kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mayıs 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Toplumda hiperaktif çocuğun zeki olduğu yönündeki yanlış bilgilenme nedeniyle çoğu aile hiperaktif çocuğunu bir uzmana götürmeyip, bu konuyla övünürken, konunun bilincinde olanlar çocuklarını tedavi ettirerek okuldaki başarısını yükseltiyor, tedavi sayesinde çocukların zekâ puanları normalleşiyor.

Çocuğum yerinde durmuyor, eyvah!

SONAT BAHAR
01.05.2009
Çocuğunuzun hareketli olması zeki olduğu anlamına gelmez. Eğer aşırı hareketlilik gözlüyorsanız belki de küçük yavrunuz tedavi edilmesi gereken bir hiperaktif..
İlkokuldaki ya da anaokulundaki çocuğunuzun öğretmeni bir gün sizi aradı ve "Çocuğunuz yerinde durmuyor, sırasında oturtamıyoruz," diye şikâyet mi etti? Ya da evde çocuğunuz deyim yerindeyse düz duvara tırmanıyor, zapt etmekte zorluk mu çekiyorsunuz? Çocuğunuz hareketli değil; çok çok hareketli mi? Belki de bir uzmana başvurmanın zamanı gelmiştir. Belki de küçük kızınız ya da oğlunuzun dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi vardır. Hiperaktivite toplumdaki yaygın kanının aksine bir zekâ belirtisi değil, tam tersi zekâ oranının 10 puana kadar düşük olduğunu gösterir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sadece okul başarısını etkilemekle kalmaz, zincirleme biçimde ilerleyen yaşlarda daha çok trafik kazası geçiren, daha çok tutuklanan, sigara ve alkol kullanma oranı daha yüksek olan, iş değiştirme, boşanma oranı fazla olan nesiller yaratır. Toronto Üniversitesi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Kliniği Başkanı Prof. Dr. Atilla Turgay bir günlüğüne Türkiye'deydi. Turgay ile eğitim çağındaki çocukları ilgilendiren bu önemli rahatsızlığı konuştuk.

-Hiperaktivite bir hastalık mı?
-Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu çocukların yüzde sekizinde, gençlerin yüzde altısında görülen bir hastalıktır. Bu hastaların birçoğu daha anne rahmindeyken aşırı hareketlidir. Emzirirken annenin memesinde durmazlar, beslenme sorunları yaşarlar, bez bağlanırken dört kişi ancak tutabilir bebeği, okulda ise ise sırasında oturmayan, etraftaki arkadaşlarını konuşturan, öğrenme güçlüğü çeken çocuklar haline dönüşürler.

-Dikkat eksikliği olan çocuk, mutlaka hiperaktif midir?
-Hayır dikkat eksikliği olan ama hiperaktivitesi olmayan çok çocuk var hatta çocukların yarısında dikkat eksikliği var, bunun sonucu okul başarısızlığıdır. Öğretmenlerine sorun "En başarısız öğrencileriniz kimler?" diye, öğretmen beş çocuk ayırsın, başarısız diye ayrılanların hepsi dikkat eksikliği olan çocuktur. İster hiperaktif olsun, ister dikkat eksikliği olan çocuk olsun hepsinde öncelikle ana-baba ve öğretmen eğitimi şart. Bu üçlünün birlikte çalışması şart. Biz uzmanlar bu çocukların günlük karne almasını istiyoruz, öğretmen ana-babaya her gün bu çocuklar için rapor niteliğinde bir not yollasın. Bu çocuklara özel psikolojik ve eğitim testleri yapılması gerekiyor. Medikal tedavi şart değil ama ilaç alanların geleceği çok daha iyi durumda.

-Yiyeceklerin etkisi var mı bu hastalıkta?
-Hayır yok, kafeinli içecekler ve renkli içeceklerden uzak durmaları gerekiyor, balık yağı bu durumu düzeltmiyor. Bu kalıtımsal bir rahatsızlık zaten. Nesilden nesle geçen, anne babanın çocuk yetiştirme şeklinden oluşmayan bir rahatsızlıktır. Anne ve babadan birinde varsa çocukta görülme oranı üçte bir, anne ve babanın ikisinde de varsa çocukta görülme oranı yüzde 50'dir.