ANAP Genel Başkan Vekili Erkan Mumcu dün TBMM'deki odasında "mektup yazmakla" meşguldü... Sorduk: "Kime yazıyorsunuz?"

Mumcu "birkaç adres" verdi:

- Partilere yazıyorum... Sonra sivil toplum örgütlerine... İl başkanlarımıza... Yani... Herkese yazıyorum.

Yine sorduk:

- Ne yazıyorsunuz?

- ANAP'ın, devlette yeniden yapılanma projesini... Değişim ile ilgili önerilerimizi.

Mektup
ANAP "düşüncesini... Önerisini" geçen haftanın sonunda "kamuoyu ile paylaşmıştı."

Şimdi "belli adreslere" mektup yazmak neden?

Mumcu'nun yanıtı:

- Kamuoyu desteğini sağlamak için.

Mektup, Mesut Yılmaz'ın ve Erkan Mumcu'nun söylemlerinin "özetlenmiş... Somutlaştırılmış" bir hali...

Örneğin:

* Kamu yönetimi yeniden yapılandırılmalıdır.

* Ankara'nın yetkileri azaltılmalıdır.

* Siyaset reformu kaçınılmazdır.

Diyet
Mumcu'ya soru:

- Bunlar olabilecek mi?

Yanıt:

- Ya yapacağız ya da... Hep birlikte batacağız... Devlet, iştahı çok kabarmış bir dev halini aldı... Devletin, diyete girmesi kaçınılmaz.

- Bunu kim yapacak?

- Siyaset ile sivil toplum.

Hükümet
Erkan Mumcu devam etti:

- Böyle gitmiyor... Bunu herkes gördü... Öyleyse... Çare değişim.

- Ya Hükümet'te değişim ne olacak?

- O da şart... Hükümet, kendini değiştirmek zorunda... Kendini yenilemeye mecbur.

Şanlıurfa'da bir deyim vardır:

- Baş ağır, kulak sağır, ha çağır, ha bağır.

Yine Güneydoğu'dan bir başka deyim:

- Söylirsen, söylirsen, kime söylirsen?

Erkan Mumcu'yu dinlerken...

Aklımıza bu deyimler geldi.

"Şunun için" geldi.

Değişim "hem kaçınılmaz."

Ve hem de yönetim "değişim taleplerine karşı duyarsız... Sağır."

Yönetimi "uyarmanın... Uyandırmanın" en etkili yolu "kamuoyu tepkisi."

ANAP şimdi "bunu" yapıyor.

"Kamuoyu rüzgârını" arkasına almaya çalışıyor.

Eğer, yeterince alabilirse...

"Hükümet içinde değişim... Hükümette yeniden yapılanma" konusunda sonuç alınabileceğine inanıyor.

Tıpatıp
Sohbet sırasında Erkan Mumcu "çok önemli bir şey" söyledi:

- Bugün Türkiye'nin yaşadığı krizin nedeni, vatandaşın tembelliğinden kaynaklanmıyor... İşadamlarının başarısızlığından da kaynaklanmıyor... Tamamen, devletin yönetiminden kaynaklanıyor...

Mumcu'nun "bu sözleri" üzerine...

ABD eski başkanlarından Richard Nixon'un bir sözü aklımıza geldi.

Nixon "ABD Başkanlığına adaylığını açıkladığı" meşhur Miami konuşmasında demişti ki:

- Bugün ülkemiz, halk başarısız olduğu için değil, liderler başarısız olduğu için sıkıntıdadır. (8 Ağustos 1968)

Nixon'ın sözleri bugünün Türkiye'sine "tıpatıp" uyuyor.

Değişim
Siyaset sektörü, toplumda giderek yükselen değişim talebine karşı uzun süre "on dönüm bostan, yan gel ya Osman" misali duyarsız kalmıştı.

Ama şimdi "bıçağın kemiğe dayandığını" siyaset de fark etmişe benziyor.