Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Temmuz 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Barajlarda minimum koda yaklaştık

* Barajlardaki su miktarı nasıl?
Geçen yıla göre yüzde 2 daha iyi durumdayız. Uzun yıllar ortalamasına bakıldığında, seviye olarak biraz düşük. Dikkatle suyun izlenmesi ve yönetilmesi gereken bir süreci yaşıyoruz. İsraftan kaçınmalıyız.

* Kuraklıkla en ciddi biçimde karşı karşıya olan bölge hangisi?
Güneydoğu Anadolu Bölgesi.

* Hidroelektrik santrallerden elektrik üretiminde durum nedir?
Bu yıl, geçen yıla göre bir miktar daha düşük elektrik üretilecek. Bu yıl Fırat ve Dicle havzalarında su miktarlarında ciddi azalma görüyoruz. Bu enerji üretimiyle bizi etkiliyor.

* Barajları bir süre dinlendirmek gerekir mi?
Kuraklık, enerji dengesinde ve miktarında, hidroelektrik katkıyı bir miktar azaltacak. Barajlarda, minimum işletme kodu ve maksimum işletme kodu dediğimiz iki kod belirleniyor. Bu kodlar arasında salınım olarak elektrik üretimi yapılıyor. Şu anda alt kodlara diğer bir deyişle minimum işletme koduna yaklaştığımız barajlarımız var.

* Bu barajlar hangileri?
Birisi Keban Barajı. Keban'ı dikkatli kullanmamız gerekiyor. Hidroelektrik enerjiyi daha dikkatli kullanmak gerekiyor.

ETKİN SU YÖNETİMİ İÇİN BAZI ÖNERİLER

Buket Bahar Dıvrak WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Su Kaynakları Programı Müdürü:

*
Kapsamlı bir Ulusal Su Yasası hazırlanmalıdır. Katılımcı, yenilikçi ve "talep yönetimi" odaklı bir anlayış geliştirilmelidir.

* Su kaynaklarının yönetiminde havza ölçeğinde ve entegre bir bakış açısı geliştirilmeli ve dünyada kabul gören "Entegre Havza Yönetimi" benimsenmelidir.

* Tüm sektörlerde kaçak su kullanımının önüne geçmek ve özellikle sanayinin kullandığı suyu geri dönüştürerek yeniden kullanımını sağlamak için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır.

* Tarımda alternatif ürün uygulamalarında suyu daha az kullanan ürünlere ağırlık verilmesi, yağmurlama ve damla sulama sisteminin özendirilmesi ve bunun için uygun kredi olanaklarının oluşturulması gereklidir.

* Yeraltı suları; çevresel ve nükleer etkilerden en az kirlenen su kaynağı olması nedeniyle bir ülkede en az kullanılması gereken kaynaklardır. Yeraltı su rezervlerini eksiltmemek ulusal politika haline getirilmeli, kaçak kuyularla ilgili yaptırımlar artırılmalı, bu konudaki izleme ve denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir.

* Sulak alanlarımız korunmalıdır; mevcut alanların daha fazla tahrip olması önlenmelidir.

* Her havzanın su sorunu öncelikle kendi içinde çözülmelidir. Yanlış yatırımlar nedeniyle sorunları çözmek adına havzalar arası su transferleri; yeni barajların inşası ve yeni yeraltı su kuyusu açılması gibi müdahaleler geçici çözümdür.