Papazların kurbanı

Torino yenilgisi ardından takım içinde 'Papazlar' diye adlandırılan 4 futbolcu, Milan İkinci Başkanı Galliani'ye giderek rest çektiler: Davranışlarını beğenmiyoruz.. Terim'i yollayın
Pazartesi akşamı Türkiye saatiyle 17.35... Takımdaşlık felsefesi üzerine konferans vermek üzere İstanbul Swissotel'e gelen İmparator'un Panasonic marka cep telefonu çaldı. Toplantıdan keyifle çıkan Terim, karşıda Milan 2. Başkanı Galliani'nin sesini duyunca irkildi.

Galliani, "Sinyor Terim" diyerek direkt konuya girdi: "Maalesef, kan değişikliğine ihtiyaç vardı. Yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Her türlü hukuki hakkınız saklıdır."

Fatih Terim, üstelik de liderlik üstüne işadamlarına konferans verdiği akşam "kötü haber"i böyle alıyordu. Hala G.Saray'da çalışan eski yardımcısı Ökkeş Polat'la birlikte BMW X5 marka jipine atlayıp Swissotel'i terkederken, adeta kroke olmuş bir haldeydi.

Peki işler nasıl bu hale geldi? Herkes bu sorunun yanıtını merak ediyor.

Aslında işlerin bu noktaya geleceği, ta sezon başından belliydi. Zaten Terim, Milan'ın 1 numaralı teknik direktör adayı değildi. Milan Başkanı Silvio Berlusconi, oğlu Piersilvio'nun yakın arkadaşı Carlo Ancelotti'yi takımın başına getirmek istiyordu. Galliani 2001 yılının Ocak ayında, Juventus'un başında olan Ancelotti'ye teklif yaptı. Ancelotti "Öncelik Juventus'ta" diyerek, kendi yönetimine fikir danıştı. Juventus Asbaşkanı Riccardo Moggi "Bir yere gidemezsin. Maaşını 2 katına çıkarıyoruz. Ve 2 yıl daha sözleşme yapacağız" deyince Ancelotti'nin Milan'a gitmesi suya düştü.

13 MART DARBESİNDE TERİM'İN KAPISINA GELDİLER
Bunun üzerine Milan, gözünü Fiorentina'da harikalar yaratan Terim'e çevirdi. 13 Mart'ta Milan'ın Şampiyonlar Ligi'nden elenmesi sonucu, Alberto Zaccheroni'nin görevine son veren Milan, İmparator'la prensip anlaşmasına da vardı. Hatta Terim'in ifadesine göre, Galliani hazırladığı 2 yıllık özel bir sözleşmeyi, Milan adına imzalayıp Terim'in evine getirdi.

Ancak 15 Mayıs'ta Juventus'un Ancelotti'yi kovup Marcello Lippi ile anlaşması, Milan Kulübü'ne bomba gibi düştü. O sırada Terim'le anlaşmış olan Milan geri adım atamadı ama resmi açıklamayı uzatabildiği kadar uzattı. 18 Haziran'da Terim'le 2 yıllık mukavele imzalanırken, Galliani bir yandan da Ancelotti'ye garanti vermeyi ihmal etmedi: "31 Aralık'a kadar beni bekle ve hiç kimseyle anlaşma. Seni mutlaka Milan'ın başına getireceğiz."

Terim için bundan sonrası hep sıkıntıyla geçti. İtalyan gazeteciler, imza töreni sırasında bile "Sizin yerinize Ancelotti gelecekmiş" diye alaycı bir tavır takınıyor, bu gölge bir türlü Terim'in üstünden kalkmıyordu. G.Saray ve Fiorentina'da futbolcular üstünde büyük otorite kuran İmparator, Milan'da "papazlara", yani Maldini, Costacurta, Albertini gibi yaşlı futbolculara şirin gözükmek için taviz üstüne taviz veriyor, hatta kadro kurarken onlara danıştığı oluyordu.

Brescia ile ilk lig maçına çıkacak olan Terim, güvenlerini kazanmaya çalıştığı Maldini ile Costacurta'yı odasına çağırdı ve "Defanstan memnun değilim. Defansı nasıl kuralım?" diye fikir danıştı. Taraftarlar üstünde büyük etkisi olan Maldini de Terim'e şu sufleyi yapıyordu: "Sağ kanatta Chamot'yu oynatın. Defansta ben Costacurta ile daha iyi anlaşıyorum." Daha da ileri giderek, takımın en iyisi olan ve kendisine rakip gördüğü solbek Coco'yu da ilk 11'in dışına atıverdi. Terim, bu söylenenleri harfiyen yerine getirdi.

Sonuç tabii ki felaketti. İlk yarıda Coco ve Chamot'nun hatalarıyla 2-0 geriye düşen Milan, beraberliği zor kurtarıyordu. Devre arasında Chamot'yu çıkarıp, Cosca'yı da azarlayan Terim bu olayı bilen diğer futbolcuların ve 2. başkan Galliani'nin gözünde büyük prestij kaybetti. Nitekim, ertesi gün La Gazzetta dello Sport gazetesi de bu olayı manşete taşıyınca, Terim "kadroyu bile oyunculara yaptıran bir teknik adam" konumuna düşürüldü.

EN GÜVENDİĞİ ADAMLAR ARKADAN HANÇERLEDİ
Bu olaydan sonra Terim, hiçbir futbolcusuna güvenemedi. Hatta 1-0 kaybedilen Torino maçında, kendisinin transfer ettirdiği Rui Costa'yı bile kaybetti. Portekizli yıldız, o gün hayatının en kötü futbolunu oynarken, 13 top kaybı yaptı ve Terim tarafından oyundan çıkarıldı. Rui çıkarken Terim'e pis bir bakış fırlattı ve direkt olarak soyunma odasına gitti. Bu bir nevi "Ben seni artık tanımıyorum" tavrıydı. Maçtan sonra soyunma odasında Terim'in Rui'ye "Sen de mi beni sabote ediyorsun?" diye bağırdığı da İtalyan gazetelerinin manşetlerine taşındı. Olaylar bu kadarla kalmadı. Maçtan sonra Milan'dan 4 futbolcu Gattuso (ki Terim sezon başında onun için 'En güvendiğim adam' diyordu), Albertini, kaleci Abbiati ve kaptan Maldini, Galliani'ye giderek rest çektiler:

"Bu Türk'ün bize davranışlarını hiç beğenmiyoruz. Gittikçe paranoyak olmaya başladı. Bu gidişle Milan'dan şampiyonluk beklemeyin. Ancelotti'yi getirin, takım düzelir."

Galliani de aslında aynı fikirdeydi. Pazar gecesi futbolcuları gönderdikten sonra, Tony Blair'ın Savaş Kabinesi toplantısı için Londra'da bulunan Başbakan Silvio Berlusconi'yi telefonla arayarak "Terim'in kellesini koparma" onayını aldı. Çünkü, o sıralarda Ancelotti de Parma kulübüyle prensip anlaşmasına varmıştı. Parma, Ancelotti'ye 1 yıl için tam 5 milyar liret (2.5 milyon dolar) önermişti. Parma Başkanı Calisto Tanzi, Pazartesi günü İtalya saatiyle 13.00'te Ancelotti'yi imza töreni için kulüp binasında bekliyordu.

İMZALAR ŞARAP VE PARMA SALAMI EŞLİĞİNDE ATILDI
Bu sırada "kötü adam" Galliani devreye girdi. O gece Ancelotti'yi arayarak "Sakın imzalama. İşini bitiriyoruz" dedi. Ancelotti de bu fırsatı kaçırır mı, "Ama Parma 5 milyar liret veriyor. Siz bunu ödeyebilecek misiniz?" diye sordu. Terim'e yılda 3 milyar liret verirken eli titreyen Galliani, 5 milyarı da okeyledi.

Ertesi sabah otomobiline atlayan Galliani, 1.5 saatlik bir otoban yolculuğundan sonra saat 13.00'te Ancelotti'nin Felegara'daki evinin kapısını çaldı. Felegara, Parma'ya 1 saat mesafedeki Reggio Emilia kentinin bir kasabası. Ancelotti'nin güzel eşi Luisa kapıyı açtı. 1 şişe şarap ve prosciutto (parma salamı) eşliğinde bütün şartlar masaya yatırıldı. Ancelotti 3 yıllık sözleşme istedi, o da kabul edildi ve sezona 150 milyon dolarlık transfer yapıp giren Milan'ın yeni hocası nihayet Ancelotti oldu.

İşi bitiren Galliani, teknik konuları çözmesi için Milan Kulübü Avukatı Leandro Cantamessa'yı evde bırakarak yine otomobiliyle Via Turati'deki Milan Kulübü'ne yollandı. Yol boyunca da "Acaba Terim'i kırmadan bunu nasıl anlatacağım?" diye kafasında planlar kurdu.

Oysa anlaşma yapıldıktan sadece 15 dakika sonra, Luisa Ancelotti bütün gazetecileri arayarak "Carlo artık Milan'ın başında" müjdesini vermişti. 1998 yılında Ancelotti, F.Bahçe ile görüşmek için Türkiye'ye geldiğinde kameraların gözdesi olan Luisa için ayrı bir paragraf açmak lazım... Çünkü Luisa, sezon başından beri kendisine yakın gazetecilere "Galliani ilk hatasında Terim'i kovacak. Carlo'yu alacak. Bize söz verdi" haberini uçuruyordu. İtalyan basınının Terim'e sert tavır almasında, Luisa'nın yarattığı "Bu adam nasıl olsa gidici" havasının büyük rolü vardı.

Yolda Terim'le konuşmak istemeyen Galliani, Türkiye saatiyle 17.35'te kulüp binasından Terim'i arayarak tebligatı yaptı. İşte İmparator'un arkadan hançerlenişinin acı hikayesi...

Maaşını tıkır tıkır alacak
Gelelİm işin teknik boyutuna. Milan'la 2 yıllık mukalevesi bulunan Terim, sezon başına 3 milyar liret (3 trilyon lira) alacaktı. İtalya'daki prosedüre göre bu para 12 eşit takside bölünerek her ayın 18'inde Terim'e ödenecekti.

Şu ana kadar 4 taksidini (toplam 1 milyar liret) tahsil eden İmparator, gelecek yılın parasıyla birlikte Milan Kulübü'nden 5 milyar liret (5 trilyon lira) daha alacak.

TEK ŞART
Ancak 18 ay boyunca 250'şer milyon liretlik (250 milyar lira) taksitlerin alınabilmesi tek şarta bağlı: Terim Milan dışında hiçbir kulübü çalıştırmayacak. İmparator, eğer herhangi bir kulüple anlaşırsa Milan'daki parasını da kaybetmiş olacak.

LEVENT TÜZEMEN