kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"NATO'nun ölüm kalım savaşı"

Bercan TUTAR
19.02.2009
Türkiye'nin Afganistan'a muharip asker göndermesinin siyasi ve kültürel risk taşıdığını belirten Hikmet Çetin, "NATO Afganistan'da kazanmak zorunda. 60'ıncı yıldönümünü kutlamaya hazırlanan ittifak için bu ölüm kalım savaşı" dedi..
Dünya, Afganistan'da Taliban'ın yeniden yükselişi hatta Pakistan ve Orta Asya'daki dengeleri sarsacak kadar güçlenmesi konusunda iki cepheye ayrılmış durumda. Bir kesim uzmana göre, ABD ve NATO Afganistan'da kaybetti. Fakat bir kesim hala umutlarını koruyor. NATO'nun Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararı ile bu ülkede küresel teröre karşı verdiği mücadeleyi kazanmasının uluslarası sistem için bir ölüm-kalım savaşı olduğunu söylüyorlar. Bu cephenin en etkili sözücüsü ise, eski Dışişleri Bakanı ve NATO'nun eski Afganistan Yüksek Sivil Temsilcisi Hikmet Çetin. Kasım 2003-Ağustos 2006 arasında ülkede görev yapan ve bölgenin dinamiklerini en iyi bilen isimlerinden Çetin, SABAH'a konuştu:

'BAŞARISIZIZ DİYEMEZ'

*
Pakistan'daki sorun çözülmeden Afganistan'daki sorunun çözülmesi imkânsız. Afganistan'a önce 17 bin asker gönderen Başkan Obama'nın konuya bölgesel açıdan yaklaşması çok önemli. Pakistan ve Afganistan ile ilgili özel bir temsilci (Richard Holbrooke) ataması bunu gösteriyor. Şunu unutmamak lazım ki, Afganistan her şeyden önce bir NATO operasyonu.

* Bu yıl, 60'ıncı kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan İttifak, Taliban'a karşı kazanmak zorunda. Afganistan'da başarılı olmak için ABD ve AB her adımı atacaktır. NATO'nun bu ülkedeki misyonu bugüne kadarki görevlerinden farklıdır. Bu nedenle Afganistan'da 'Başarısız olduk' diyerek çekilmez.

* NATO'nun, Afganistan'dan başarısızlık gerekçesiyle çekilmesi durumunda geleceği ve varlığı tartışılır duruma düşer. Askeri yığınak tek başına çözüm getirmez. Bununla birlikte ekonomik ve sosyal destek yürütülmesi de gerekiyor. Yoksul Afgan halkının kazanılması şart. Terör ancak halkın desteğiyle biter. Yoksa sorun çözümsüz kalır.

'İKİNCİ CEPHE OLUR'

*
Afganistan'a müdahale BM kararı ile yapıldığı için, NATO üyesi olmayan Avustralya, Yeni Zelanda, İsviçre, Japonya, Tacikistan gibi birçok ülke de görev yapıyor. Türkiye de bir NATO üyesi olarak elbet destek verecek, asker gönderecek. Türkiye'den muharip askeri güç talebi normal. Çünkü Türkiye NATO'da ABD'den sonra en büyük ikinci orduya sahip.

* Ancak muharip asker gönderilmesi Türkiye için kolay bir karar değil. Siyasi riski var. Kendi içinde terörle mücadele eden Türkiye, bu kararı alırsa terörle mücadelede ikinci bir cephe açmış olur.

* 7 yıldır Afganistan'da görev yapan Türk askerlerinden bir tekinin bile burnu kanamadı. Bir de Afgan halkının Türkiye'ye bakışı çok olumlu. Bu ilişkilerin temeli 1920'lerde Atatürk döneminde atıldı. Afganistan Genelkurmayı'nın ilk müsteşarı bir Türk'tür. Muharip asker gönderilmesi bu imajı zedeler...
Haberin fotoğrafları