kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ocak 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Kendimi 90 yaşında falan hissediyorum!

06.01.2009
atv'nin kahkaha bombası 'Avrupa Yakası'ndaki 'İdare Müdürü Burhan Altıntop tiplemesiyle hayran kitlesini genişleten Engin Günaydın; kapatılan Rolling Stone dergisinin son sayısına konuştu. Ünlü komedyen, hakkındaki bilinmeyenleri anlatırken, önemli bir kararını da açıkladı: "Ben özgürlüğü seçtim. Baba olmak istemiyorum!"

ENGİN GÜNAYDIN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* 'Bir Demet Tiyatro'daki 'Zabıta İrfan' karakterinden önce de Yılmaz Erdoğan'ın kadrosundaydınız değil mi?
Evet... Beşiktaş Kültür Merkezi'ndeki ilk proje 'Otogargara'ydı. Orada bir sene oyunculuk yaptım, sonra ayrıldım. O zaman çok şeydim ben... 'O mu, bu mu, yoksa şunu mu yapsam?' diye takılıyordum.

* Hiçbir şeyi beğenmiyor muydunuz?
Evet. Onun için de evden çıkamayan geri zekalının biriydim yani!

* Sonra 'Zabıta İrfan' karakteri çıktı ve bir anda oyunculuğa ısındınız mı?
Valla o işe de girdim; her hafta her hafta sıkılıyordum. Şimdiki gibi 100 dakika da değil üstelik 45 dakika. Ama yine de 'Ben bu işi nasıl yapacağım?' diyordum.

İLİŞKİDE OYUNLARI SEVMEM
* Genelde doğaçlama mı yapıyorsunuz?
'Avrupa Yakası'nda mı? Hayır hiç. Doğaçlama başka bir yol çizmek demek. Yeni bir kanal oluşturabilmek ve o kanalın içerisinde de bir mantık oluşturabilmek... En güzel doğaçlama budur. Dizi 100 dakika olunca metni devam ettirmen gerekiyor. Öbür türlü bütünlük sağlayamazsın...

* Bu kadar popüler olmayı bekliyor muydunuz?
Her oyuncu performansının geniş bir kitleye hitap etmesini bekler. Memnunum ama her hafta onu yüksek tutmak zorlayıcı oluyor. Ben kendi dünyamda hareket eden birisiyim. Yaptığım şey çok popüler olursa seviniyorum. 'Avrupa Yakası' çok popüler bir iş ama ben o kadar popüler değilim.

* Kariyerinizi planlar mısınız?
Hayatımı planlamam. Bir kere yaşlandığımı düşünüyorum artık. (36 yaşında...) Çok gençken de kendimi yaşlı hissederdim. Şimdi 90 yaşında falan hissediyorum. Onun için çocuk istemem. Çünkü o bir hayat biçimi ve ben o hayat biçiminin içerisine girmek istemiyorum. 'Baba' olmak istemiyorum! Hayatla ilgili yeniliklere açık olmak istiyorum.

HERKESİN BİR ARIZASI ÇIKTI
* Orta yaşa gelen insanların vermesi gereken bir kararı verdiniz yani...
Evet. Ben onu çok güzel atlattım. Arkadaş çevremle hep aynı yaşlarda olduğumuz için aşağı yukarı aynı dönemde bunalıma girdik. Bunalım şuydu: Herkesin bir arızası çıkmaya başladı. Hastalıklar çıktı, ufak tefek şeyler de olsa, bizi ürküttü. Herkes tırstı. Yani bu hayat biçimiyle artık devam edemeyiz gibi bir şey oldu. Yeni bir hayat biçimine geçmemiz lazım. Karar veriyor muyuz, vermiyor muyuz? Birkaç arkadaşım öyle gitti.

* Nereye gitti?
Evlenip çoluk çocuğa karıştı! Daha klasik bir hayat hikayesinin içine girdiler. Ben şunu düşünüyorum: 30'la 40 arasında karar verme evresi var. Bu senin hayatının kararı. Ben bağımsızlığı seçtim. Ondan dolayı da daha şanslı görüyorum kendimi.

* Ne mutlu ediyor sizi?
Özgür olmak!

* Bir ilişkiniz yok mu şu anda?
Yok...

* İlişki insanı değil misiniz?
Uzun ilişkilerim oldu... Bu konuda uzman değilim ama ilişki dediğin de biter yani!

* İlişkiler konusunda iyi olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
İnsan ilişkilerinde oyunları doğru bulmam. Ve Türkiye'de biz çok oyun yapıyoruz. Çok oyuncuyuz. Halbuki işi uzatmaktan başka bir şey değil bu. İlişkinin en basiti hep beraber içki içebilmek... En basiti bu!

İÇKİYLE RAHATLIYORUM
* Hayatınız nasıl geçiyor, çalışmadığınız zaman neler yapıyorsunuz?
Arkadaşlarımla olmayı çok seviyorum. Play station oynuyoruz, muhabbet ediyoruz.

* Mesela ne konuşuyorsunuz?
Oyun... İnsanların birbirlerine yaptıkları oyunlar! Herkes başına geleni anlatıyor ve gerçekten komiğime gidiyor böyle şeyler.

* İş konuşmuyor musunuz?
Yok. Zaten iş atmosferiyle yeteri kadar ilgileniyorum bir de orada iş geyiği çevirmek istemiyorum. O yoruyor beni.

* Gece yaşamayı seviyorsunuz değil mi?
Evet...

* Hayal Kahvesi'ne çok gidiyorsunuz...
Sosyalliğim orası. Sütunun dibinde duruyorum elimde de bir bira, o geçiyor öbürü geçiyor... İşim beni geriyor. Sırtımda iki el varmış gibi oluyor. İçkiyle rahatlıyorum.

* Bu kadar yoruluyor musunuz?
İki-üç gün öncesinden rolün havasına giriyorum. Alkolü bırakıyorum. Vücudumu güçlendirmeye çalışıyorum. Rehaveti kaldırmaya çalışıyorum. 'Acaba insanlar eğlenecek mi?' diye düşünüyorum...
Haberin fotoğrafları