kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Yılda 200 konser verirdik şimdi 20'yi geçmiyoruz

BÜLENT İPEK MAGAZİN
09.01.2009
Sezen Aksu'dan Kenan Doğulu'ya kadar onlarca sanatçının albümünü yapan ve orkestralarını yöneten Ozan Doğulu, kendi projesiyle artık işin mutfağından çıkıyor. 'Ozan Doğulu Project Live' adı verilen proje kapsamında düzenlenecek partilerde Doğulu artık kendi müziğini yapacak..
Henüz altı yaşındayken, dönemin en ünlü müzisyenlerinden olan babası Yurdaer Doğulu'nun çalıştığı yerde yemek müziği yaparak sahne hayatına başlayan Ozan Doğulu, tam 30 yıldır sahnede. Kardeşi Kenan Doğulu'dan Sezen Aksu'ya kadar birçok sanatçının albümünü yapan ve orkestralarını yöneten Doğulu artık işin mutfağından çıkmaya karar verdi. Ünlü müzisyen şu günlerde 'Ozan Doğulu Project Live' adlı projesi ile kendi müziğini geniş kitlelere ulaştırmaya hazırlanıyor. Doğulu 17 Ocak'ta Beyoğlu Yeni Melek'te ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde DJ seti ve orkestranın başına geçecek. Doğulu'ya solist ve dansçılardan oluşan 20 kişilik ekip eşlik edecek.

* Müzisyenlik ve orkestra şefliğinin yanısıra son zamanlarda sizin adınızla anılan partilerde öne çıkmaya başladınız. 17 Ocak'taki partide neler olacak?
Bu işin özelliği DJ seti üzerine kurulu canlı müzik, ışık ve görsel şovdan oluşuyor. Canlı müzik grubunun içinde saksafon, trompet, trombon çalan üç kişilik Çakır ismini taktığımız bir grubumuz var. Onun dışında perküsyon ve vokalde Cihan Okan yer alıyor. Sürpriz isimler de olacak. Görsel açıdan da zengin bir şov hazırlıyoruz.

* Bildiğimiz DJ müziğinin dışında başka bir şey yapıyorsunuz. Bu etkinliğe ne ad veriyorsunuz?
Benim bu tür organizasyonlarımın adına 'Ozan Doğulu Project Live' dedik. Bizim yaptığımız işe örnek gösterebileceğim biri yok açıkçası. Yeni ve bize özgü bir iş. Benzerlerini DJ Tiesto yapıyor. Amerika'da pek yok. Özellikle Avrupa'da ve işin merkezi Amsterdam'da yapılıyor. Ama bizimki biraz daha gelişmişi. İçinde hip hop, house ve Türkçe şarkılar var. Onlar sadece tekno çalıyor ama biz her tarzı içine kattık. Ajda Pekkan'dan, Sezen Aksu'dan, Ayla Dikmen'den de çalıyoruz. Canlı bir remiks performansı yapıyoruz, güzel bir açıklama olabilir.

TAMAMEN FARKLI BİR İŞ
* Bu işi ne kadar zamandır yapıyorsunuz?
Aslında birkaç yıldır yapıyordum. Ama son zamanlarda kafamda tam olarak nasıl bir iş istediğimi oturtmaya başladım ve onu 17 Ocak'ta Beyoğlu Yeni Melek'teki partide göstermeye karar verdim. Benim Sezen Aksu ve Kenan Doğulu ile çalışmalarımın dışında birçok iş var. Bunları konser sahnesinde göstermem mümkün değil. Zaten Sezen'e Sezen'i seven, Kenan'a Kenan'ı seven geliyor. Ben şimdi tamamen onlardan farklı bir iş yapıyorum.

* Orkestra müzisyenliğinin 60'lı, 70'li yıllardan sonra geri plana düşmesine, sadece yorumcuların ön planda olmasına nasıl bakıyorsunuz?
Müzisyenlerin değeri geçti gibi düşünülemez. Şarkıcılara hâlâ müzisyenler eşlik ediyor. Ama o yıllarda orkestralar ön plandaydı. Babamın da Yurdaer Doğulu adıyla orkestrası vardı. Gelişim vardı... Belki orkestra bir modaydı, geçti. Biz de bir ara Panik Atak diye bir grup kurduk ama yürümedi. Grubu yaşatmak zor. Müzisyenler figüran gibi kalıyor demek istemiyorum çünkü ön plana çıkan solist müzisyenler de var.

* Konserler ve ekstra denen gece kulübü çalışmalarınız azaldı mı?
Bundan 10-15 sene önce gecede iki yerde çıkardım. Birinden çıkıp diğerine geçerdik. Ben çok çalışan isimler arasındayım, ona rağmen bir yıl içinde gittiğim konser sayısı 50'yi geçmiyor. Kenan'la 1993 senesinde 200 tane konser yaptık. Şimdi 20'ye düştü ki Kenan en güzel dönemlerini yaşıyor. Sezen de öyle, 25 tane konser yaptık 2008'de. Ama Sezen bundan 20 sene önce 250 tane konser yapıyormuş. Şimdi müziğe ulaşmak çok kolay oldu tabii, o yüzden canlı performanslar azaldı.

* Bazı şarkıcıların çantasına CD koyup orkestrasız Avrupa turnesine çıkmasına ne diyorsunuz?
Playback konserler, hiç yoktan iyidir. Almanya'ya bir işe gittiğin zaman 10 kişilik orkestranı götüreceksin, uçak bileti, otel derken maliyet dört katına çıkıyor. Adam kabul etmiyor tabii o zaman. Ama ne oluyor, konserin kalitesi düşüyor. Bu tamamen ekonomik. Bir şarkıcıyı 10 bin Euro'ya götürüyorsa, orkestralı olduğunda maliyet 30 bin Euro'ya çıkıyor. Tabii oradakiler de sanatçıyı görmek istiyor ama müzikal olarak doğru değil.

ÖNCE SEVMELİYİM
* Albümü için çalıştığınız insanları neye göre seçiyorsunuz?
Öncelikle kafaca ve müzikal olarak anlaştığın biri olmalı. Şarkıyı ve şarkıcıyı beğenmem lazım.

* Hadise'nin Eurovision şarkısı 'Düm Tek Tek'i nasıl buldunuz?
Beğendim, eğlenceli buldum. Hadise de güzel şarkı söylüyor, doğru seçim. Ben arkasındayım. Eurovision işi biraz karışık tabii, ilişkilerle alakalı. Komşuların birbirini kolladığı bir gerçek. Bunları her yıl görüyoruz. Politik meselelerin ne olacağını tam kestiremiyorum ama ilk beşe girer diye ümit ediyorum.

* Kenan Doğulu "İlk sekize girer" demişti. Siz daha iyimser yaklaştınız?
Dileğimiz birinci olsun tabii. Bu Eurovision'un keyfi eskiden çok güzeldi. 70 kişilik büyük orkestralar kurardık. Turhan Yükseler'in orkestrasında 90 senesinde çalmıştım. O işler çok keyifliydi.
Haberin fotoğrafları