kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Ben, Türkiye ile bu kadar yakından ilgili ve de bilgili bi Amerikan Başkanını 70 yılı aşkın ömrümde görmedim. Amerikan takımlarında basketbol oynayan basketbolcularımızdan tut da ihraç ettiğimiz kuru kayısıya kadar, ma'şallah, bilmediği yok kardeşim.
Esasında, bu kuru kayısıdan çok, kayısının çekirdeği, gerçekten önemli bi mesele. Malatya Ticaret Odası Başkanı Arkoç'un gazetelere açıklamalarından anlıyoruz ki Obama'nın memleketine en fazla kayısı Malatya'dan gidiyormuş. Yılda 200-250 milyon dolarlık ihracat gelirimiz varmış. Bunu Malatya Valisi Daşöz de doğruluyor.. Ve de Malatyalılar yurda kazandırdıkları bu paradan dolayı övünç duymaktalar.
Haklıdırlar. Türkiye'yi yöneten büyüklerimiz kuru kayısı kadar kayısının çekirdeğiyle de ilgili biraz bilgi sahibi olsalar, Türkiye çok daha büyük paralar, milyon dolarlar kazanır, böylelikle Malatyalı işadamlarımız da daha çok övünme fırsatını yakalarlar Abuzittincim.
Bak bu iş nasıl olur: Biz kuru kayısıyı Amerika ve diğer ülkelere işlenmiş değil, neredeyse, olduğu gibi satıyoruz. Oysa bunun yağı, hanımlarımızın, oramız buramız buruşmasın diye kullandıkları kozmetiğin ana maddelerinden biri.. Bundan da önemlisi kayısı çekirdeğinin "acısı" bazı ülkelerde ilaç diye kullanılıyor. Obama'nın memleketinde yasak ama mesela Meksika'da kayısı çekirdeğinin acısıyla kanser tedavileri yapılıyor ve Meksikalı doktorlar bu konuda çok iddialı. Bizden kilosu 3 veya 4 liraya alınan acı kayısı çekirdeğinden B 17 diye bi vitamin elde ediliyor (diğer adları leatrile veya amygdalin) ve kutusu 96 dolardan dünya piyasalarına sürülüyor. 96 dolara satılan ilacın içinde olsa olsa iki avuç "acı" kayısı çekirdeği özü vardır ve de bizler dünyaya en çok kuru kayısı satan ülke olmakla övünüyoruz, Abuzittincim..
Oysa "Neden bunun sanayiini biz kurup, milyon dolarları kazanamıyoruz" diye saçımızı başımızı yolmamız lazım. Şu "doğal ilaçlar" konusunda Türkiye toprakları bi cennet kardeşim. Çörek otu da tıpta kullanılan bi çok ilacın ana maddelerinden biri ve bizim Anadolumuzun topraklarından en iyi cinsi adeta fışkırırken, sanayi anlamda, ondan da yararlanamıyoruz. Abukluğun da bi derecesi olmalı yani!
Gene döneyim kayısı çekirdeğine. Bizim aktarlarda da var. Bunun "acısı" zehirlidir Abuzittincim. Rastgele kullanılmaz, bi ölçüsü var.. Aktarlar da çoğunlukla yeterli bilgiye sahip olmadıklarından insanlarımızı yanlış yola sürükleyebilirler. Acı kayısı çekirdeği siyanür içerir ve apar topar, ne olduğunu anlamadan, öteki tarafa transfer edebilirsin. Eğer bunlara benzer doğal bitkiler kullanılacaksa mutlaka bilen (eğer bulabilirsen) tıp adamlarına danışmak lazım. Acı kayısı çekirdeğinin Obama'nın memleketinde yasaklanmasının nedeni bu siyanür meselesi.
Buna karşılık, Meksika'daki Contreas Hospital son 30 yılda, 100 bin kanser hastası üzerinde, "acı kayısı çekirdeğinin" başarıyla kullanıldığını ileri sürüyor.. Biz, kuru kayısı satmanın gururuyla oyalanıp dururken..
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.
Tecellister@gmail.com



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın