| 2 Mayıs 2009, Cumartesi |
Aybike rem Şahin, Eylem Begüm Tunç, Rojin Irmak, Umut Budak, Bawer Akın Ege ve Adem Can Özden (soldan sağa) festivalde jüri üyeliği yaptılar.
Mardinli çocuklardan yönetmenlere itiraz
OLKAN ÖZYURT
01.05.2009
Yıllarca sinemasız kalan Mardin, makus talihini bu yıl yendi. Şehirde artık iki sinema var. Garanti Mini Bank Çocuk Filmleri Festivali'nde filmleri izleyen de en iyi filmi seçen de onlardı. Hatta yönetmenleri bile uyardılar: "Biz şalvarlı, silahlı değiliz. Araştırın, öyle çekin"..
"Bizi korsan film izlemeye mecbur bırakmayın," diye isyan ediyor Mardin'de yaşayan ilköğretim öğrencisi Eylem Begüm Tunç. Hani bu isyandaki 'mecbur' kelimesi tesadüfen seçilmiş değil. Gayet bilinçli... Gerçekten Eylem'le birlikte çoğu Mardinli uzun yıllar adeta korsan film izlemeye mecbur bırakılmış. Çünkü Mardin'de uzun yıllar bir tane bile sinema salonu yoktu.
Fakat 2009'da Mardin makus talihini yendi. Üç-dört ay önce, kent merkezinde ve Kızıltepe'de ardı ardına birer sinema salonu açıldı. Eylem, işte o zaman sinemaya gitmeye başlayabilmiş. Issız Adam, Güneşi Gördüm, Güz Sancısı, Recep İvedik 2, A.R.O.G bu üçdört aylık zamanda sinemada izleyebildiği filmler.
Eylem'le yollarımız, Garanti Bankası ve TÜRSAK'ın birlikte düzenlediği Garanti Mini Bank 6. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali'nde kesişti. O, festivalin çocuk jürisinin başkanlığını yaptı. Diğer jüri üyeleri Aybike İrem Şahin, Umut Budak, Rojin Irmak, Adem Can Özden ve Bawer Akın Ege'ydi.
'Nasıl Jüri Üyesi Olunur?' başlıklı atölye çalışmasında çocuklarla bir araya gelip bir filmi izlerken, nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda uzun uzun konuştuk. Söz dönüp dolaşıp izledikleri filmlere gelince 'Çocuk insanın atasıdır' sözünün ne kadar doğru olduğunu anladık. Mesela Bawer, Güneşi Gördüm'ü Kürt sorununu dile getirdiği için sevmiş, Eylem Gitmek filmini yaşanmış gerçek bir aşk hikâyesi anlattığı için. Issız Adam Aybike'nin favorisi, çünkü müziği ve filmin duygusallığı onu etkilemiş. Adem Can, Recep İvedik 2'yi sevse bile "Bazı esprileri kötüydü," diyor. Umut, ağırbaşlılığı ile A.R.O.G'un iyi bir film olduğunu ve Cem Yılmaz'a haksızlık yapıldığını söylüyor. Onlar daha sonra sırayla yarışma filmlerini izleyip en iyi filmi seçtiler. Tercihleri Honda: Hayallerin Gücü filmi oldu. Filmleri izleyenler onların doğru bir seçim yaptıkları konusunda hemfikirdi.
SİNEMA YOKTU AMA DELİSİ VARDI
Mardin'de uzun yıllar sinema salonu olmamasına rağmen Lütfi Akad'ın deyimiyle birkaç 'sinema delisi' çıkmış. Mehmet Hadi Baran'ın önderliğinde örgütlenip Mardin Sinema Derneği'ni kurmuşlar. Festival düzenlemişler arkasından da Sinemardin Sinema Salonunu açmışlar. Kendilerine sunulmayan imkânları çocuklara sunmak için de çalışıyorlar. Festivali'nin Şanlıurfa'dan sonra Mardin'e gelmesinin sebebi de onlar.
Baran, Mardin'in sinemasız kalmasını 12 Eylül'e ve sonrasında yaşanan sosyal değişime bağlıyor. "Ama," diyor "Bu kaderimiz değildi. Bunun için şartları zorlayıp Sinemardin'i açtık."
Mardin sürprizlerle dolu bir şehir. Mesela gişe rekorları kıran Recep İverdik 2 filmi bu şehirde iş yapmamış. Baran "Valla zarar ettik. Filmi izleyen kızıp gidiyordu. Bunun için bu tür filmleri artık Mardin'e getirmeyi düşünmüyoruz, daha sosyal içerikli filmleri ve düzeyli popüler yapımları getirmeyi düşünüyoruz. Çünkü Mardin'e ve çocuklarımıza karşı bir sorumluluğumuz var," diyor.
Çocuklara karşı sorumluluğu olan sadece Mardinli büyükler değil. Jüri Başkanı Eylem Begüm Tunç, yarışma sonuçlarını açıkladıktan sonra Mardin'de dizi ve film çeken yönetmenlere de ufaktan serzenişte bulunarak onlara sorumluluklarını hatırlattı: "Mardin film platosudur. Lütfen yönetmenler araştırıp yapsınlar bu filmleri. Biz şalvarlı ve silahlı değiliz. Mardin'in kötü gösterildiğini düşünüyorum. Hepimiz şalvar giymiyoruz. Silahlarla gösteriyorlar, silah da kullanmıyoruz. O eskide kaldı. Öyle yapmaları hoş değil." Eylem'in Sean Penn vari çıkışının uzun uzun alkış almasından anladık ki bu serzeniş birçok Mardinli'nin genel düşüncesi.
Fakat 2009'da Mardin makus talihini yendi. Üç-dört ay önce, kent merkezinde ve Kızıltepe'de ardı ardına birer sinema salonu açıldı. Eylem, işte o zaman sinemaya gitmeye başlayabilmiş. Issız Adam, Güneşi Gördüm, Güz Sancısı, Recep İvedik 2, A.R.O.G bu üçdört aylık zamanda sinemada izleyebildiği filmler.
Eylem'le yollarımız, Garanti Bankası ve TÜRSAK'ın birlikte düzenlediği Garanti Mini Bank 6. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali'nde kesişti. O, festivalin çocuk jürisinin başkanlığını yaptı. Diğer jüri üyeleri Aybike İrem Şahin, Umut Budak, Rojin Irmak, Adem Can Özden ve Bawer Akın Ege'ydi.
'Nasıl Jüri Üyesi Olunur?' başlıklı atölye çalışmasında çocuklarla bir araya gelip bir filmi izlerken, nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda uzun uzun konuştuk. Söz dönüp dolaşıp izledikleri filmlere gelince 'Çocuk insanın atasıdır' sözünün ne kadar doğru olduğunu anladık. Mesela Bawer, Güneşi Gördüm'ü Kürt sorununu dile getirdiği için sevmiş, Eylem Gitmek filmini yaşanmış gerçek bir aşk hikâyesi anlattığı için. Issız Adam Aybike'nin favorisi, çünkü müziği ve filmin duygusallığı onu etkilemiş. Adem Can, Recep İvedik 2'yi sevse bile "Bazı esprileri kötüydü," diyor. Umut, ağırbaşlılığı ile A.R.O.G'un iyi bir film olduğunu ve Cem Yılmaz'a haksızlık yapıldığını söylüyor. Onlar daha sonra sırayla yarışma filmlerini izleyip en iyi filmi seçtiler. Tercihleri Honda: Hayallerin Gücü filmi oldu. Filmleri izleyenler onların doğru bir seçim yaptıkları konusunda hemfikirdi.
SİNEMA YOKTU AMA DELİSİ VARDI
Mardin'de uzun yıllar sinema salonu olmamasına rağmen Lütfi Akad'ın deyimiyle birkaç 'sinema delisi' çıkmış. Mehmet Hadi Baran'ın önderliğinde örgütlenip Mardin Sinema Derneği'ni kurmuşlar. Festival düzenlemişler arkasından da Sinemardin Sinema Salonunu açmışlar. Kendilerine sunulmayan imkânları çocuklara sunmak için de çalışıyorlar. Festivali'nin Şanlıurfa'dan sonra Mardin'e gelmesinin sebebi de onlar.
Baran, Mardin'in sinemasız kalmasını 12 Eylül'e ve sonrasında yaşanan sosyal değişime bağlıyor. "Ama," diyor "Bu kaderimiz değildi. Bunun için şartları zorlayıp Sinemardin'i açtık."
Mardin sürprizlerle dolu bir şehir. Mesela gişe rekorları kıran Recep İverdik 2 filmi bu şehirde iş yapmamış. Baran "Valla zarar ettik. Filmi izleyen kızıp gidiyordu. Bunun için bu tür filmleri artık Mardin'e getirmeyi düşünmüyoruz, daha sosyal içerikli filmleri ve düzeyli popüler yapımları getirmeyi düşünüyoruz. Çünkü Mardin'e ve çocuklarımıza karşı bir sorumluluğumuz var," diyor.
Çocuklara karşı sorumluluğu olan sadece Mardinli büyükler değil. Jüri Başkanı Eylem Begüm Tunç, yarışma sonuçlarını açıkladıktan sonra Mardin'de dizi ve film çeken yönetmenlere de ufaktan serzenişte bulunarak onlara sorumluluklarını hatırlattı: "Mardin film platosudur. Lütfen yönetmenler araştırıp yapsınlar bu filmleri. Biz şalvarlı ve silahlı değiliz. Mardin'in kötü gösterildiğini düşünüyorum. Hepimiz şalvar giymiyoruz. Silahlarla gösteriyorlar, silah da kullanmıyoruz. O eskide kaldı. Öyle yapmaları hoş değil." Eylem'in Sean Penn vari çıkışının uzun uzun alkış almasından anladık ki bu serzeniş birçok Mardinli'nin genel düşüncesi.
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2009, Cumartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/05/02/ct/haber,2C104037AB364BECAC73A5B0A27B71C1.html
Tüm hakları saklıdır.
Sinema Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|