Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Temmuz 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Tahıl ambarı Konya çöle dönüyor

2 yıldır yeterli yağmur almayan Konya'nın yeraltı suları da 60 bini kaçak toplam 90 bin kuyu ile kurutuluyor. Bu yıl tahıl üretimi yarı yarıya düştü. Uzmanlar: Böyle giderse çölleşme kaçınılmaz.
Halil Çetik, 400 dönüm arazisine ektiği buğdayın akıbetini öğrenmek için aylardır tarlasına gitmiyor. Onu gitmekten alıkoyan şey, rüyalarına giren kuraklığı gözleriyle görmek istememesi. Şehir dışından gelen oğlunun ısrarı bile onun inadını kıramamış. Bizimle gelmeye ikna oluyor ama tarlasını görünce gözleri buğulanıyor. "Eskiden rahmet olurdu. Bu sene bir damla yok. Ağlayacak duruma geldik" diyor. Göz alabildiğince uzanan tarlasındaki ekinlerin boyu bir karışı geçmemiş ve adeta kavrulmuş. Üstelik bu durum sadece Emirgazili Çetik'in tarlasına has değil. Konya'nın birkaç bölgesi haricinde çoğu yerinde biçerdöver giremeyen tarlalar var. 5 bin nüfuslu Emirgazi ilçesinde bankaya kredi borcu olan çiftçi sayısının 500'e yaklaştığı söyleniyor. Bu sene tıpkı geçen sene gibi kuraklık çiftçiyi ve Konya'yı perişan etmiş durumda.

OVALARIN % 40'I KONYA'DA
Türkiye'nin tahıl ambarı Konya, aynı zamanda ülkenin en büyük ovası konumunda. Ülkedeki ovaların yüzde 40'ı Konya Kapalı Havzası içinde yer alıyor. Bu yüzden tahıl ambarı sözü yanlış değil. Devlet Meteoroloji İşleri Müdürlüğü'nün hazırladığı yağış haritalarına göre, yılın ilk yarısındaki durum bir çölü andırıyor. Bu durumu Konya merkezden çıkıp köylere doğru gittikçe daha net görmek mümkün. Buğday, arpa ve çavdar ekilen tarlaların çoğundan değil ürün almak, hayvanlara saman çıkarmak bile mümkün değil. Kuraklığın en çok vurduğu yerlerin başında gelen Emirgazi'de çiftçilik yapan Sezer Kocaman, "Biz kendi karnımızı doyuramıyoruz ki hayvanlarımızı besleyelim" diyor. Konya, Aksaray, Karaman, Isparta, Niğde, Ankara, Nevşehir ve Antalya'ya bağlı 39 ilçeyi içine alan Konya Kapalı Havzası'nda zarar en iyimser tahminle yüzde 50'yi buluyor.

REKOLTE YARI YARIYA DÜŞTÜ
Konya Türkiye'nin en büyük ticaret borsalarından birine sahip. Her gün sabah saatlerinde yüzlerce çiftçi ve tüccar bir araya gelerek ürün satıp alıyor. Borsada fiyatlar yükselirken ne üreticinin ne de tüccarın yüzü gülüyor değil. Herkes iki yıldır süren kuraklığın vurduğu tarlalarda düşen verimden şikayetçi. Buğdayın artık bir silaha dönüştüğünü söylüyorlar. Dünyanın ise büyük bir dükkana. Şikago'da satılan buğdayın Konya'daki fiyatları etkilediğinden şikâyetçiler. Konya'nın çiftçileri sadece küreselleşme kadar küresel ısınmadan da şikayetçiler.

KAYIP YÜZDE 75'İ BULDU
İki yıldır süren kuraklığın Konya Ovası'nda buğday rekoltesini yarı yarıya düşürdüğünü vurguluyorlar. Hatta büyük tarım arazilerinin olduğu Karatay ilçesinde 30-40 köyde 7-8 yıldır ürün alınamadığını söylüyorlar. Sarnıç Köyü'nde çiftçilik yapan Mevlüt Sarıbaş, eskiden 7 ton ürün aldığı 10 dönümlük tarlasından bu yıl ancak 1-2 ton alabildiğini belirterek "Bunun sebebi tamamen yağmur. Nisan ve mayısta yağması gereken yağmur yağmadı. Kıraç bölgelerde yüzde 75 kayıp var" diyor.

İNSAN ELİYLE KURAKLIK
Kuraklığın sebebinin küresel olduğu kadar insan da aynı zamanda. Konya'da tarlaları sulamak için tam 90 bin kuyu açılmış. Bunun 60 bini kaçak yani ruhsatsız. Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken, Konya Kapalı Havzası için hazırladığı bir raporda "Kurtuluş Savaşı'nda ülkemizi düşman zulmünden kurtarmaya çalışıyorduk. Bugün ise kendi zulmümüzden kurtarmamız gerekiyor" derken haksız değil. Konya'daki durumun sorumlusu küresel ısınma olduğu kadar insan eliyle açılan ruhsatsız kuyular aynı zamanda. Ancak köylülerin de başka çaresi kalmamış. Bu da Konya havzasının altını oyuyor.

SU ÇOK DERİNDE
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Tahir Nalbantoğlu'nun verdiği bilgilere göre, kuyulardaki su her yıl bir metre daha derine kaçıyor ve kalitesi bozuluyor. Böyle giderse, Tuz Gölü çevresinde başlayan çoraklaşma ve çölleşme tüm ovaya yayılabilir. Altınekin Köyü'nden çiftçi Kadir Yaralı da bu gerçeği doğruluyor: "Su artık ancak 100 metreden çıkıyor. Eskiden bir dönümden 36 teneke buğday ve arpa alırken, bu yıl ancak 10 teneke alabildik."

TARLA SATIŞTA AMA ALAN YOK

Halil Çetik: (Çiftçi)
Eskiden rahmet olurdu. Ne oldu bilmiyoruz. 400 dönüm toprak var ama işe yaramıyor. Dönümünü 100 YTL'ye satışa çıkardım ama alan yok. Ağlayacak duruma geldik. Su var ama sulayacak paramız kalmadı.