kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Regl döneminde yaşanan ağrılar, kadının hem sosyal hayatını hem de iş verimliliğini olumsuz etkiler.

Öfke ve kızgınlık, stresten daha fazla ağrı yapar!

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
09.03.2009
Prof. Dr. Sedat Özkan, "Ağrıların gelişmesi ve devam etmesinde öfke, stresten daha etkilidir" dedi ve ekledi: Kadınlar erkeklere göre daha fazla psikolojik kökenli ağrı çeker. Regl ağrısı ise kadının iş verimini düşürür..
Kadınların ağrı eşiğinin erkeklerden daha yüksek olduğunu vurgulayan İstanbul Tıp Fakültesi Liyazon Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, "Her üç kadından biri regl ağrısı çeker" dedi. Kadınların psikolojik sorunlarını ağrılarla ifade etmesine sıkça rastlandığına da dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, fiziksel ve ruhsal kökenli ağrılarla ilgili sorularımızı yanıtladı:

* Kadınlar mı, erkekler mi daha fazla psikolojik olarak ağrı çeker?
Kadınlar daha fazla psikolojik ağrı çeker. Kadının psikolojik sorunlarını, sorunlarını kendine yönelmesini, değersizlik hissini, suçluluk duygularını, çatışmalarını ve ifade edemediği öfkesini bedenindeki ağrılarla ifade etmesi daha fazla hissedilir. Duygularını, öfkelerini, beklentilerini ifade edemeyen kadınlarda ağrı daha fazla görülür.

İŞE GİDEMEYECEK KADAR AĞIR...
* Stres mi, öfke mi daha fazla ağrı yapar?
Öfke ve kızgınlığın, kronik ağrının gelişmesi ve devam etmesinde önemli olduğu biliniyor. Çatışma ve öfke yaratan durumlarda ağrı daha fazla yaşanır.

* Bazı kadınlar neden regl döneminde dayanılmaz ağrılar çeker? Psikolojik olabilir mi?
Jinekolojik ağrılar, kadınlar için en önemli sağlık sorunlarından biridir. Kadın üreme organlarına ilişkin ağrılar; karın, kasık ve bel ağrıları biçiminde ortaya çıkan önemli bir bulgudur. Kadınların günlük yaşantılarını etkileyecek ve hatta işine gidemeyecek kadar ağır olabilir. Yaklaşık olarak üç kadından birinde ağrı yakınması var. Ancak bir kadının 'çok şiddetli, dayanılmaz' olarak yorumladığı bir ağrıyı, başka bir kadın daha hafif hissedebilir veya birinin ağrı olarak hissettiğini, diğer bir kadın hissetmez. Bu kişinin yapısıyla, ağrıya dayanıklılığı ile ilişkilidir. Ağrıdan yakınan bir kadında, sorunun nedenini ortaya çıkarmak pek kolay değildir.

BÜTÜN OLARAK ELE ALINMALIDIR
* Ağrı hangi boyuttayken hastalık olarak kabul edilmeli?
Ağrının günlük aktiviteyi aksatması ve gece uykudan uyandıracak nitelikte olması önemli bir kriterdir. Ağrı şikayetiyle başvuran kadının bütüncül değerlendirilmesi gerekir.

* Regl döneminde çekilen ağrının psikolojik olduğu nasıl anlaşılır?
Birçok kadın bu döneme özgü yakınmayı, kadınlığın doğal sonucu olarak 'katlanılması gereken bir durum' olarak yaşamaktadır. Çeşitli geleneksel kültürel nedenlerle kadınlığa, cinselliğe özgü durumların konuşulamaması bu durumun bir yakınma olarak gündeme gelmesini, tıbbi ve bilimsel olarak değerlendirilip, tedavi edilmesini güçleştirmektedir. PMS; (Adet Öncesi Sendromu) tıbbi psikiyatrik işbirliği içinde ele alınıp tedavi edilmelidir. Tedavide; hormon tedavisi, ilaç tedavisi, psikiyatrik tedavi ve psiko-sosyal düzenlemeler bir bütün olarak ele alınmalıdır.

* Kadınlar en çok hangi ağrıyı çeker?
Kadınlarda psikolojik kökenli ağrı bozukluğu daha yaygındır. Jinekolojik ağrılar, 'disparoni' yani; cinsel ilişki sırasında ağrı, baş ağrıları, eklem, bel, boyun, yaygın vücut ağrıları ve şiddete maruz kalma; psikiyatrik bozuklukların belirtisi olabilir.
Haberin fotoğrafları