kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Siyaset kadınları bundan 30 yıl önce de yok sayardi, hâlâ yok saymaya devam ediyor

07.03.2009
- Demokrasi mücadelesinde cezaevine giren ilk kadın kuşağındansınız...
- İnsanın 18-25 yaş arasında dışarıyla bağlarının kopması korkunç bir şey. Ama insanlar kendilerini kötü koşullara adapte edebiliyorlar, mücadele azminiz artıyor, nitekim bende de öyle oldu. Benim ana mücadelem hep adalet mücadelesi oldu, insan gençken, belli ideolojilerden etkilenebiliyor ve mesela kadın ile erkeği eşit zannedebiliyor.

- Kadın mevzusuna girmişken, o zaman solun kadın meselesine yaklaşımı neydi?
- Sol, o zaman kadın sorununun herhangi bir yerinde değildi. Kadınlı erkekli konuştuğumuz zaman, erkeklerin birbirlerinin gözünün içine bakar konuştuğunu ve bizi yok sayan tavırlarını hala hatırlarım. Sosyalizmin ideoloji olarak kadın mücadelesine en büyük katkısı, kadınların meydana çıkmasıdır.

- Siyasetin kadınlara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bugün yerel seçimlere kadın aday gösterme açısından maalesef çok hazin bir tablo var. Ka-Der olarak biz bir kampanya yaptık, üç liderin yüzde 50 aday göstermesini, birazcık mizah birazcık da idealimiz olarak gösterdik. Fakat bütün kadın adayların kazandığını düşünsek bile, ki bu mümkün değil, sadece yüzde 2'lik bir oranı teşkil edecek.

- Kadın hareketinin durumunu nasıl görüyorsunuz?
- Son 10 yılda gelişme gösterdi. Toplumsal bilinci olan kadınlar çeşitli dernekler kurmaya, araştırmalar yapmaya başladı. Bunun Meclis üzerinde de pozitif bir etkisi oldu. Kadın hareketi Meclis'e Kadın Erkek Eşitlik Komisyonu'nu kurmaları için önemli katkılarda bulundu, fakat maalesef komisyon Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak kuruldu.

- Bu ne anlama geliyordu?
- Fırsat eşitliği, eşitliğin sadece bir kesimidir. Ve AB eşitlik tanımlaması içerisinde yedi özellikten sadece bir tanesidir. Oysa; ataerkil bir siyasi kültürde, bir toplumda mutlaka fiili eşitliğin devlet nezdinde laf olarak ön plana çıkarılması gerekir, Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Erkek milletvekilleri ve erkek kültür, toplumsal cinsiyet eşitliği fikrini ortadan kaldırmak, kenara itmek ve ertelemek istiyor.

- Sizce Türkiye'de kadınların en öne çıkan talepleri neler?
- Kadının insan hakları, şiddete karşı mücadele, ayrımcılığa karşı mücadele, eğitim ve istihdam olanaklarından öncelikli olarak yararlanmak.