İşsizlik korkusu
Herhalde artık kimse "bu kentte neden insanlar gülmüyor, gülümsemiyor?" diye yazıp çizmeyecek...
Ne kadar haklı gerekçelere, ne kadar doğru düşüncelere ve incelikli duygulara dayanırsa dayansın, kimse yüzlerimizin gülmeyeşinden iç rahatlığıyla yakınamayacak...
Çünkü asık suratlarımız, kaygıyla donanmış alın çizgilerimiz, çatık kaşlarımız ve kilitlenip kalmış dudaklarımızın sebebi, bize özgü hoyrat kültürümüz değil artık... O ayrı!
Artık bu kentin her köşesinde iki tip insan yaşıyor; sadece iki tip:
İşsiz kalanlar ve işsiz kalmayı bekleyenler.
İşsizlerin ne ağızlarını ne de zihinlerini bıçak açıyor! Çünkü bir daha uzun süre iş bulamayacakları kaygısını kendilerine yorgan yapıp üstlerine örttüler. İş kapılarını çalıncaya kadar uyanmak istemiyorlar...
İşsiz kalmayı bekleyenlere gelince...
Piyasayı canlandıracak onlar!
Ruhları canlandıracak onlar!
Eşe dosta destek çıkacak onlar!
Siyasi palavraları gerçek diye yutacak onlar!
İyi kötü yüzleri gülecek, başkalarını da güldürecek olan onlar!
Fakat onlar da işe gittiklerinde çalışıyor sanan varsa (Birkaç safdil ve birkaç da pişkin muktedir hariç, var mıdır böyle sanan?) yanılıyor.
Onlar işe gidiyor...
Gidiyorlar ama...
Bekliyorlar sıra ne zaman bana gelecek diye! Ne zaman "çıkışım" verilecek! Ne zaman "muhasebeye çağrılacağım!" Ne zaman patron "gelsene bir konuşalım!" diyecek!
Bu korku öldürücü...
Bu korku tehlikeli!
Çünkü cesaretin en yakınına en hızlı biçimde giden korku budur!
Çünkü "Sat ...sını!" dediği andan itibaren değerler, bağlar, yükümlülükler biter, başka bir yaratık çıkar sokaklara, başka bir yaratık girer evlerden içeri...
En uysal başkaldırılardan, en kayıtsız teslimiyetlerden çıkar zorbalıklar...
Toplumu işsizlik korkusu ve KOKUSU sardı mı bir kez, "Arabistan'ın bütün güzel kokuları gelse" temizleyemez kolay kolay!
Birileri deterjan olarak faşizmi öneriverir. Haydin kalabalıklar, uygun adım marş! (Kitleler bazen "çalışma kamplarını" yeni iş sanacak kadar saflaşırlar!)
İş işten geçtiğinde pişmanlık elbette fayda vermeyecektir.
Beyler!
Artık kimseye ekonomi dersleri vermeyin!
Kimseye hamaset söylevleri çekmeyin!
Hepsi sizin olsun... Alın!
Ya toplumdan işsizlik korkusunu kaldırın ya da susun!
Bütün korkular gibi bu da gelip geçer; bütün krizler gibi bu kriz de bir gün biter!
Ama işsizlik korkusunun geride bıraktığı izleri silmek zordur.
Hırpalanmış, itilip kakılmış, değeri eline bir verilip bir geri alınmış okumuş yazmışlar kitlesine sahip bir toplumun "düzgün kişiliği" ve "iyi huyları" olacağını sanıyorsanız, kendinizi aldatıyorsunuz.