Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mayıs 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Berna Sağlam Naipoğlu, iletişim konusunda ders de veriyor.

Hayatımızın iletişimini nasıl yaparız?

AYŞE ÖZYILMAZEL
01.05.2009
Türkiye'nin önemli iletişimcilerinden Berna Sağlam Naipoğlu, Gün Işığında adlı bir kitap yazdı. Biz de bu kitap vesilesiyle yanında soluklandığımız Naipoğlu'ndan, 'iyi bir yaşamın halka ilişkilerini nasıl yapabileceğimizin sırlarını aldık..
O, Türkiye'nin en başarılı, en tanınmış iletişimcilerinden biri. O, krizleri yöneten, markaların geleceğini belirleyen çok önemli bir isim. Berna Sağlam Naipoğlu. Ve o bunca yıllık iş hayatında bir de eline kâğıdı kalemi almış yazılar yazmış. Mesela şunları: "Herkes pencerenin önüne gelince dışarı bakar. Görebildiği açıdan algılayabildiği ölçüde olup biteni izler veya şahit olur. Ben ise pencereden sarkarak bakmaktan bahsediyorum. Tutunup, belinize kadar sarkınca direkt karşıyı değil aşağıyı, sağı, solu da iyice görürsünüz. En uç noktalara kadar bakıp gözün görme yeteneğini sonuna kadar kullanabilirsiniz. Aynı duruş şekliyle başınızı yukarı kaldırınca sadece çatıları değil gökyüzünü, ters dönerek pencerenin pervazına tutunup o şekilde bakarsanız da üst kattakileri de görürsünüz. Tabii ki sarktığınız için düşme ve baş dönmesi riski vardır. Risk almak da daha korkusuz ve derin yaşamaktır." Şimdi de kendisi yıllardır yazdığı yaşama dair yazılardan oluşturduğu bir kitapla karşımızda: Gün Işığında. Bir çırpıda okunuyor, çokça düşündürüyor. Ben de bu vesileyle gündelik hayata bambaşka bakan bu özel kadından Berna Sağlam Naipoğlu'ndan deneyimlerine dayanarak iyi bir yaşam PR'ının nasıl yapabileceğimizin sırlarını aldım. Mutsuzluğumuzun sebepleri ne? Güzel bir gün için neler yapmalıyız? Doğru iletişim nasıl kurulur? Ve daha fazlası bu röportajda...

- İş dünyasında herkes Berna Sağlam Naipoğlu'nu tanır, sizi tanımayanlara kendinizi iki-üç cümleyle anlatsanız. Ne derdiniz?
- İletişim ve marka danışmanıyım. Markaların ve kişilerin gelecekleri ve bugünleri için yol dostuyum. Üniversitede öğretim görevlisiyim. Yazı yazarım. Anneyim, eşim, evladım, kardeşim, insan sevgim olduğu kadar hayvanları da severim, öyle bir insanım işte.

- Sizce iletişimdeki en büyük hata nedir?
- Hiçbir zaman 'Ben de' dememek lazım. Belki karşındakiyle aynı şeyi diyorsun ama bunu kendi cümlenle demelisin. Mesela 'Hayır,' denir ama eldiven giyilerek denir. 'Sinemaya gider misin?' 'Hayır,' değil, 'Çok teşekkür ederim ama bu gece evde olmayı tercih ediyorum,' gibi.

MUTLULUĞUN ÜÇ NEDENİ
- Gelelim yazılarınıza. Yazılarınızda yaşam var, gündelik hayatta başka bir pencereden bakış var. Sizin PR'cı kimliğinizle hayata pozitif bakan, düşünen yazar yanınızı birleştirip soruyorum. Sizce mutluluğun üç nedeni nedir?
- Sevgi, pozitif bakabilmek ve affedebilmek.

- Affedebilmek niçin ilk üç içinde?
- Affetmek çok önemli. Kendini ya da karşındakini affetmedikçe mutlu olamıyorsun. Affetmeyi öğrendikçe olaylar dev gibi bir sorun olmaktan çıkıyor.

- Ya affedemiyorsak?
- Affetmemek mümkün değil ki. Neyi alıp veremiyoruz ki? Kazanmak önemli, kaybetmek çok kolay.

- Mutsuzluğumuzun üç nedeni nedir?
- Hep daha fazlasını istemek, önüne geçemediğimiz hırslarımız ve biraz önce söylediğim üç şeyin tersini yapmak.

- İyi bir gün geçirebilmenin formülü nedir sizce?
- Güne hayata ve kendimize gülümseyerek başlamalıyız. 'Bugün çok güzel bir gün geçiriyorum?' demeliyiz. Sadece zorluklardan ve sıkıntılardan bahsedersek günümüz daha kötüye gider. İyilikleri konuşmalıyız, birbirimizi cesaretlendirmeliyiz. Etrafımızdaki enerji emicilerden kaçınmalıyız.

- Diyelim ben bugün solumdan kalktım, bütün aksilikler peş peşe geliyor. Ben bugünümü nasıl düzeltirim?
- Buna insan olarak cevap verebilirim. Durmayı bileceksin. Bir şeyler çok üstüne geliyorsa, üstüne gitmektense dur ve kendini dinle. Bende de var bir problem deyip kendine sor. Kendi çözebildiklerini çöz, çözemediklerini çözmeleri için başkalarına fırsat ver.

DOĞRU DİYALOG KURMAK İÇİN AÇIK OL!
- Bizim genel olarak bir iletişim sorunumuz var sanırım. Patronumuzla, eşimizle, arkadaşlarımızla. Bunun sebebi nedir sizce?
- Açık olamamak.

- Biraz daha açık anlatır mısınız?
- Biz hayatta oynuyoruz. Bizden beklenen rolleri yapmaya çalışıyoruz. Bir sürü rolümüz var; eş, sevgili, anne, çalışan, patron... Hepsini en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Eğer kendin gibi davranmayıp senden beklenen gibi olmaya çalışırsan yanlış iletişim başlıyor.

- Günlük hayatta insanlarla doğru diyalog kurabilmenin beş yolu nedir diye sorayım o zaman?
- Diyaloğa sevgiyle başlamak, insanları sevmek yani kalbinin içindeki sevgiyi dışarı çıkarmak. Biz içimizdeki sevgiyi gizlemeyi çok matah bir şey zannediyoruz, gizliyoruz, niye? Sevmekten güzel bir şey olabilir mi?

- Doğru diyalog için birinci madde sevmek, ikincisi?
- 2. Açık olmak, dürüst olmak. 3. Kendimizi doğru ifade etmek. Bunun için de dil yeteneği gerekli 4. İnsanları doğru dinlemek. İnsanları dinlemiyoruz, önyargılı dinliyoruz dolayısıyla ne söylediklerini anlamıyoruz 5. Birikim.

BENCİL OL, MUTLU OL

- Yazılarınızda çok pozitif, insanlara jestler yapmayı seven, hayatı olumlu yaşamaya çalışan bir kadın var. Bu nasıl oldu?
- Ailemizde bize geleneksel olarak bencil olmamak öğretilir. Önce başkalarını düşün derler. Aldığım bir kişisel eğitimde bana bunun yanlış olduğu öğretildi 'Bencil olmalısın,' dendi. Bu laftan çok etkilendim. Sen ne zamanki önce kendini mutlu edersin, ondan sonra etrafındakini mutlu edebilirsin.

- Siz hep mutlu musunuz, bu işi çözdünüz mü?
- Olur mu öyle şey. Çok güzel şeyler anlatmaya çalışıyorum ama öyle günler geliyor ki diyorum ki "Söylüyorsun ama yapamıyorsun." Tabii ki benim de yapamadıklarım var, ben bilirkişi değilim, düşünen ve ekstra olarak bunu kâğıda döken bir kişiyim.
Haberin fotoğrafları