kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Ron dede harikaydı

Dünyanın en iyi basçılarından Charlie Haden, Kübalı piyanist Gonzalo Rubalcaba ve arkadaşlarıyla birlikte 9 Temmuz 2005 akşamı İstanbul Açıkhava Tiyatrosu'ndaydı.
Ne yalan söyleyeyim, konserden bir şey anlamamıştım. Sadece ben değil; bitmeden çıkanlar çok olmuştu. Tuhaf bir durumdu. Böyle olmaması gerekirdi.
Bunun üzerine Haden ve Rubalcaba'yı turneye çıkaran ' Land of the Sun' albümünü alıp birkaç kere dikkatlice dinledim.
Olağanüstüydü!
Demek ki Açıkhava onlara yaramamıştı. Belki de kapalı ve daha küçük bir mekânda sahneye çıkmaları daha doğruydu.
Bir başka büyük caz basçısı da Ron Carter'dır. 72 yaşındaki büyük usta, 1991'de ölen dâhi trompetçi Miles Davis'e adadığı ' Dear Miles' albümü vesilesiyle çarşamba ve perşembe akşamı Asmalımescit'teki Babylon'daydı.
'Dear Miles' çıktığında dinlemiştim. Pek hoşuma gitmemişti. Kötü olduğundan değil elbette; havayı bir türlü yakalayamamıştım.
Perşembe akşamı dinlediğim Ron Carter ve arkadaşları (piyanoda Stephen Scott, davulda Payton Crossley) ise harikaydı.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın Genel Müdürü Görgün Taner'in de dediği gibi bazı gruplar ' oda orkestrası' niteliğinde. Sanatçılar seyirciyle göz teması kurabildikler kulüplerde döktürmeye başlıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın