV ücreti
Karadeniz'de bir otel... Otelin resepsiyonunda da bizim Temel... Ve bir müşteri Temel'e şikâyetini anlatıyor:
- Hesap faturasında "Televizyon için" denmiş, karşısına da yüklü bir rakam yazılmış...
Temel dinlemede:
- Eee!...
- Eee'si var mı kardeşim, benim kaldığım odada televizyon yoktu ki!
Temel açıklamada bulunuyor:
- Tamam işte! Biz da o parayi televizyon almak için isteyruz zaten...
Serbest kürsü
DSİ çiftliği
Devlet Su İşleri Edirne 11. Bölge Müdürlüğü, üçüncü tenis kortunu inşa etti.. Tam bir çiftlik görünümünde olan müdürlüğün bahçesine arabayla girecek olsanız park edecek boş yer bulamıyorsunuz.. Çünkü alan, hiçbir iş yapmadan milyarlarca lira maaş alan sözleşmeli personelin 0 kilometre araçlarıyla dolu. Çok ucuza yemek yenilen sosyal tesis ise bu krizde personele lüks yaşam imkânı sağlıyor...
(Em. Sivil Savunma Müdürü Orhan Bora)
Hay ağzını ÖPEYİM!
BU kez kriz çok derin ve ciddi... Türkiye 36 bakanla bu krizden çıkamaz..
(BORUSAN Holding Başkanı Asım KOCABIYIK)
Evlilik hali!
Bir adam evlenene kadar eksik sayılır... Evlenince tam bitmiş olur!..
DOĞRU SÖZ
Gerçek cihad uçak kaçırmak değil, o uçağı imal edebilmek..
|