kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ocak 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Dehaya mahkûm olan bir gençlik..

Kitap/ Begüm E.K.

Bir genç kız düşünün. Dâhilik derecesinde bir matematik zekâsına sahip.. Hem de on beşinde Oxford'ta okumaya hak kazanacak kadar..
Kitabın çıkış noktası bu olunca; düz, 'normal' bir başarı öyküsü bekliyorsunuz belki de.. Ailesince yeteneklerine layık, gururla desteklenen, başarılı bir genç öğrenci ve onun yaşayabileceği muhtemel problemler gibi.. O halde belirtelim. Yazar Nikita Lalwani 'nin ilk romanı Dâhi (İthaki Yayınları) klasik bir 'harika çocuk' hikâyesinden çok daha fazlasını vaat ediyor..
Hikâyenin kahramanı Rumi, İngiltere'ye göç eden Hintli bir ailenin kızı. Aslında uzakta olduğu ülkesine de, yaşadığı yere de ait hissedemiyor kendisini.. Ne oralı ne buralı olamamanın şaşkınlığı, korkaklığı var davranışlarında.. Şaşırtıcıdır ki, onu bu yalnızlığa iten etnik kökeni, ten rengi ya da muhteşem zekâsı değil..
Okurken, çizilen bu portreye karşı önce bir 'acıma' ve 'kıyamama' hissi uyanıyor içinizde.. Ama sonra bambaşka bir hava yakalıyorsunuz kitapta. Özellikle yüzüncü sayfadan sonra, keyifle okunuyor, akıp gidiyor adeta roman..
Rumi 'farklı' hatta 'anlaşılmaz' denilebilecek bir aileye sahip.. Hint geleneklerine göre yetişmesini istediği için kızına yasaklar koyan ve Batı ahlakının onu yozlaştıracağını düşünen anne.. Üniversitede matematik profesörü olan ve Rumi'nin zekâ gelişimi için son derece katı, yoğun bir eğitim programı uygulayan baba..
Rumi'nin hikâyesi ortaokul sıralarında başlıyor. Yeteneği fark edilince aile, Rumi'nin matematik zekâsı konusunda bilgilendiriliyor. Ve ne olduysa bundan sonra oluyor. Başarıyla tamamlaması gereken sınavlar ve hazırlık süreci genç kızı hayattan koparıyor. Öyle ki; sahip olduğu üstün yeteneğin tadını çıkaramıyor. Yaşıtlarına imrenerek bakıyor. Kitapların arasında 'mahkûm' gibi yaşamaya zorunlu hale geliyor, daha doğrusu getiriliyor. Babasının acımasız sistem ve kuralları, Rumi'yi kendi kendisine yabancılaştırıyor.
Baskılar ve yasaklara bir başkaldırış hikâyesine dönüşen romanın okunmaya değer bir gelişme ve final bölümü var.
2007'de yayınlanan ve pek çok ödüle aday gösterilen Dâhi, yazarı Nikita Lalwani'ye 2008'de Desmond Elliot Yeni Edebiyat Ödülü'nü kazandırmış. Özgün adı 'Gifted' olan romanı Gökçe Ateş Aytuğ çevirmiş.
Roman, nerden, kimden, ne amaçla gelirse gelsin baskının, insanı kendisi olmaktan çıkardığını güzel bir kurgu ile anlatıyor. Anlatımdaki doğallık, romanı melodram çeşnili bir hikâye olmaktan çıkarıyor. Ve okur kendini; kazanılması beklenirken, yok edilmeye uğraşılan taptaze bir beynin hayat öyküsü içinde buluyor.
begumerdemli@hotmail.com